Herkesle iyi geçinmek mümkün mü?

Toplumsal ilişkilerde başarılı olmanın önkoşulu insanlarla iyi geçinebilme becerisine sahip olmaktır.
Sadece evde ya da iş yerinde değil, çarşıda, pazarda, sokakta, kısaca yaşamın sürdüğü her yerde!
Örneğin esnafa hayırlı işler, nasılsınız derseniz alacağınız hizmetin kalitesi artar!
Eşinize her fırsatta iltifatlarda bulunursanız kahveniz en köpüklüsünden gelir:-)
Çocuğunuza vereceğiniz aferin ödülü ise, yapmaya çalıştıklarını başarmasına, yeni beklentiler içerisine girmesine davetiye çıkartır!

Yani bir de herkesle iyi geçinmek mümkün müdür, sorusunu sorarsınız kendinize!
Gördünüz işte!

Çünkü yaşamdan gerçekten haz almak istiyorsak çevremizdeki insanlarla geçinmenin bir yolunu bulmaktan başka çaremiz de yoktur.

Hem iyi geçinme derken, ille de her önünüze gelenle can ciğer kuzu sarması olacaksınız demedik ya!
Bu davranışlarınız kendinize has çizginizden tümüyle vazgeçtiğiniz anlamına gelmemelidir elbette!

İlk başlarda her ne kadar polyannacılık rolü oynamak gibi görünse de hep böyle sürüp gidecek değil ya!
Karşılıklı özveriler zamanla taraflar arasında alışkanlık yaratacak ve mutlaka meyvelerini verecektir!
Hem bu sayede hayatın içinde bazı şeylerin daha olumlu gitmeye başladığını hissedersiniz, fena mı olur!

Sonuç olarak bu tür davranışlar insanlara herdaim karşılıklı pozitif enerjiler yükler!

Kendiniz başta olmak üzere, etrafınızda güler yüzlü insanların sayısının artmasına vesile olursunuz!

Çünkü o veya bu şekilde çevremizdeki insanlarla ilişkilerimizi iyi yönde sürdürme zorunluluğumuz vardır!
O halde, her insanın sevilebilir olduğunu bilmeli ve hayallerimize göre değil, hayatımızdaki tesadüflerin ne derece rol oynadığınının bilincinde olarak hayatımızı düzenlemeliyiz!

Mutlu olmanın önkoşulu da budur zaten!

Başarabilirsek ne mutlu bize!!!