Herkes Gitti, Müge Anlı Kaldı!

Serap Ezgü ile Gerçeğin Peşinde, Yasemin Bozkurt ile Hayatın Penceresinden, Balçiçek İlter ile Olay Yeri ve Seda Akgül ile Her Şey Gerçek...

Geçtiğimiz sene Eylül sezonuna bu dört programla girmiştik.

Bir kısmının nefesi hemen kesildi, bir kısmı ise geçen sezonunun sonunu ancak ite kaka görebildi.

Ve her biri Müge Anlı ile Tatlı Sert programının rüzgarına kapılan kanalların "başarısız hamleleri" olarak televizyonculuk tarihinin tozlu raflarında yerini aldı.

Peki şaşırdık mı?

Sizi bilemem ama ben hiç şaşırmadım.

Zira bu dört programı da izlerken hissiyatım hep aynıydı...

"Müge Anlı 'nın yaptığı gibi bir program yapalım" diye yola çıkılmış, ama asıl önemli olan bakış açısı yani SAMİMİYET gözden kaçırılmış işlerdi.

Sonuç olarak da ortaya; "haber reality" yerine, "haber magazin" tadında programlar ortaya çıkarılmıştı.

Yani bu programların her birinin, insanların acılarından magazin yapar gibi bir hali vardı.

Mesela dakika başı giren o "az sonra"lara sinir olmadığım program hatırlamıyorum.

Tabi ki televizyon için izlenirlik ve reytingler çok önemli.

Ama konu eğer habercilik ise, o zaman bir durup düşünmek gerekir.

Ve her şeyi tadında yapmak şarttır.

Örneğin ben Müge Anlı 'nın, eğer olayın seyrini değiştirecek bir bilgi değilse az sonra diye ileriye çengel atıp atıp, bunu reklam stratejisi haline getirdiğini hiç görmedim.

Evet bazı bilgiler için bekleniyor ama hep bir nedeni var ve o bilgiler asla reklam malzemesi değil.

Zaten Müge Anlı olayların çözülmesi için herkesten daha çok istekli ve daha çok telaşlı...

Benim açımdan bir diğer önemli ayrıntıysa, diğer programlarda çokça hissettiğim "kurgu bu" duygusunu, Müge Anlı ile Tatlı Sert programında hiç hissetmemiş olmam.

Yani izlerken aptal yerine konuluyormuş gibi hissetmiyorum.

Peki programa ilgimin azaldığı zamanlar yok mu?

Var..

Evlenme vaadi ile kandırılan amcalar ya da dolandırıcılık hikayeleri,

Bebekken bir yere terk edilen çocukların ailesini arama hikayeleri...

Geçtiğimiz sezon sadece Kumburgaz'da yıllar sonra patlayan ve herkesi şaşkına çeviren, çocuk kaçırma hikayesi dışında hepsi benim açımdan oldukça sıkıcıydı.

Direk zap yaparak olay mahallini terk ettim, net bilgi..

Ve bugün...

Müge Anlı ile Tatlı Sert sezon başlangıcı ile de yine farkını ortaya koydu.

Geçtiğimiz sezon işlenen Şeker Köseoğlu cinayeti aydınlandı.

Hem de başka başka cinayetlerle birlikte...

Ocak ayında hapisten çıkan Mehmet Ali Çayıroğlu isimli bir şahıs, o tarihten bu yana hırsızlık yapıp, yaptığı evlerin sahiplerini de öldürerek hayatına devam ediyormuş.

Yani Müge Anlı sezona hızlı başladı.

Sonuç olarak kendisini seversiniz ya da sevmezsiniz bilemem ama Müge Anlı'nın başarısı ortada...

Ve açıkçası günün her saati abidik kubidik kurgu kavgaları izlemek yerine, uydurmasyon ajitasyonlara maruz kalmak yerine, gündüz kuşağında Müge Anlı 'yı tek geçerim.