Herkese değer veren yönetici

Sevgili genç yönetici dostum,

Belki genç olduğundan farkına varamazsın ama, bir gerçeği sana anlatmak isterim. Bir işini yaptırmak için sende olmayan hasletler ile seni göklere çıkaranlar, istediklerini yapmadığın zaman  sende olmayan hasletler ile seni yerin dibine geçirmekten de geri kalmazlar. Bunu yapmak isteyenler özellikle senin gibi genç ve tecrübesiz yöneticilere yönelirler. Övülmekten  hoşlanan insanlar bu tür insanların ikinci  avıdır. Bu konuda sana bu mektupta anlatmak isteyeceklerim var. O yüzden seni yerli yersiz öven, sana yaranmak için çaba harcayanlara dikkat et.

Değerli genç yönetici dostum,

Zamanında bana da çok insan “yöneticilerin çalışmalarını överek yaz, onları anlat, onları başkalarına överek söyle ” diyen çok insan olmuştur. Yani “karşılıksız olarak değer ver” diyen çok insanla muhatap oldum. “Onlarda bana değer versin” dediğim zaman .” Sen kimsin ki değer versinler” mealinden  sözlere muhatap olmuştum. Onlara “ ben de onlar gibi insanım, onlar değerli ise bende değerliyim” dediğim zaman ne diyeceklerini bilemeyerek susup benden uzaklaşmışlardı. İyi ki de uzaklaşmışlardı. Yoksa ısrar etseler daha sert de olabilirdim.

Değerli genç yönetici dostum,

Bunları sana anlatmaktaki amacım senin insanlara değer veren yönetici olmanı istemem. Hepimiz insanız. Hepimiz de normal  insanız. Biz değer görmek istersek değer vereceğiz. Değer  vermeden değer görüyorsak bilelim ki, bunun altında başka şeyler vardır. Ama samimiyet yoktur, sevgi yoktur sevgili, kardeşim.

Değerli genç yönetici dostum,

Lider olan  insanları çok izledim. Çok inceledim.  Öyle az buz da değil,  tam 40 sene inceledim. Okudum hayatlarını. Öyle ki liderlik üzerine kitaplar yazacak hale geldim. Bunları anlatmaktaki amacım övünmekten çok ne kadar tecrübe sahibi olarak  konuştuğumu  bu mektubu okuyanlar bilsin. Sen zaten biliyorsun. Şunu anladım ki bu kadar tecrübeden sonra “ değer veren değer görüyor ve unutulmuyor” Sen de öyle anılmak istiyorsan, lider olarak iz bırakmak istiyorsan mutlaka değer veren insan ol. Yalnız bu değer verme karşındaki insanın bedenine bakarak değil kalbine ve beynine bakarak olsun. Yani insan olduğu için değer ver. Kadın diye, engelli diye, köylü diye insanı küçümseme.

Sevgili genç yönetici dostum,

Şeyh Edebali  Osman Gazi’ye ne demiş “ insanı yaşat ki devlet yaşasın”. Ne güzel söz. Bunu söyleyeli  7 asır olmuş. Halen geçerli.  Ben de derim ki “ İnsana  değer ver ki devletimiz değerli olsun ve  yaşasın” Çünkü devletimizin temeli insandır. İnsan sevgisidir ve insana değer vermek ile devletimiz güçlenir.

Sevgili Genç Yönetici dostum,

Her insanın amacı “Adam yerine konmak “ tır. Bunun  bir adımı da “ güzel anılmak” tır. Bunun için  insanlar hakkında kitaplar  yazılır. Filmler çekilir. İnsan nasıl yaşarsa gelecek nesillere de öyle anlatılır. Bu kitaplar ve filmler o insanları gelecek nesillere anlatmak için yazılır ve  filmelr onun için yapılır. Sen değer verilen  insan olmak istersen, önce değer veren insan“ olacaksın ki  güzel anılacaksın. Sonradan pişman olmamak için insana değer ver.

Sevgili genç yönetici dostum,

Bizde insanın değeri sonradan anlaşılır. Ben çevreme hep değer verir,  onları çok okumaları için teşvik eder,  neler yapmaları gerektiğini de anlatırım. Bazıları az dinler, çok azı güzel dinler anlar. Çoğu insan da bizden kaçar. Benden neye kaçar? Çünkü ben kendilerine benzemem.  Benzemediğim gibi aynı zamanda da onların gelişmesini isterim. Onların gelişmesini isteyen de az olduğundan çoğunluğa uyarak kaçarlar. Bizden faydalanamazlar. Aradan yıllar geçer “ Senin değerini  zamanında anlayamadık ağabeyciğim” derler. Sonra dan “keşke “ dememek için  zamanında insanın değerini bilen insan olmak işte bu yüzden önemli sevgili dostum.

Sevgili genç yönetici kardeşim,

Günümüzde genç yöneticilerin bana değer vermemesi  sonucunda ben de onlara değer vermemeye, onların yanına eskisi gibi gitmemeye başladım. Onları görünce kaçtım. Bu sefer adım” burnu havada, insana tepeden bakan” olarak anılmaya başladı. Buna da güldüm .  İnsanlar, genç yöneticiler, bana değer vermiyor ama benden değer vermemi bekliyorlar.  Onlara da  “sen mevki makam sahibi isen bende bilgi ve akıl sahibiyim” diyerek  “ sen değerliysen bende senin kadar değerliyim” diyorum.

Sevgili dostum, genç yönetici kardeşim,

Bir insana “seni seviyorum” demekle, o insanı sevmek olmadığı gibi “sana değer veriyorum” demekle de değer vermek olmuyor. Değer  verdiğimiz insanı sadece rastlayınca değil, arada sırada aramak, cenazesinde, düğününde bulunmak, hasta olunca ziyaret etmek, bir sorunu varsa çözebileceğimiz kendi sorunumuz  bilerek çözmeye gayret etmek, ona gücümüz oranında da olsa hediyeler vermek gibi eylemler değer vermektir. Onun eserlerinin  tanınmasına çalışmak, başkalarının da onun eserlerinden faydalanması için imkan sağlamak gerçek manada değer vermektir insana. Bunları yapmayan insan muhatabına “ ben değer veriyorum sana “ diye ortaya çıkmamalı.

Değerli genç yönetici dostum,

Günümüzde insanlar eskisine göre daha çok yalan söylemeye, daha çok samimiyetsiz olmaya başladılar. Değer vermedikleri insana değer verdiklerini söyleyerek, sevmedikleri insana sevdiğini söyleyerek, güya karşısındaki insanı kandırdıklarını zannetmekteler. Karşısındaki  insan bu yalanlara kanmayınca da hemen “çamur at tutmazsa izi kalır” düşüncesi ile    karşısındaki insanı suçlamaya kendisini aşağı gördüğünü iddia etmeye başlarlar. Halbuki yalan söyleyerek samimi olmayarak kendi kendilerini küçük düşürdüklerinin de farkına varmayacak kadar cahil insanlardır. Bu tür insanlardan olmaman tek dileğimdir işte.

Sevgili dostum, değerli genç yönetici Kardeşim,

Hayatta sevilecek insanı seven, değer verilecek insana değer veren ölene kadar da öldükten sonra da sevilen ve seven bir yönetici olarak anılmanı ve senin değer verdiklerinin  içinde nankör insanlar çıkacak olsa da mutlaka seni severek anacak ve değer verecek ve seni gelecek nesillere de  konuşarak, yazarak sevgisini anlatacak insanlar  bulunacaktır. Ben  bunların başında geliyorum işte. Benim gibi mutlaka seni insanları ayrım yapmadan sevdiğin ve değer verdiğin için sevecek ve değer verecek insanlar vardır. İlerde de olacaktır mutlaka.  Ben 30 yıl önce bana değer verene değer verir hatta onun çocuklarına da baba veya anneleri hatırına değer verir ve severim.

Sana değer dolu, değer veren, değer gören ve değer vereni bol olan bir hayat temenni ediyorum.