Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Herkes işine baksın kardeşim!

Herkes işine baksın kardeşim!
 

Herkes kendi işine baksın dedik ya kardeşim! Ne bakıyosunuz bana öyle?


En sevdiğim cümlelerden biri de budur benim güzel halkım: "Herkes kendi işine baksın kardeşim!" Genelde hafiften suçlu, cevabını veremeyeceği ya da haksız olduğunu bildiği zaman bu cümleyi kurar ademoğlu. "Beni benle, beni bana bırakın" diye sayıklamaktadır aslında kendi kendine garibim! 

Hakkaten de ne güzel olurdu dimi ama güzel okuyucum? Herkes sadece kendi işine baksaydı? 

Bakkal manavın, manav kasabın, kasap lokantanın ne kazandığını hesaplamasaydı. 3-5 kişilik bir arkadaş grubunla gittiğin balık restaurantında illaki içinizden biri hesaplamaya başlar günlük hasılatı sanki mecburmuş!, üzerine vazifeymiş gibi! 

"Mekanda 8 masa dolu... Masa başına 150 lira ortalama hesap olsa, şu kadar adam çalışıyo..................." türünden en ince detaya kadar düşünür ve hesaplar gelir gideri... Sanırsınız arkadaşınız mekanın gerçek sahibi! Sonra başlar yeni cümleler kurmaya: 

" Ulan oğlum Cem! Bu mekan var ya bu mekan..." 

Eee, vaaaar ne olmuş yani? 

" Bu mekan bir bende olacaktı; benim olacaktı var ya..." 

Diyelim ki var ne yapardın? 

"Manyak mısın oğlum neler yapardım lan ben. Bu salak hem burayı adam gibi de işletemiyo... Görmüyo musun? kör müsün oğlum? 

Yok ben kör değil, hipermetropum cancağazım! 

Demin ne yapardın diye sordum sana farkındaysan zat-ı muhterem! 

Başlar arkadaşınız uzun uzun cümlelerle ne yapacağını anlatmaya. 

"Aaaaaaaa! Eeeeeee! Iııııııı!" 

Alfabenin sesli harflerini sormadım oğlum ben. Ne yaparsın sen? dedimdi. 

Genelde hiçbir şey söyleyemez arkadaşınız. Çünkü o konuyla ilgili ne en ufacık bir fikri, ne en ufacık bir bilgi birikimi vardır çünkü. Hemen o anda düşünmeye başlamıştır tabi ki! Ee, herkesin işi kendine zor, herkesin işi başkasına çocuk oyuncağı ya! Herkes başkalarının ne yaptığı, ne kazandığı, ne harcadığıyla ilgilidir garip bir biçimde. Hiçkimse kendi işiyle öylesine ilgilenmez akıl almaz bir biçimde. 

Bu, bence yüzü batıya dönük; ama ayakları doğuya koşar lümpen bir toplum olmamızdan kaynaklanır yine. 

Ne güzel olurdu değil mi sence de güzel halkım? Herkes kendi işine baksaydı. Herkes kendi kazancına kafa yorsaydı. Herkes başkasının karısını, kızını kınayacağına kendi kızına sahip çıksaydı. Haddini bilseydi herkes. Öyle herkesin işine burnunu sokmasaydı. 

Herkes kendi işine baksaydı, bir tek sonuç ortaya çıkardı çünkü. Bireysel olarak da toplumsal olarak da sürekli gelişen ve değişen, çağın şartlarına çoktan ayak uydurmuş, ekonomik refahına ulaşmış, çoğunluğu bireysel gelişimini tamamlamış çağdaş ve uygar bir insan topluluğu? 

Sen ne dersin güzel okuyucum? Bu yüce milleti, bu aslında hamuru çok sağlam olan halkı ne zaman hakettiği yerde görücez? Mehmet Akif Ersoy'un istiklal marşımızda söylediği gibi " Belki yarın; belki yarından da yakın" mı? Yoksa " Bu millet kolay kolay adam olmaz bırakın" diyenlerden misin sen de? Benim fikrimi zaten bilmektesin de; Senin fikrin ne kendince? 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..