- Kategori
- Gündelik Yaşam
Herkesin konuşup kimsenin bir şey anlamadığı konular
Ağzı olan konuşuyormuş. Elbette konuşacak.
Hani insanlar konuşa konuşa anlaşırlardı ya. El göz kaş işaretleri yapacak değiller ya.
Bende biliyorum orada anlatılmak istenenin bu olmadığını. Herkesin her konuya sazan gibi atlayıp rasgele konuşmasından yakınılıyor.
Bende yakınıyorum.
Nedir konuşma? Bildiğini söylemek, bilmediğinde susup dinlemek.
Dinlemek de bir konuşma metodudur. Öğrenecek ki yeri geldiğinde konuşsun.
Hani şu olur olmaza ağzını açıp konuşanlar var ya; işte onlar için söylüyorum.
Dinlemiyorlar, konuşturmuyorlar, susmuyorlar, susturuyorlar.
Öğrenme gibi bir kaygıları yok bunların. Din, siyaset, kültür, sağlık… Sanırsınız ki uzmanlık alanlarına giriyor.
Kırmızıçizgileri de yok ki dur durak bilsinler. Adeta filozof kesiliyorlar karşınızda.
Yanlarında siyaset uzmanı varmış, kültür adamı, sanatkâr, yazar-şair, din adamı, doktor… Umurunda değiller.
Oysa insan bildiği konuda çok konuşmaz. Kararında konuşur. Tam konuşur. Bilmeyen insan bilmediği konuda sınırsız konuşur. Çünkü sınırsız bilgisizliğe sahiptir. Nerede duracağını bilemez de ondan.
Freni patlamış araba gibidir. Zaten kazalarda en çok bu yüzden olmuyor mu?
Hani özellikle zamanı geçmiş, modelden düşmüş araçlarda tanık olursunuz.
Yazarlar; “Tek rakibim THY” Onların hiç olmazsa rakipleri vardır. Rakibinin kim olduğu bilmektedirler.
Ya bunlar? Bunlar rakiplerinin kim olduğunu bile bilemeyecek kadar cahildirler. Yazının başlığını söyle yeter ki. Çalakalem yazarlar.
Bir mikrofon tutuştur ellerine rasgele konuşurlar.
Herkesin üzerinde çok şey konuşup hiçbir şey anlamadığı konular var ya.
İşte onlar, evet onlar bizim için olmazsa olmazlarımızdandır.
Ciddi konularımız arasındadır.
Biline.