Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '09

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Herkes gider Mersin'e…

Herkes gider Mersin'e…
 

www.hurriyet.com.tr


Zaman zaman günün yorgunluğunu atmak için öğretmen evine giderim.

Bir yandan sohbet ediyor diğer yandan gelen yerli turist guruplarından çok saygı değer insanlarla havadan sudan konuşarak dinleniyorum.

Dün akşam Öğretmen evinin bahçesinde Belediye Başkan Yardımcısı Şakır bey ve Temizlik işleri Müdürü Nazmı beyle koyu bir sohbet için sebep ararken etrafımızda “Mersinin Gülleri” açtı sanki.

“Herkes Gider Mersine” sözüne inat bir otobüs dolusu Mersinli insanımız etrafımızı doldurdu bir anda.

Böyle durumlarda aklıma Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Han Duvarları” adlı iiri gelir ve gözlerim yaşarır hemen..

Nazmı beyin her zamanki kibar haliyle Mersinden gelen misafirlerimize “hoş geldiniz” demesi öyle bir kıvılcım attı ki ortaya Han Duvarları’nın o meşhur mısralarını hatırlamamak mümkün değildi.

“Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya
Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya.
Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı,
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı.
Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor,
Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor.”

Bugünün modern kervan sarayında yaşananlar İstiklal savaşının ardından Anadolu’nun tablosunu mısralarıyla çizen ÇAMLIBEL’E hayranlığımı derinleştirirken, aklıma TOROS DAĞLARINA dikilen dev bayrak geliyor.
2007 yılında Mersin'in Alt Kademe Toroslar Belediyesince, Toros dağları'nın kente bakan yüzüne işlenen yaklaşık 4 bin 500 metrekare büyüklüğündeki bayrak önceki yıllar Türk Bayrağı'nı yakmaya yönelik bir saldırıya cevap olarak yapılmıştı.

O duyarlı Belediye Başkanı Hami Turna Beyi geçte olsa kutluyorum ve yüreğimden bir selam gönderiyorum kendisine.

Bana böylesine güzel bir akşam yaşatan bu güzel gurup Mersinden yola çıkmış programlarına Rize’yi de dahil etmişler.

Gün ÇAMLIBEL ‘in şiirini yazdığı an değildi belki. Ama bana bir “Millet olmanın gururunu yaşattığı an” olması bakımından çok önemliydi.

Bir saygı değer hanım efendi hemşire olarak çalışmış Rize’de, biri askerlik şubesinden memur emeklisi, bir diğeri belediye çalışanı. Hepsiyle doyasıya sohbet etmek istiyorum ama olmuyor. Şakir Bey kendi meselesi ile ilgili bir soru soruyor. “Ne kadar çalışanınız var. Mersin B.Ş. Belediyesine bağlı alt belediye sınırları içinde ne kadar nüfus var” diyor. Oranlama yapacak, ona göre tedbir alacak her halde.

Nazmı bey Rize’yi, Karadeniz’i nasıl bulduklarını soruyor. Cevap tek kelime “Cennet”…

Genç bir bayan bize sıcağı kast ederek “cehennemden yola çıktık cennete geldik” diyor.

Mersinde “Cennet-Cehennem” diye bir yer varmış, cehennemi daha güzelmiş, gülüşüyorlar…

Benim aklım fikrim, milletimin florasınında gördüğüm güzelliklerde, kardeşlik duygusunun o ilahi havasında...

Hepsi bizden, hepsi bizim gibi, hepsi çok güzel ve nazik.

Gül işte hepsi, Mersin gülü.

İyi ki, atasözüne inat tersine gitmişler ve Rize’ye gelmişler.

Gelmişler de, bu kadar güzel insanımı tanıma fırsatı bulmuşum.

Yorgunluğumdan eser kalmamıştı.

Bir kere daha söz verdim içimden. Türk Bayrağını yakma girişimlerine dev bir bayrakla cevap veren bu altın yürekli vakarlı, kendinden emin insanlarımı gördüğüm için daha çok çalışacak, daha çok üretecek ve güzelliklere güzellikler katmak için gecemi gündüzüme katacağım.

Güzel Mersine, onun çok güzel insanlarına selam olsun….

Sevgi ve saygılarımla….

www.karadenizvira.com

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..