Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '06

 
Kategori
Yılbaşı
 

Herkese çekilişsiz, kurasız; gıcır gıcır 2007

Herkese çekilişsiz, kurasız; gıcır gıcır 2007
 

Mevsimler bozulmasaydı. Karlar kaplayacaktı şehrin her yanını. Biz yeni yıl akşamı, karların üstüne basa basa yürüyecektik. Cep kanyağı gibi sıcak olacaktı yüreğimiz. Yüreğimizin içinde yeni duygular. En fakirimiz bile fıstık paketini açacak. Bütün evlerde içilecek bir şişe muhakkak bulundurulacak. İsterse vişne suyu olsun. Kutlamak için muhakkak ıslatmalı çünkü. Belki annenizin rus salatası. Yahut eşinizin hindi dolması. Olmazsa olmazıdır evin muhakkak yapılacak. Saatler on ikiyi vurunca. Bir sevinç, bir telaş, buharlı gözler. " hoş geldin yeni yıl. ’’

Yeni yılı kutlamamız. Aslında bir yıl daha yaşlanmamıza rağmen neden? Bir bir giden yılların geri gelmediğini bilip, aynada ilk gördüğümüz kır saçın devamını hatırlayıp, eskiden tüm şehri koşan ayakların artık sızlaması. Gene de kutluyoruz yeni yılı neden bilen var mı?

Bu " ben hala hayattayım ’’ şöleni olabilir. Kadıköy kasabı gibi dolanan Trafik’te dolaşa dolaşa hayatta kalmışsınız. Kapitalizm sizi ezememiş, hala bir işiniz var. Sevdikleriniz hayatta ya da iyiler. Belinde tabanca ile gezen delilerle işiniz olmamış. Kapkaç, gasp , hırsızlık belası bulmamış sizi çok şükür. Çeşit çeşit hastalık çıkmış; ama ne iyi ki hayattasınız. Üstelik göğsünüzdeki inanç, yüreğinizdeki umut. Sevgi. Belki de dumanlı başınızda aşk var. Kutlanmalı o zaman yeni yıl. İnsan yeni zaferler eklemeli insanlığın tarihine. Bir kedi, bir köpek, bir çocuk daha el verip yaşamalı. Kimsesizler, yoksullar, karanlık evler ışımalı. Kutlanmalı yeni yıl, bu yüzden.

Yıllar vardır hiç unutulmaz. İsteseniz de unutamazsınız aslında. Misal, 1970 yılında doğmuşuz. Yaşlandıkça unutmak istiyoruz ama. Bankada, manavda, noterde ha bire soruyorlar, Doğum kaç?

Hiç unutamayacağımız başka yıllarda vardır. Hanım arada sözlü yapar ’’ Evlilik yılımız?’’ yılı veririz , gün, ay ve yıl olarak istenir. Sanki evde oturmuyorum da , telefonla bankacılık hizmeti alıyorum. Lafı evele, gevele olmuyor. Günden kaybettiğimiz, ayı şaşırıp kafaya mısır koçanı yediğimiz olmuştur. Bazen dişlerimi fırçalarken. Yüzüğün içine bakıp ders çalışırım. Soru moru gelirse hazır olmalı..

2006 yılında kızımız doğmuş. Allah herkesin bebesine güzel ömür versin. Bizde 2006’yı hep iyi hatırlayacağız. Bize kızımızı vermiş. Sağlık da var. Dişimizde ağrımıyor, ayakkabı da vurmuyor. Oh ! rakı, balık gibi hayat.

2006’da . Mustafa Kemal Bey’i, Eylül, Melda, Başak, Deniz, Gülden, Gönül, S. Uslu hanımları tanımışız. Pirmete ağabeyimi, mernuş hanımı, kırkında levendi, Yücel bey’i, Özlem hanım’ı , Eylül’ü, Serap ince hanım’ı. Burcu hanımı, ersen bey’i, akdenizli’yi , Yusuf ve yılmaz bey’leri tanımışız. Hatta Hakkani’yi tanımışız daha ne olsun? Nazan ‘ı zaten tanıyorduk yabancı değildi eskiden . Unuttuklarım beni affetsin. Bu yaşta bu kadar oluyor.

Burada yazan güzel insanlar. Bu oluşumu yaratan ve her aşamasında emek veren değerli Milliyet çalışanları. Hepinizi yahşi özünüzden kutluyor ve öpüyorum. 2007 iyi olan her şeyi getirsin, istemediklerimizi götürsün. Çocuklar şeker de yiyebilsinler. Kardeşlik, sevgi, özgürlük olsun.

Bir bulut gelsin. Sapığı, manyağı, deliyi, kötüyü alıp götürsün. Hayat bir şenlik olsun. Olsun be Allah’ım ne olur?

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..