Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Her telden

Her telden
 

yoruma ne hacet


Eskiden her sabah, gazete almayı bahane ederek yürüyüş yapardım. M.B ye dahil olalı ise, hepiniz gibi ben de ana sayfam yaptığım gazetemi okuyor, bazen de yorumumu yazarak rahatlıyorum, sporu evdeki koşu bandıyla idare ediyorum.

Tek düze yaşam beni sıkıyor. Bu yüzden de her bir şey beni kendine endeksledi mi derhal kaçmayı tercih ediyorum.Bu yüzden de kimseyle uzun süreli bir ilişkimde olamıyor. Arkadaşlık ve dostluk dışında. Çünkü onlar beni tekellerine almıyorlar, Böylece her telden çalan, karmaşık, çeşitliliği seven, kimseye göre hareket etmeyen, başına buyruk kişilik sergiliyorum.

Bu her telden çalma isteğim , küçükken elime mandolini alıp sonra gitara geçince”tromolo”dan farklı “akor”larla karşılaştığımda , daha da belirginleşti..Aynı ritmle on şarkıyı söyleyebilme , beni solo ya sevk ediyordu.Gitarı bırakıp elime sazı aldım .Saz da özgürlüğümü hissettim.Atışarak sitem edip barışmayı, Hoş görüye karışmayı buldum.Elimdeki bağlamam beni sevgiye , halka, Hakk’a dostluklara bağladı.

En hoşuma giden şey, acemilik dönemimde “kara düzen “denilen , tek tel üzerinde gezinerek nota harici sesleri keşfedip kendince transppoze ‘lerimi yapmak ya da kafama göre ahenkleri keşfetmekti..Her perdeyi acemi işi de olsa kafama göre kullanmak , kişiliğimin oluşurken belirlediği yol böyleymiş demek. Her ne kadar düzene uymayanlara tipinin tek örneği ya da uyumsuz, melankolik ve maymun iştahlı hatta anarşist denilse de, davranışlarım başkalarına zarar vermediği sürece bu huyumun tadını çıkarabilirim .Kendimi böyle avutsam da birkaç aşığa sırf bağımlılık ve tutku gibi huylarım olmadığı için acı çektirdiğimi itiraf edebilirim.

Her şeyin bir düzene tabi olduğunu bile bile tezenemi elime alıp egzersiz yaparken tele üstten vurmam gereken yerlerde hep kafama göre ritm koyup zorlanırdım ;

ÜST-ÜST—ALT-ÜSR –ÜST-ALT…..

Olmadıol-ma -dı…

Ve öyle bıkkınlık gelirdi ki kalıplardan bu kez

ÜST -ÜST-ALT—ÜST-ÜST-ALT

Yasa-bır-yasa-bır……a dönüşürdü..

Ne zaman da kafama göre bozuk düzende tıngırdatsam çok mutlu olurdum.O zaman bir çocuğun neden eline bir sopa geçse yada çatal kaşıkla önüne gelene vurma nedenini de çözmüştüm .Seslerden kafasına göre özgürlünü tadıyordu..Yemek yemek te böyledir.Obezite de önce ruhsal doyum önemlidir.Bir kişi , eğer hükmedecek şey bulamayınca, ya da bir iin üstesinden gelemeyince en kolay yapabildiği şeye yöneliyor, .Bu da yemek oluyor genelde ..Bazıları üzüldükçe yemek yer , ya da tv karşısında bir şeyler yeme ihtiyacı duyar.Çünkü konuları dilediğince yönlendiremez seyrederken en kolay ulaştığı ise önündeki yiyecektir .Adeta hırsını ondan alır..Yine öğretmenliğim tuttu ..oysa ben temalı ve kategorili br yazı yazamamanın sıkıntısını anlatacaktım .Bazılarımızı kendi halimize bıraksalar , sevgi, li koruyucu ve okuyucu meleklerimiz..Belirli kalıplara sığmak istemeyen , tipinin tek örnekleri kalmış ben gibileri hoş görseler …

Ne anlatacaktım , neler yazdım…bu yazım bitmez devam edecek ..ama farklı boyutta ..Bir kararda duramıyorum işte…Bu girişi kendimi tanıtma amaçlı yapmadım.Sadece bunu günlük yaşama ve olaylara uygulama amaçlı idi.Her ne kadar , çok sesli korolar ve çeşitli sebzeler meyveleri tercih etme m tekdüzelikten fazla ağır bassa da çokluta ahengi yakalayabilmenin de hazzını duyanlardanım.Bir Yahya sofrasına, bazen bir aşureye benzetirim kendimi.Hatırı kalmasın diye , ıspanak, pazı, labada, ebegümeci ni bir arada kavurur otlu börek yaparım.Stenotip arkadaşlar sorar, Ne li bu börek?İlle de tek bir şeyli olma , anayasada kanunmuş gibi…Ben de bil bakalım der kaçamak yaparım.O da tadını alana kadar ıspanak dese yok derim , Pazı dese yok derim..İçinden otları da ayırtamaz .Çünkü robottan geçip pişince aynı görünüme gelmişlerdir .bizim estetikli güzeller gibi .Bazen sevgili Pakize Suda ile Seda Sayanı karıştırıyorum.Gözleri olmasa …N erden nereye ..Esas yazacağım bu değildi , bağlantılı olarak ikinci bölümü bekleyin anacım..

 
Toplam blog
: 165
: 856
Kayıt tarihi
: 17.10.07
 
 

Edebiyet fakültesi  mezunuyum. Öğrenmenin yaşı yoktur diyerek çeşitli kurslardan da el sanatları ..