Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

Her şeye gücümüz yetmiyor, üzerimizde birileri var ve ölümlüyüz; bunlar haddimizi bilmemizi sağlıyor

Her şeye gücümüz yetmiyor, üzerimizde birileri var ve ölümlüyüz; bunlar haddimizi bilmemizi sağlıyor
 

Hâşâ Tanrı olmasaydı bile başımız eğik olurdu; zira üzerimizde (bizden yukarıda) karşı koyamayacağımız güçler var. Benim her şeye gücüm yeter diyorsan haddini bilmek zorunda değilsin; ayaklarının altına al ez beni. Ama evrensel tecrübe bu âlemde gücümüzün yetmediği, karşı koyamayacağımız şeyler olduğunu gösteriyor. Hâşâ Tanrı varken sana zaten tapamam da, hadi olmasa bile âlemin kralı olamazsın; çünkü senden büyük (güçlü) krallar var. Yani boyun eğene (boyun eğmek zorunda olana) boyun eğemem; benden büyük olabilirsin ama herkesten büyük değilsin.

İnsanoğlunun ne kadar akıllı, zengin, güçlü vs olursa olsun bir noktadan sonra aciz kalması haddini bilmesini sağlıyor. Dünyayı dize getiren Cengiz han bunu düşündüğünde tavrı nasıl olmuştu acaba? Biliyor musunuz aslında bize normal geliyor ama gücün zirvesindekiler bu durumu kabullenemezler. Dünya sana diz çöküyor seni sokan minicik eşek arısına karşı koyamayıp ölüyorsun.

Ben yine de bu haddini bilme konusunun bu kadar abartılmasını kabul etmiyorum; adaletsizlik diyorum. Yani dünyayı dize getiren bir kral (eminim vardır böylesi) bir eşek arısı yüzünden ölmemeli. Tanrı’nın haddimizi bildirmek için bizi maskara etmesine gerek yok. Ben güçlüyüm, adamı dövüyorum; biri de geliyor beni dövüyor;  keşke ilk sopayı yiyen ben olsaydım, o zaten güçsüz ama biz madara oluyoruz.

Yani Tanrı’nın bize başkalarından farklı olarak verdiği gücün (böyle bir güç var mı, realite böyle, belki de biz böyle sanıyoruz) keyfini çıkaramıyoruz; biz dövüyoruz, bizi de dövüyorlar. Hele de dövdüğüm adamın benim sopa yediğimi görmesi, ölsem daha iyi…

Yani haddimizi bilmemizi sağlayan şeyler acı da veriyor… Yaşarken dünyayı titretmiş birini siz hiç ölürken gördünüz mü? Ne olacak sanki haddimizi bileceğiz de? Biri de beni döver diye benden zayıfları dövmeyecek miyim sanki. Nedense yine de bu filmi seyretmeye bayılıyorum. Mahallenin çakalı garibanları dövü dövüveriyor; fakat işte el elden üstün ya, başka bir çakal da seninkini öyle bir yumuşatıyor ki ellerine sağlık diyorsun.

Ya ben konuları dine bağlamayı sevmiyorum ama burada sanki gizli bir denge var gibi… Ama insanlar bu anlattığımız konular üzerinde fazla durmuyorlar ve sanıyorlar ki benden büyük sadece Allah var. Git mahallenin ayısının ayağına bas da gör kim varmış. “İstediği kadar güçlü olsun, şunu yapar bunu yapar hallederim” dersin, doğru; ama aynı yöntemle seni de hallederler. Yani bu işin sonu yok; güçler dengesi Allah’a kadar uzanıyor ve orada bitiyor.

Özellikle ölüm karşısındaki çaresizliğimiz boynumuzu büküyor. Tanrım, bizi böyle madara edip çaresiz bıraktıktan sonra niye güç ve akıl veriyorsun ki… Ben yürürken dağlar sallanıyor, iki metre tahta tabut içinde huzuruna geliyorum. Yani buradan buraya geçiş kolay olmuyor; ölürken utanıyorum!

Hem yiğitliği hem de acizliği aynı hayatın içinde kabullenemiyorum. Hani öyle yiğit ayakta ölsek, kabirden sonra huzuruna sürünerek gelsek. Senden aşağı olsak ama her şeye gücümüz yetse; garipleri haddimizi bildiğimiz için değil insanlığımızdan dövmesek. Ben üzerimde (benden yukarıda) birilerinin olmasından rahatsızım; direk yaratana bağlı olmalıyım. Bu âlemde beni döven biri varsa (ya da olacaksa) hâşâ ve hâşâ Allah’a gerek yok! Birileri bize göstermesin, haddimizi sadece sana karşı bilmek istiyoruz Rab. Ve (hani gücümüz olsa bile) yüceliğini gönüllü kabul ediyoruz Rab. Yapamadığımız (gücümüzün yetmediği) işler bizi madara etmesin. Bizden güçlü (akıllı, büyük, zengin vs) kimseler bizi dövmesin; sen döv Rab. Ve hastalık/ölüm bizi bu denli aciz bırakmasın. Dünyaya geldiğimize pişman oluyoruz ya! Hadlerini bilsinler diye insanlar bu kadar da rencide edilmez ki! Biri de beni döver diye keyifle kimseyi dövemiyorum ya hahahahahahaha! 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..