Herkes hak ettiği muammeleyi görür

Doğma büyüme İstanbul'lu biri olarak, bu şehirde ulaşımın ne zor bir iş olduğunu bilirim. Trafik bir yandan, kalabalık bir yandan, toplu taşıma araçlarını, türlü eziyetler çekerek kullanmak zorunda kalırız. Özellikle dev bir şehir olan İstanbul'da raylı sistemin hala oturtulamamış olması, vapur hatlarının da yetersiz kalması sonucu, eziyeti, yani kara yolculuğunu seçmek zorunda kalıyoruz.

Bu kara yolculuklarından en zorlu olanını, yani minibüsleri anlatmak istiyorum. Ama minibüs şoförlerini ya da sahiplerini suçlayarak değil, kendilerini utanç verici durumlara düşüren, yıllar önce vermeleri gereken tepkiyi veremeyen, minibüs yolcularından bahsetmek istiyorum. Yetişilmesi gereken iş, değerlendirilmesi gereken gün, sadece bir kereliğine çöpe atılamaz mı? Saygınlığınız için çok mu büyük bir bedel?

Şu dünyada bir olay yoktur ki, çoğunluğun isteği ve tepkisiyle çözümlenmesin. Alması gerekenden fazla yolcu taşıdığı için minibüs şoförlerini suçlamak istemiyorum. Elbette suçlular ama, taşıdıkları şey eşya değil, insan! Ve taşıdığı insanların konuşma, tepki gösterme, o araçı terk etme gibi hakları var. Yıllardır bırakın toplu bir eylemi, tek bir kişi bile çıkmamıştır ki, koltukları doluyken ayakta yolcu alan bir minibüs şoförüne, alamazsınız buna hakkınız yok desin. Bunu da geçtim, nefes alıcak yer kalmamışken hala başkalarının binmesine izin vermeyecek bir yolcu çıkmış mıdır? Ya da ağzına kadar dolu bir minibüse binmeye çalışan bir insanın hiç mi gururu yoktur? Tüm bu haklara rağmen, çekilen eziyetten yakınılmaya devam ediliyor. İnsanlar böyledir, üstlerine düşen görev bellidir ama bundan kaçıp, suçu büyük şehirleri yönetenlere, hatta ülkeyi yönetenlere atarlar. Yanlışın en büyüğü burada başlamaktadır. Zaten demokratik bir cumhuriyet olmayı bu yüzden istemedik mi? Kendi haklarımızı kendimiz savunalım diye.

Herkes hak ettiği muammeleyi görür. Ambardan alınmış bir eşya gibi, diğer eşyalarla üst üste, alt alta gitmek ve saygınlığınızı yitirmeye devam etmek istiyorsanız edin. Ama unutmayın ki saygınlığınızı ve rahatınızı yitirmeden İstanbul'da yolculuk yapmak sizin elinizde.