Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '15

 
Kategori
Güncel
 

Herkes herkese dudak bükerse, asıl kaybeden...

Herkes herkese dudak bükerse, asıl kaybeden...
 

rotahaber.com


Belki de en sonda söylenecek sözü başta söyleyelim. Çünkü 45 günlük zaman çok çabuk geçer ve sonunda millet bir bakar ki, el elde başta; herkes birbirine dudak bükmüş… Kimse kimseyi beğenmemiş ve hala Türkiye bir hükümetsiz. Ve kendiliğinden “Haydi buyurun yeni seçimlere ..” diyecek bütün millete… Ondan sonra , büyük bir telaşe, büyük bir hayal kırıklığı… Özellikle Meclis’te yeni seçilmiş vekillerde.. Acaba ne olabilir heyecanı!
 
Her şey olabilir!
 
Türkiye gibi bir ülkede AKP gibi bir dev devrilirse; epey gürültü çıkaracağı bellidir.. Onlar şimdilik kendi taraftarlarına: “Bi şey olmadı.. bi şey olmadı…!” deyip duruyorlar ama çok şeyler olabilir; galiba  bunun farkında değiller veya farkında olmak istemiyorlar.
 
Şimdiki Meclis’teki  oranlara bakacak olursanız . Meclis’te  AKP % 40, Muhalefet Partileri toplam % 60… Bu oranlar bile insanlara, anlayana bir şeyler söyleyebilmeli veya akil insanlar bundan bir anlam çıkarabilmelidir… Yani, iktidar/Muhalefet alt üst olmuş durumda. Hala anlamadınız mı?  
 
Gerçi, hala AKP 258 vekille en çok oy alan parti durumunda ve çok yakında Cumhurbaşkanı bu partiye hükümeti kurma önerisini verecektir.
 
AKP’den her türlü sorumluluğu alan Ahmet Davutoğlu belki de bütün muhalefet önderleriyle görüşecek ve kapalı  kapılar ardından, hükümet kurmak için destek isteyecek,  kendince bazı önerileri bu parti başkanlarına iletecektir. 
 
Davutoğlu, bu parti başkanlarını kolay kolay ikna edebilir mi? Bu parti başkanlarının kendilerine göre öyle uçuk istekleri var ki; Davutoğlu bunların hiç birisine kolay kolay “Evet” diyemez… sonrası ne olacak… İş biraz sürüncemede kalacak. Sonra hükümet kurmak için , “muhalefetten vekil çalmak” için veya siz buna almak da diyebilirsiniz. Yine görüşmeler kapalı kapılar arkasından yürütülecek; milyonlar konuşulacak; yeni Bakanlıklar kurulacak… Bilirsiniz tarih tekrardan ibarettir. Bazı şeyler olabilir.. Olabilir mi? Göreceğiz.
 
Veya AKP, bir partinin kendisini dışardan desteklemesi için ikna edebilir. Olabilir mi? Göreceğiz…
 
Bu arada tabii, muhalefet partilerinin de elleri armut toplamıyor. Allah onlara , iktidar olmaları için bir fırsat vermiştir. İsterlerse mükemmel değilse bile, bir hükümet kurabilirler. Nasıl ? 
 
Sözgelimi, CHP ve MHP kendi aralarında bir güzel anlaşırlar. HDP de onları dışardan destekleyeceğine söz verir. Tamam.. Hükümet kurulmuştur… Kurulur ama yürür mü? HDP’nin sonsuz istekleri biter mi? Makul ölçülerde bir Türkiye partisi gibi davranabilir mi?
Biraz zor. Üç ay süren bir hükümet , bir gensoruyla hemen devrilebilir. 
 
Ama Muhalefetin hükümet kurması için 13 yıl sonra bir fırsat geçmiş olur eline ve onu kullanır. Türkiye eninde sonunda “Erken seçim”e mi gidecektir. Yoksa , yeni bir seçime mi gidecektir. Ve yenilenen seçimde halk nasıl davranabilir?
 
İki yol var:
 
Bir, halk artık AKP’den yüz çevirmiştir ve ondan yavaşça sıdkı sıyrılmaktadır ve bu yüzden , gelecek seçimlerde de AKP yine oyunun daha da düştüğüne ve vekil sayısının azaldığına şahit olacaktır ve bu kez iyice hayal kırıklığına uğrayacaktır ve iktidar için bir çok şeyden feda etmeye razı olacaktır. Mümkün mü? Göreceğiz.
 
İki, 45 günün sonunda halk bakacak ki, muhalefet partileri için açtığı krediyi bu partiler hiçbir şekilde kendilerine ve halka layık bir şekilde kullanamadılar ve kendilerine verilmiş fırsatı kaçırdılar. O zaman diyebilir ki, “Eh ben bir fırsatı verdim…Ama kullanamadılar ve hala bu görev için gerekli ve yeterli olgunlukta olduklarını gösteremediler.. Onun için :Yeter” Ve yine AKP’ye dönüp onun oyunu artırabilir… Mümkün müdür? Biraz zor…!
 
Bu arada Ekonomi ne oluyor? Yatırımlar yürüyor mu, yoksa duruyor mu? Birileri , durumun değiştiğini ve kendi durumlarının da değişeceğini düşünerek; dönen çembere taş koyabilirler. Halka ve millete acı çektirebilirler.
 
Bu millet,  çayın, kahvenin,  vita yağının , sana yağının ve nice mübrem ihtiyaç maddelerinin bir gecede ortadan kalktığını ve ondan sonra , insanı ele güne muhtaç ettiğini hatırlarız… Olur mu, olur… Mümkün müdür? Yok o kadar da değil. Bu zamanda. 
 
Eğer Muhalefet partileri kendilerine kırk yılda bir düşen bu fırsatı değerlendirip; hükümet kuramazlarsa; daha sittin sene dizlerini dövüp, “biz ne yaptık,” diyebilirler. 
 
Partilerin aklına Demokrasi’yi aksatan %10 barajını kaldırmak yeni yeni akıllarına geliyor. Belli ki, bunu ilk fırsatta kaldıracaklar. Çünkü görünüyor ki, barajı 10 da yapsanz 15’de yapsanız işe yaramıyor; millet isterse bütün barajları kaldırıp atıyor. Onun için yapılacak şey en kısa zamanda bu utanç barajını çok makul ölçülere indirmektir. 
 
Ondan sonra aklı başında bir “Seçim Yasası” çıkarmaktır. 
 
AKP’nin bunca yıl yapamadığı; aslında yapmak istemediği “Anayasa” değişikliğini çıkartmaktır. Mümkün müdür? Halk isterse. Evet…
 
Günler geçiyor. 45 sonra el elde baş başka kalınırsa, herkes gururundan, kibirinden yere göğe sığdıramadığı isteklerinden vazgeçmezse ; o zaman yapılacak bir şey yoktur.
 
45 günün sonunda muhalefet bir şey yapamazsa; asıl kaybeden muhalefet sıraları olacaktır. Son pişmanlık fayda vermez.  Bunu halkımız bilir.
 
Ne yapalım? Halka gdilecek…
 
O zaman : “Halk denen büyük usta ; Herhalde bir şeyler söyleyecektir bu hususta…”
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..