Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '14

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Her şey sevmekle başlar

Her şey sevmekle başlar
 

Sevgi Kokulu Çiçekler


İnsan ne yapıyorsa odur aslında.

İnsan olaylara verdiği tepkileriyle varlığını ortaya koyuyor ve yaşadıklarına verdiği karşılık insanı insan ediyor. Bir anlamda neye nasıl tepki verdiği onun kişiliğinin iyiliğini kötülüğünü belirliyor.

İyilik ve kötülük demişken bu iyilik ve kötülük nasıl bir şeyse aynı insanda biri var iken sanki diğeri yokmuş gibi düşünülüyor. Her davranış, o olay içinde ve o olayla birlikte değerlendirilmeli iken, genelleme yapılıyor, kolaya kaçılıyor. Fatura kesiliyor. Tabela dikiliyor. Ya iyilerden, ya kötülerden sayılıyor.

Ne ilginçtir ki, aynı davranışı iki farklı insan yapsa her insan için farklı farklı yorumlanıyor. Doğru tek deniyor ama bu doğru lafı sadece istediğimizde kullanılıyor. Sevdiğimiz yapınca bin bir mazeret gündeme geliyor. Hoş görülüyor. Ama aynı şeyi sevmediğimiz biri yapınca bir sürü kabahatleri de yanına ekleniyor. Kocaman bir dağ gözümüzün önünde belirginleşiyor. Demek ki aslında insan doğruyu tek görmüyor. Her şeyi kendince yorumluyor. Severse hatalar hoş görülüyor. Sevdiği üzse de kırsa da, yaşananlarının içinden ferahlığa açılan bir kapı aralanıyor. Sevgi yine başrolü oynuyor, olaya hakim oluyor. Demek ki her şey sevmekle başlıyor, şarkı sözleri gibi… Ve yine ancak sevmekle güzel oluyor. Öyle sihirli bir değnek ki sevmek, neye dokunsa hoş ediyor. Çirkinliklere karşı insanın gözünü kör ediyor. Her şey sevimli hayat yaşanabilir geliyor. Buradan da anlaşılıyor ki insan sevdiği sevildiği yerde huzuru buluyor. Huzur içinde yaşıyor.

Her şey sevmekle başlıyor evet bu doğru. Ama gerçek anlamda sevmek sevebilmek, bilindiğinin tersine o kadar da kolay olmuyor. Sevmek için sevebilecek bir yürek olması gerekiyor. Sevginin her renginin ortaya serilebilmesi için içinden ta derinden gelmesi, huzurlu bir gönülden çıkması şart oluyor. Aslında içerde ne varsa dışarıya da o yansıyor.

Bütün bunlardan da şu ortaya çıkıyor; ruhumuzun, yüreğimizin, gönlümüzün, kalbimizin her ne dersek diyelim, sağlıklı, huzurlu, sakin, sevgi dolu olması, geçmişinden bu güne hafızasında güzellikleri biriktirmiş olması ve sürekli güzelliklerle besleniyor olması gerekiyor.

Bu ne demek oluyor? Dediğinizi duyar gibiyim. Yani insan geçmişini değiştiremiyor ve şu anımızda da sorunlarla, sıkıntılarla mücadele ederken bunu nasıl başarabilirim diye düşünüyor. İnsan bildiği, gördüğü veya yaşadığı böyle bir deneyim olmadığından direkt olamaz diyor. Birçok konuyla ilgili yeni gelişmeler kaydediliyor ve bu gelişmeler her fırsatta bize sunuluyor iken nedense manevi hayatımıza ait gelişmeler görmezden geliniyor.

Esasta yaşamın ta kendisi olan, bizi tanımlayan, hep bizimle beraber olan düşüncelerimiz ve bunun yansıması olan duygularımız ikinci plana atılıyor. Bütün bunları fark edip bir şeylerin güzele gitmesi için düşünmek, ille de aynı devam etmek zorunda olmadığını anlamaya çalışmak “farkındalık” olarak tanımlanıyor. İnsan kendini gözlemledikçe, davranışlarını otomatik olmaktan çıkarıp neyi neden yaptığı üzerine düşünmeye başladıkça, düşüncelerini yönetme gayreti içinde oldukça ruhunun kapıları açılıyor. Hayatı bir robotmuş gibi, geçmişte öğretilenlerin bir tekrarı gibi yaşamaktansa her davranış anlam kazanıyor. İnsan ruhuyla tekrar tanışıyor, kendini tanımaya başlıyor. İşte işin püf noktası da burada yatıyor. Kendini keşfeden ve gerçek anlamda kendini tanıyan kişi için, artık evrenin bulmacaları çözülüyor. Hayat, bir pamuk parçasının havada süzülmesi gibi, kolay yaşanıyor. Esen her rüzgar huzurun güzel kokularını getiriyor.

İşte kişisel gelişim burada devreye giriyor. Kendini geliştirmek, ahlakını güzelleştirmek sanıldığı gibi çok da zor olmuyor. Emek edildiğinde, hakkı verildiğinde her tohum yeşeriyor. Çiçek açıyor, güzel kokular saçıyor. Ruhumuz gerçek hürriyetine o zaman kavuşuyor.  

 
Toplam blog
: 19
: 375
Kayıt tarihi
: 01.04.14
 
 

Hekim ve NLP uzmanıyım. İ lgi alanlarım, Psikoloji, Kişisel Gelişim, Tasavvuf, İslamiyet.  ..