Herkes beceremez…

‘Uzun Yaşamanın Sırrı’ adlı kitabı anlatmaya çalışırken, Aydın Boysan’ın köşe yazılarını bildiğimi fakat kitaplarından haberdar olmadığımı yazmıştım.

Konuya girmeden önce bir şey soracağım.

“Aydın Boysan’ın yazdığı 33 kitabın hepsini birden okudum.” deseydim…

Benim hakkımdaki düşünceleriniz değişecek miydi?

Bana daha farklı bir gözle bakmaya mı başlayacaktınız?

<ı>O yazıyla kendimi rezil ettiğim yönünde eleştireler aldım… Nasıl olurda benim o kitaplardan haberim olmazmış!

Bir hafta öncesine kadar yoktu… Şimdi var!

<ı>Önemli olan şu an biliyor olmam…

Fırsat buldukça “<ı>her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Bu günde bilmediğim bir şey öğrendim.” demiyor mu insanlar?

Ben de o kitapların varlığından geçen hafta haberdar oldum.

<ı>Bilmediğini söylemek ve anlamadığını haykırmak erdemdir…

Özgüven gerektirir…

Kişinin kendi ile barışık olmasını gerektirir…

Maalesef egosuna yenik düşen ve gurur yapanlar bunu başaramaz…

Öğretmen konuyu tüm detayları ile anlatır…

Sınıfa sorar; “ Anlamayan var mı?”

Sınıftan çıt çıkmaz…

Öğretmen tüm öğrencilerin anlama kapasitelerinin aynı olmadığını biliyordur ve sorusunu bu defa daha yüksek bir sesle yineler;

“ Konuyu anlamayan var mı?”

Yine yanıt gelmez…

Bundan sonra izleyeceği iki tane yol vardır.

Ya; öyle olmadığını bildiği halde sınıftaki tüm öğrencilerin anladığını varsayar ve başka bir konuya geçer. Ya da O<ı> anlarsa hepsi anlamıştır diye düşündüğü bir öğrenciyi ayağa kaldırır, anlattığı bölümden soru sorar ve öğrenci bilemezse çileden çıkar.

Bilmediği halde bildiğini, yapmadığı halde yaptığını, anlamadığı halde anladığını iddia edenler, komik durumlara düşmeye mahkûmdur…

Bu; cebimizde beş kuruş para yokken bol yıldızlı bir otelde, “ne olursa olsun” deyip sonunu düşünmeden bir ay tatil yapmaya benzer…

Kısa bir süre Kral Faysal gibi yaşar, geceleri eğlenir kocaman odaların kocaman yataklarında yatarsın, arkasında da çok şanslıysan yaklaşık bir yıl karın tokluğuna bulaşık yıkarsın!

İnsanları kandırmaya, olmadığımız biri gibi gözükmeye ne hakkımız var?

Hiç yokken varmış gibi davranan, yardım istendiğinde edemeyen bir sürü adam tanıyorum ben…

Güvenilen dağlara kar yağması sürekli insanların birbirine kazık atmasından, yüz çevirmesinden kaynaklanmıyor…

Bazen tepe kendini öyle anlatıyor ki etrafındakilerden Everest muamelesi görüyor…

Gün geliyor Everest’e sırtını dayamaya çalışanın gözü, sırtı ve kafası betona vurunca açılıyor…

Dediğimi gibi “<ı>Bilmediğini söylemek ve anlamadığını haykırmak erdemdir…” Herkes beceremez…