- Kategori
- Sosyoloji
Herkes gider sen kalırsın
Işık hızında akan zamanı yakalayabilmek için bu yüz yıl ''at gibi''koşturuyoruz dört nala...
Yirmi dört zaman bile yetmiyor insanlığa.Artık bunun da bir çaresini bulur , insanlığı yönettiğini sanan zavallı , küçük adamlar...
İçim daralıyor nicedir.Çok sıkıntılı ve mutsuzum.Kabuğuma çekildim , kimseyle konuşmak zorunda hissetmiyorum kendimi...
''Konuşmak istesen ne olacak ''desenize, kime anlatacaksınız, kim dinleyecek sizi?
Herkesin kendine göre sorunları , sıkıntıları var. Dinleseler de anlamayacaklar oysa...
Anlayacağınız öylesine akıyor hayat, her sabah bir öncekinin aynı, monoton, sıradan, sahte, samimiyetsiz, sevgiye ve sohbete hasret...
''İyi etmişim kendime yatırım yapmışım, yalnızlığa alışmışım, yalnızlığımı aşmışım.'' diyorum kendi kendime...
En iyi dostu kendisi insanın. Kendisiyle barışık olmalı insan. İstemediği birini hayatından çıkarır ama kendini her gittiği her yere götürmek zorunda...
Evlenmek, dost edinmek, aile olmak, kalabalıklarda kaybolmak bir şeyi çözmüyor bence bu yuzyılda. İnsan önce kendi aşmalı yalnızlığını, kabul etmeli, sevmeli. Yoksa hayatına girecekler kuru kalabalıklar.
Kendimizle dost olamadıkça, kendimizi sevmeyi beceremedikçe, yalnızlığın üstesinden gelemedikçe, hiç anlamı olmaz kuru kalabalıkların...
İstesek de kandıramayız kendimizi...
Yirmi dört zaman bile yetmiyor insanlığa.Artık bunun da bir çaresini bulur , insanlığı yönettiğini sanan zavallı , küçük adamlar...
İçim daralıyor nicedir.Çok sıkıntılı ve mutsuzum.Kabuğuma çekildim , kimseyle konuşmak zorunda hissetmiyorum kendimi...
''Konuşmak istesen ne olacak ''desenize, kime anlatacaksınız, kim dinleyecek sizi?
Herkesin kendine göre sorunları , sıkıntıları var. Dinleseler de anlamayacaklar oysa...
Anlayacağınız öylesine akıyor hayat, her sabah bir öncekinin aynı, monoton, sıradan, sahte, samimiyetsiz, sevgiye ve sohbete hasret...
''İyi etmişim kendime yatırım yapmışım, yalnızlığa alışmışım, yalnızlığımı aşmışım.'' diyorum kendi kendime...
En iyi dostu kendisi insanın. Kendisiyle barışık olmalı insan. İstemediği birini hayatından çıkarır ama kendini her gittiği her yere götürmek zorunda...
Evlenmek, dost edinmek, aile olmak, kalabalıklarda kaybolmak bir şeyi çözmüyor bence bu yuzyılda. İnsan önce kendi aşmalı yalnızlığını, kabul etmeli, sevmeli. Yoksa hayatına girecekler kuru kalabalıklar.
Kendimizle dost olamadıkça, kendimizi sevmeyi beceremedikçe, yalnızlığın üstesinden gelemedikçe, hiç anlamı olmaz kuru kalabalıkların...
İstesek de kandıramayız kendimizi...