Herkesin beklediği bir selam... Sen ver, o elbet yolunu bulur.

İlgi bekler sevdiğin... Unutulmaktan korkar insan... Hatırlanmamak, can taşıyanı kahreder.

Halini sormalısın dostuna. Bir senden ibaret değil dünya. Sevdikçe çoğalır adam...

İlgi bekler arkadaşın... Merhaba'nı dostundan sakınma arkadaş! Şöyle bir el sallaman bile yeter bazen... Üç beş kelamı sevdiğinden esirgeme.

İlgi bekler; anan, bacın, kardeşin... Aklına gelsin arada hısım akraban... Bunca bekleyen arasında, yavuklunu da atlamayasın sakın.

Başını okşadığın öksüz, karnını doyurduğun Çomar,  gözleriyle teşekkür ettiler az önce...

"Günaydın! Nasılsın?" demediğinde bozulan o adam var ya hani, mesai arkadaşın senin; ne çabuk unuttun.

Komşusuna, İyi akşamlar! diyenin dili aşınmadı daha...

Bakkal, kasap, manav ve tüm esnaf, kuru bir eyvallah'a hasretken; başını şöyle hafifçe eğ de selam var bari... Selam almak, gönül almak sayılır bazı...

Küskünler, Merhaba! diyerek konuşur ilkin... Sonra elleri, en son bedenleri kavuşur. İlgilenmekten korkma, çekinme kardeşim! Sıcaklığa, şefkate aç gönüller... İnsan yüzü görmek ister canlar.

Allah'ın selamı üzerine olsun insanoğlunun... Rabbin verdiğini kuldan esirgemeyin. Bir selam bin kapıyı açar. Yeter ki gönül gözü kapanmasın.

Namazda selama durur müslüman... Selamın kralı, peygamber ocağında verilir. Ağlama duvarına yüzünü süren de, Kabe'yi tavaf eden de aynı şeyden, topraktan yaratıldı...

Herkesin beklediği bir selam... Sen ver, o elbet yolunu bulur.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.