- Kategori
- Şiir
Her şeyin bir sonu var!
Görsel: www.yagmurdamlası.net
Bir sonu var her şeyin
Anların, mevsimlerin, yılların,
Kozmik bir mucizeyle içine girilen
Hayatın da bir sonu var güzelim.
Kâh, hoyrat sevinçlerle kırlarında koşulan,
İçimize, en derinlerimize
renk renk gündelik karanfiller bırakan,
Kâh, derin acılarla tüm çiçekleri birden solan
ardından, ayrılık sularını çaresizce kulaçlayan
Sevdaların da bir sonu var güzelim!
Saltanatın, sefanın, cefanın da
Hatta milyarlarca yıl sonra
Vuku bulacak olsa da
Zamanın ve uzayın da bir sonu var güzelim!
Bereket ki, yabancısı değiliz bu sonların.
Herkes bir gün tadacak onu derken
İçimizde her gün binlercesi ölen
Hücrelerden aşinayız o sona
Değil mi güzelim?
Bir sonu var her şeyin
An(ı)ların, mevsimlerin, yılların,
Sözlerin, mektupların, tüm paylaşımların
Bir sonu var her şeyin güzelim.
Dalgaların kıyıya vuruşları gibiyse yaşamlar
O engin huzur okyanusuna
geri dönüşler gibidir sonumuz
An(ı)ları, mevsimleri, yılları
Saltanatı, sefası, cefası
Ve yaşanan onca sevdasıyla birlikte
topyekun bir dönüş!
Değil mi güzelim?
Yaşam sahillerinde nem
Ve kıyılarında zamanın
birer hoş sedadır yaşanan onca şey
Belki bir süre dost yüreklerde kalacak olan.
Zamanla kuruyacak ve artık duyulmayacak
Nihayetinde, muhteşem bir hiçliğin
mekânsız uzayında tutsak kalacak olan.
Ey insanlık!
Değer mi hiç onca yarış
Onca çırpınış
Onca mal-mülk, onca tüketimle küfelik oluş
Onca kalp kırma, onca yok ediş!
Onca yalvarış, onca yakarış
Onca mezalim
Değer mi güzelim, cancağızım?
Eninde sonunda her şey
Muhteşem bir hiçliğin
zamansız uzayında tutsak kalacak. (*)
Not: (*) Konunun metinsel felsefi açılımı için bkz.
http://blog.milliyet.com.tr/hic-lige-ve-tek-lige-dair-felsefi-deginmeler/Blog/?BlogNo=378469
İ. Ersin Kabaoğlu,
4 kasım 2013, Ankara