Herkes aklını başına alsın, netekim!

Blog yazarları, herkes aklını başına alsın! Biliyorum güzel üretimlerinizin en çok okunması hepinizi mutlu eder. Ama görünen bir gerçek var ki kadın cinselliğinin bir şekilde kullanılması reyting getiriyor. Eminim bir çok arkadaş kendinden makul fikri üretimler gerçekleştiriyor. Bana göre herkesin düşüncesi, üretimi saygı duyulması gereken bir olgu. Ancak biz kendi kendimize çalıp söylerken malı (reytingi) her ne hikmetse güzel bir hatun (!) fotoğrafı alıp götürüyor. Düşüncelerin dile getirildiği yazılar, gerekli olan olumlu veya olumsuz tepkiyi almıyor!

Neden derseniz son dönemde Ankaranın su sorunu üzerine ve farklı konularda bloglar yazdım. Ama gelin görün ki güzel hatun(!) fotoğrafı olan yazılar reytingi ikiye katlamış! Bu durum neyin göstergesi dersiniz!

O zaman burada oturup düşünmenin zamanıdır. Bir kere bu blog alemine takılanların söylemlerini ciddiye almayın. Hepsi cinsellik denilence evvelden gelen bir toplumsal açlığın canlı kanıtları. Ve inanın bana göre bende dahil olmak üzere toplumda iletişim kuramayan, dışlanmış bireylerin oluşturduğu cemaatten başkası değil bu milliyet blog’a takılanlar.

Yazılara olanak buldukça takılıyorum ve gördüğüm manzara beni ürkütüyor. En kullanılmasından imtina edilen kavramlar ve sözcükler tavan yapıyor! Zaten bir zamanlar en tepede olduğum haber kategorisine İbrahim ağabeyimiz oturmadı mı canım fena halde sıkkın! Baktım adam (affet ağabeyciğim) en aktifte birinci. Hakkını teslim etmekten başka seçeneğim yok…

Diğer taraftan bir başka arkadaşımız s.aydın bana bir anlamda bloga koyduğum ( bana göre estetik) resmin ne işi var diye yorum yazıyor. Kim bilir aklından ne hinlikler geçiyor bu yorumu yazarken. Zaten İzmir buluşmasına da farklı yaklaşımlar getiriyor! O’ndan kılandım… Şimdi oturup düşünmenin zamanıdır. Katılmak isterim doğrusu ama… (Amalar bizde saklı kalsın belki çıkar geliriz icabında.)

Neyse…

Bana göre benim yazdıklarım ne kadar okuyucuya ulaşırsa ve eleştiri alırsam o kadar mutlu olurum. Eleştiri deyince olumlu olması gerekmez. Salt canımı yakmak için olsa bile mutlanırım. Bilakis adam(!) yerine konmaktan müthiş bir haz duyarım icabında! Çünkü cemaatlere takılıp kendimiz için mevki filan inşasına kaptırmamışızdır kendimizi. Veya bizim Ertuğrul Günay gibin “Yirmi yıldır vekil olmadım” diye bir takıntımızda yoktur netekim!

Neyse lafı fazla dolandırıp eğip bükmenin anlamı yok arkadaşlar. Açın bakın benim bloglarımda “Ankaralı sağlıklı su içmek istiyor” un okuyucu sayısı diğerlerine göre ikiye katlamış! Ve s.aydın “bu resmin ne işi var” diye bir yorum yazmış…

Eğri oturup doğru konuşalım gerçek düşlediklerimiz gibi değil, eleştirdiklerimiz gibi değil.

Ve biz aslında kendimizi tatminden öte bir şey yapmıyoruz burada. Tek fark sanal dünyanın sayfalarında çakılıp kalıyor yazdıklarımız. Onun için bunu araştırmakta anlı şanlı üniversitelerimize düşüyor. Siyasiler gibi kıvırma olanağımızda iyi ki yok, ben yazdıklarımın arkasındayım, ben yazdıklarım kadar varım!

Teşekkürler milliyet blog…

Görüşmek üzere…

*Fotoğraf milliyet internet