Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '21

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Herkül-Herakles’in Cezaları

Herkül-Herakles’in Cezaları

 

  • HİÇBİR SİLAHIN İŞLEMEDİĞİ NEMEA ASLANINI BOĞARAK ÖLDÜRECEK.
  • LERNA BATAKLIĞINDAKİ EJDERİ YOK EDECEK.
  • ARTEMİS’İN KUTSAL HAYVANLARINDAN KYRENEİA GEYİĞİNİ YAKALAYACAK.
  • ERYMANTHOS DAĞINDA YAŞAYAN BÜYÜK YABAN DOMUZUNU AĞLA TUTACAK.
  • AUGİAS’IN AHIRLARINI İKİ BÜYÜK IRMAĞIN YATAKLARINI DEĞİŞTİRİP AHIRLARDAN GEÇİREREK BİR GÜNDE TEMİZLEYECEK.
  • STYMPHALOS’DA YAŞAYAN VE O BÖLGEDEKİ İNSANLARIN RAHATINI KAÇIRAN KUŞLARI ATHENA’NIN YARDIMI İLE KOVACAK.
  • GİRİT’E GİDİP POSEİDON’UN MİNOS’A VERDİĞİ AZGIN BOĞAYI GETİRECEK.
  • TROYA KRALI DİOEDES’İN İNSAN ETİ YİYEN KISRAKLARINI YAKALAYACAK.
  • AMAZONLAR KRALİÇESİ HİPPOLYTE’DEN KEMERİNİ ALACAK.
  • OKEANOS’UN BİR ADASINDA BULUNAN ÜÇ GÖVDELİ DEV GERYONEUS’UN SIĞIRLARINI ÇALACAK.
  • HESPERIDLER’INALTIN KEMERİNİ GETİRECEK.
  • HADES’İN ÖLÜLER ÜLKESİNİ KORUYAN KERBEROS ADLI KÖPEĞİ YERYÜZÜNE ÇIKARACAK.”

Herakles’in aklı başına gelmişti çok acı çekiyordu. Hera’nın sihri gitmişti. Genç adam acı içinde kıvranıyordu. Mahkeme başkanına bağırdı.

“Beni cezalandırın. Beni en ağır şekilde cezalandırın. Ben çok büyük bir günah işledim. Ben neden yaptım bilmiyorum. Ben onları çok seviyordum. Ben bunu neden yaptım.”

Yere dizlerinin üzerine yığıldı. Hıçkırıklarla ağladı. Sadece onun ağlaması duyuluyordu. Etraftaki periler melekler onlarda ağlıyorlardı.

Kader Tanrısı Penthos aşağılara süzüldü. Genç adamın yanına yaklaştı. Ona bir şeyler söyledi, genç itiraz ediyordu başını ‘hayır’ demek için iki tarafa sallıyordu. Penthos tekrar yukarı süzülerek çıktı.

Némésis indi bu seferde aşağıya... O intikam tanrısıydı ve hoş görüsü yoktu.  Baş hâkimin yanına gitti. Sert ifadesi ile konuştu. Yine aynı sert bakışla gence baktı ve hızla yerine gitti.

 

Karanlıkların içinde bir sürü insan hızlı yürüyerek gelmeye başladılar. Bunların giysileri parlak lame gibiydi. Başlarından aşağıya omuz hizalarına gelen örtüleri vardı. Parmak arası garip sandaletler giymişlerdi. Karanlıktan aydınlığa geçen askerler sonunda bir tahtı taşıdıkları göründü. Tahtı uzun direklere oturtmuşlar göz alıcı örtüler örtmüşlerdi.

Tahtta her hali ile inanılmaz üzgün olan biri vardı. Başında taç elinde asası omzunda kral pelerini ile gelenin kim olduğunu tahmin etmek istedikleri anda borazanlar öttü. Trampetler vurulmaya başlandı. Bir çığırtkan bağırdı.

“Kral Hazretleri...”

Hareketlenme yerini büyük dalgalanmaya bıraktı. Adamlar merdivenlerden de kralı aynı hızla yukarı doğru taşıyorlardı. Kral çok sinirli, çok hiddetliydi.

Basamakların orta yerinde bir yere, tanrıların alt kısmına yargıçların üst kısmındaki ara düzlüğe kralın tahtını koydular. Kral ayağa kalktığında hiddetten çıldırmış gibi bağırdı.

“Onu affetmem. Onu asla affetmem ve onun ölmesini istemiyorum.”

Bir anda ortalık karıştı. Her kes konuşmaya başladı. Sesler yukarılara gidiyor uğultu büyüyordu. Bir süre bu ses kirliliği devam etti. Kral Miken bağırdı.

“Suçlarından arınması için benim hizmetime girecek ve kendisinden istediğim her şeyi yapacak. Bunlar benim isteklerimdir ve ondan yapmasını istediğim on iki iş vardır. Bunlar Herakles’in görevleri olacaktır.”

Rüya Didar’a baktı.

“Sen bunların ne olduğunu biliyor musun?”

“Hayır bilmiyorum. Allah kahretsin ya bilmiyorum.”

“Bunlar mitolojide ‘Herakles’in görevleri’ olarak anılır.”

Elif ikisine bağırdı.

“Susun söylüyor zaten anladık her bir şeyi biliyorsunuz.”

“Tamam sustuk.”

Kral kızgınlıkla kükrüyordu.

“İsteklerimi sıralıyorum;

  • Hiçbir silahın işlemediği Nemea aslanını boğarak öldürecek.
  • Lerna bataklığındaki ejderi yok edecek.
  • Artemis’in kutsal hayvanlarından Kyreneia geyiğini yakalayacak.
  • Erymanthos dağında yaşayan büyük yaban domuzunu ağla tutacak.
  • Augias’ın ahırlarını iki büyük ırmağın yataklarını değiştirip ahırlardan geçirerek bir günde temizleyecek.
  • Stymphalos’da yaşayan ve o bölgedeki insanların rahatını kaçıran kuşları Athena’nın yardımı ile kovacak.
  • Girit’e gidip Poseidon’un Minos’a verdiği azgın boğayı getirecek.
  • Troya kralı Dioedes’in insan eti yiyen kısraklarını yakalayacak.
  • Amazonlar kraliçesi Hippolyte’den kemerini alacak.
  • Okeanos’un bir adasında bulunan üç gövdeli dev Geryoneus’un sığırlarını çalacak.
  • Hesperidler’inaltın kemerini getirecek.
  • Hades’in ölüler ülkesini koruyan Kerberos adlı köpeği yeryüzüne çıkaracak.”

 

Kral konuşmasını bitirdiğinde gücünü de bitirmişti. Tahtına oturmadı adeta çöktü. Orada bir süre kinle nefretle; Kendine sevgi ile üzüntü ile bakan Herakles’e baktı.

Didar çığlık atar gibi bağırdı.

“Asla ama asla Herakles’in yerine olmak istemezdim. Kralın gözleri ne kadar ürkütücü…

Rüya sessizce konuştu.

“Acısı çok büyük! Büyük acı büyük nefrete ve kine dönüştü.”

Elif titredi.

“Didar sen haklısın. Bu adam bu söylenenleri nasıl yapacak. Gerçi ben bunların çoğunu anlamadım ama belli ki yapamayacağı şeyleri istiyor.”

Yine uğultular her tarafı sardı. Yine bağıranlar, konuşanlar itiraz edenler oldu.

Baş hâkim elindeki tokmağı sertçe vurunca sesler kesildi.

Başhekimin sesi yeri göğü inletti.

“Herakles Kralın söylediği on iki maddeyi yerine getireceksin. Cezan budur.”

Genç adam gözyaşları içinde başını ‘olur’ dercesine önüne eğdi.

 

Nazan Şara Şatana’nın yazdığı HERKÜL kitabından…

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....