Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '08

 
Kategori
Futbol
 

Herkes her şeyi yaparistan

Herkes her şeyi yaparistan
 

Rıdvan, bu ülkede futbolu real-time yorumlayan tek adam


Bu ülkenin ve ülkenin kurumlarının yönetilme biçimine verilebilecek en olası isimlendirmelerden biri gibi hissettim bir anda kimse kusura bakmasın ama başlığımız bu oldu ister istemez ve bence güzelde bir isim oldu.

Maksadımız, tabuta bir çivi daha çakmak değil elbette ama “yanlız ve güzel ülkemde” işler iyi gitmiyor maalesef, hangi işler iyi gitmiyor ? şu aralar hemen hemen hiçbir iş iyi gitmiyor, Türkiyenin barometresi Fenerbahçemiz değil midir? Fenerbahçe iyiyse Türkiye iyidir, Fenerbahçemiz kötüyse Türkiye kötüdür veya Fenerbahçe iyi yönetiliyorsa Türkiye’de iyi yönetiliyordur, Fenerbahçe kötü yönetiliyorsa Türkiye’de kötü yönetiliyordur, bizim kuşak çocukluğunu, gençliğini ve orta yaşlılığını da her ikisininde iyi yönetildiği bir döneme denk getiremedi maalesef, suç tamamen bizim kuşaktadır yani, bunu bizim kuşağın uğursuzluğuna bağlayacağım ama hepimiz biliyoruz ki sorun daha derinlerde ve maalesef genetiktir.

Dedik ya, her ikisininde iyi yönetildiği bir dönemi göremedi bizim kuşak, muhtemelen de göremeyeceğiz, bizim kuşakta her ikiside, yabancıların deyimiyle sürekli “take off” pozisyonunda kaldı, kısa zaman aralıklarında ayaklarını yerden kesti ise de burun üstü çakılması çok sürmedi.

Çöldeki seraptır bu ülkede başarı, bir görünür bir kaybolur, hayal mi gerçek mi ayırt edemezsiniz, hayalin gerçekle, gerçeğin hayalle karıştığı, hayalin ne zaman gerçeğin yerini, gerçeğin ne zaman hayalin yerini aldığını anlayamazsınız, hayalle gerçeğin birbirine bu kadar hızlı dönüştüğü, bu kadar kardeş olduğu başka hiçbir ülke de bulamazsınız, belki de hayallerin abartılıp gerçeğin yerine konulduğu tek yanlız ve güzel ülkedir burası.

Hernekadar sürekli bir şekilde birbirinin yerini almak varsa da hayal ile gerçek arasında, bu birbirinin yerine geçme konusu burada da durmaz maalesef, iyi ile kötü, haklı ile haksız, güzel ile çirkin, doğru ile yanlışta sürekli birbirine karışır, birbirinin yerine geçer sürekli biçimde, herkesin konuştuğu ama kimsenin kimseyi dinlemediği, her kademe yönetici egolarının, yönettiği kurum ve kuruluşların kimliklerinin fersah fersah üstünde uçtuğu yalnız ve güzel ülkemdir burası artık.

Bu girizgahtan sonra Fenerbahçemizin son durumu ile ilgili tespitlerimizi sıralayalım;

- Bu utanç verici yenilgide en az suçlu Aragones’tir...

- Suç, takımı, ilk defa 80 yaşında ülkesi dışında takım çalıştıran ve son zamanlarda kulüpler bazında hiçbir başarısı olmayan bir adama koşulsuz biçimde teslim eden yönetimdedir.

- Suç, geçen seneki başarının üzerinde bir başarı bekleyen dünyanın belkide en vefalı taraftarının beklentilerini birer birer boşa çıkaran transfer politikasını organize eden – edemeyen – yönetimdedir.

- Suç, Rıdvan gibi bir futbol dehasına sırtını çeviren, ne sezon öncesi transferler ile ilgili görüşü sorulan nede futbolcu izleme-değerlendirme komitesi kurupta, başına çok büyük bir başarı ile yapacağına inandığım Rıdvan Hoca gibi bir değeri bu komitenin başına getirmeyen, ısrarla bu adamdan yararlanmayan, yok sayan bu yönetimdedir. sizce, bundan sonraki maçlarda takımın başında Özden Hoca olsa, onun da üzerinde Rıdvan Hocaya Genel Menajer’lik gibi bir görev verilse bundan daha başarısız bir Fenerbahçe olma ihtimali varmıdır ? kesinlikte yoktur ama bu sevimli ve başarılı insanların tek handikapları Türk olmalıdır.

- Moldanado gibi bir adamı futbolcu diye bu takıma satan menajer’i yılın, hatta son 10 yılın en yetenekli futbolcu menajer’i ilan edilmesini talep ediyorum.

- Tabi bu Maldonado’nun futbolcu olarak alınmasına karar veren yöneticileri, hala ilk 11’de veya 16’da yer almasını sağlayarak, komediyi devam ettiren teknik ekibi ve yardımcılarını da ayrıca tebrik etmeyi unutmamak lazım.

- Futbol, bir fizik bilimi değildir, futbol bir top oyundur ve bilinmeyeni yoktur, Aragones veya benzeri adamların ne bize bilmediğimiz birşeyi öğretme gibi bir yetenekleri ne de atıklarında boncuk yoktur. Kendi insanımıza, kendi değerlerimize güvenelim ve yeterli şansı verelim artık, Aragones’in yerine hangi Türk hocaya sabrederdi yönetim, medya ve taraftar şimdiye kadar ? veya hangisine sabretti bu kadar ? Fenerbahçe’nin ismi, Aragones’e ödenecek tazminattan daha mı az değerlidir ? biran önce tazminatı ne ise verip gönderilmedilir ve ara transfer dönemi çok iyi değerlendirilmelidir ? bu dönemde kesinlikle Rıdvan’ın bilgi ve gözlemlerinden yararlanılmalıdır.

- Niçin “herkesherşeyiyaparistan” dedik başlıkta ? yukarıda sıraladıklarımız için, parayı bastırıp kulüp başkanı, kulüp yöneticisi olabilirsiniz, şirketinizi başarılı yerlere getirmiş bir girişimci olabilirsiniz ama bu futboldan, hocadan, futbolcudan, herşeyden anladığınız anlamına gelmez, doğru adamları seçebileceğiniz anlamına gelmez – maldonado, aragones- hata yapmayacağınız anlamına gelmez, herşeyin en iyisini siz bilirsiniz anlamına gelmez., bu fenerbahçe kulüp başkanlığı içinde, başbakanlık içinde, her makam için geçerlidir, herkes her konudan an-la-maz.

- Sayın Ali Koç fener yönetiminde ilk görev aldığında, Sayın Aziz Yıldırım’ın diğer kulüplerin yöneticileri ve taraftarları arasında yarattığı Fenerbahçe antipatisini yok edebilme gücüne sahip olduğunu düşündüğümden dolayı hem Fenerbahçe adına hemde Türk futbolu adına çok sevinip çok önemsemiştim ama bu umudumuz da maalesef boşa çıktı, Sayın Ali Koç acilen bu takıma bir halka ilişkiler bölüme kurarak, başına geçmeli ve türk futbolunun tüm diğer öğeleriyle Fenerbahçe’yi barıştırmalıdır, bu vizyon kendisinde vardır, buradaki eksikliği göremediğini zannetmiyorum, bunun için gerekli iç mücadeleyi yapıp, Fenerbahçe ile Türk Futbolunu barıştırmalıdır diyorum, bunu da bu saatten sonra ondan başka birisinin yapabileceğine inanmıyorum.

Son olarak spor basınının ve diğer tüm medyanın türk hocalara yaklaşımını da buradan şiddetle kınıyorum, siyasi duruşunu değil ama kişilik ve karekterini, adamlık duruşunu çok takdir ettiğim bir adamdır Ertuğrul Sağlam Hoca, yapması gerekeni yaptı ve istifasını verdi, adam olduğu için, onurlu olduğu için istifa etti, para, tazminat, makam, mevki peşinde olmadığı için istifa etti, bunu anlamayan kaz kafalı, reyting maymunu şarlatan medya, Ertuğrul Hoca’nın ismini hemen A milli takımın hocalığının kulis hesaplarına karıştırdı, Ertuğrul Hoca’nın ismi tabi ki milli takım için geçecektir, ileride de belki olacaktır ama bre gafiller, bu adam hiç bu tür kulislerle milli takımın başına geçecek bir adama benziyor mu? hiç mi birşey anlamadınız istifasından ? illa da bildiğiniz dansözlere mi benzeteceksiniz ? vakur bir duruş sergileyen insanlara hiç mi bir saygınız yok ? adamın, ben adam gibi bir adamım demek istediğini anlamanız için bu adamın harakiri mi yapması lazım illa da ? sizler ne utanmaz insanlarsınız ? reyting uğruna yapmayacağınız hiçbirşey yokmudur ?

Sevgi ve saygılarımla

Ünal Türkmen

 
Toplam blog
: 39
: 867
Kayıt tarihi
: 25.07.08
 
 

Aşçılar diyari Mengen’ de doğdum, lise tahsilimi Bolu’da, üniversite tahsilimi Adana’da yaptım. İş t..