Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '12

 
Kategori
İlişkiler
 

Her şeye dikkat etmek zorundayız

Her şeye dikkat etmek zorundayız
 

Yaşantımız boyunca olumlu-olumsuz birçok olay gelir başımıza. Çeşitli ortamlarda, hiç ummadığımız bir biçimde sözümüz kesilir,  beklenmedik kırıcı ve rencide edici şekilde eleştiriliriz, dışlanırız, geçmişten kalan kin ve nefretlerini kusmak ve sizi orada bulunanlara karşı küçük düşürmek için, kale alınmayarak görmezlikten gelinir, dikkate alınmayabilirsiniz.

Karşınızdaki insan, hiç de beklenildiği gibi olmayıp, nazik olmayabilir.

Söylediklerinize aldırış etmeden, kendi faydasına olan olumlu bir şey söylenip taraf tutmuş olsanız da bir teşekkür bile etmezler.

Düşmanca tavırlar sergileyerek, vurdumduymaz, umursamaz ve hatta küçümseyici olabilirler.

Belki her defasında canınız yanar, her sözde kalbiniz kırılır, yüreğiniz cız edebilir.

Özellikle kişisel olarak, özellikle de kan ve sıhrî, usul ve füruu bağımız olanlardan, sevdiklerimizden, iş arkadaşlarımızdan ve dostlarımızdan geldiğinde, daha çok etkileniriz.

İnsanın doğası gereği yapılan ve söylenilen her söz ve eylemde, sergilenen her davranışta, küçüklüğümüzden beri reddedilme ya da dışlanmayı, rencide edici eleştirmeyi çağrıştıran en ufak olaylara karşı bile çok duyarlı bir tepki gösteririz.

Bir türlü, herkesin aynı oranda bizimle ilişki halinde olamayacağını, aynı şekilde davranmayacaklarını kabullenmiyoruz.  İnsanın doğasında var olan özellikleri gereği, herkesi aynı oranda sevemeyeceği, aynı oranda iletişime geçemeyeceği bilinen; ama her defasında göz ardı edilen bir gerçektir.

İnsanın yalnız yaşayamayacağını, sürekli toplumsal bir yerleşime ait olduğunu düşünecek olursak; herhangi bir olumsuz anında depresyona giriyor, ruhî bir çöküntü, stresle devam eden bir yaşam sürmektedir.

İnsanî ilişkilerin bulunduğu bir ortamda, bu tür hadiselerin cereyan etmesi gayet normal karşılanmalıdır. Deneme, yanılma neticesinde; insan ya tecrübe kazanıyor, ya duygu zedelenmesi neticesinde felaketler yaşanıyor,  ya insanlara karşı ön yargılı, art niyetli olunuyor. Böylece zaman içerisinde insanlardan uzaklaşıyor, dışlanıyor, reddediliyor, tabiri caizse ötekileştiriliyor.

Çoğu insanda iletişimsizlik nedeniyle duygularda dengesizlikler ortaya çıkabiliyor.

Şunu asla unutmayalım! Asla hiç kimse bizi sevmek veya çok sevmek zorunda değildir. Tabi ki biz de herkesi sevmek veya çok sevmek zorunda değiliz.

Bize yapılan bir haksızlıktan ve tutarsızlıktan dolayı da bütün insanlara karşı art niyetli davranamayız. İrtibat halinde olduğumuz kan ve sıhrî hısımlarımıza, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza karşı, biraz daha dikkatli olarak seçici olduğumuz sürece, başımıza olumsuz bir hadisenin gelmeyeceği bilincinde olmak gerekir.

İnsanlara yaptığımız ya da insanların bize her yaptığını taşımak zorunda olmak, inanın ruhumuza ve kalbimize ağır bir yük yükleyecektir. Her insanın başına gelmesi muhtemel bu türden olayların altında ezilmemek için; sosyal yaşantımızda biraz daha dikkatli olmalı ve titiz davranmalıyız.

İnsan yaptığı ve söylediği her söz ve davranışına dikkat etmek zorundadır, çünkü uyumamız gereken toplumsal insanî değer, kural ve kaideler vardır.

Yaşadığımız dünya üzerinde başımıza her türlü hadisenin gelebileceğini asla unutmayalım. İnsan yaratılışı itibariyle Eşref-i Mahlûkat olduğu için, karşılaştığı her olay ve hadisenin çözümünü kendi aklı ve mantığıyla çözebilecek kudret ve kararlılığıyla, toplum da zuhur eden olayları kendi iç dinamikleri içerisinde eritebilecek bir yaşam şekline sahiptir.

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com
 

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..