Hermetik İnisyasyon gibi

Bazı kavramların açıklamaları: 

Hermes: İslam da Hz. İdris olarak tanınan peygamberdir. Eski Mısır'ın ilk dönemlerinde ya da daha eskilerde yaşadığı sanılır.Tek Tanrılı dinlerin giderek sayıları artan insanlara anlatımında bazı düzenlemeler yaptı ve bu din bilgilerini insanlara bilgilerine göre verilmesi yolunu seçti. Böylece ezoterizm (batınîlik, içsellik) doğdu. Harici adı verilen halk toplumlarına dini bilgiler sadece yüzeysel olarak anlatıldı. 

Bu bilgileri talep eden aday bir takım sınamalardan geçirilir ve daha derin bilgilerin verildiği öğretiye kabul edilirdi. Hermetik (Hermesin sistemi) bilgilendirme 7 derece üzerinden yapılırdı. Her üst derecenin bilgileri daha alt derece ve haricilerden titizlikle saklanırdı. 

İnisyasyon: Yukarıda anlatılan öğretile kabul edilme veya bulunulan dereceden bir üste geçirilme işi. Bu iş bir törenle belli bir ritüele göre yapılırdı. İnisyasyon belli bir hedefe doğru ilerleyenle katılmak, onlarla beraber o hedefe yürümek anlamında olup, kök olarak Latince "tiare" yolda yürümek fiilinden gelmedir. 

Yürümek yolu, yol da tarikatı çağrıştırr. Esasen benzerlikler vardır ama aynı değillerdir. 

Bu kadar bilgiden sonra Türkiye Diyanet Vakfı Yayınlarının neşrettiği Peygamberler Tarihi kitabına daha değişik bir gözle bakılabilir. 

1. ciltten olduğu gibi aktarılmıştır. 

1. kat 

Peygamberimizin Mirac Gecesinde Birinci Kat Semada Adem Aleyhisselâmla sel’amlaşması: 

Peygamberimiz Aleyhisselâm; Mirac gecesinde, Cebrail Aleyhisselâmla dünya semasının üzerine çıktıkları zaman, orada oturan, sağında ve solunda bir takım karaltılar bulunan, sağına baktıkça, gülen, soluna baktıkça da, ağlayan bir zat ile karşılaşmışlardı. 

Cebrail Aleyhisselâm, Peygamberimiz’ e: 

“Selâm ver, ona!” dedi. 

Peygamberimiz selâm verdi. 

O da Peygamberimizin selâmına mukabele etti ve: 

“Hoş geldin, Salih Peygamber! Salih oğlum!” dedi. 

Peygamberimiz , Cebrail Aleyhisselâm’ a: 

“Kim bu?” diye sordu. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Bu, atan Adem Aleyhisselâm’ dır!” Ref 2 (s. 1/55-56) 

2. kat 

Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâm, Mirac gecesinde, Cebrail Aleyhisselâm’ la birlikte ikinci kat göğe yükseldiler. 

Cebrail Aleyhisselâm, göğün kapısını çaldı, göğün bekçisine: 

“Aç!” dedi. 

“Sen kim’ sin?” denildi. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Cebrail’ im!” dedi. 

“Yanında kimse var mı?” diye soruldu. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Muhammed (Aleyhisselâm) var!” dedi. 

“O (Mirac için) gönderildi mi?” diye soruldu. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Gönderildi.” Dedi. 

Kapı açılınca, İsâ ve Yahyâ Aleyhisselâm’la karşılaştılar. 

Peygamberimiz Aleyhisselâm: 

“Ey Cebrail! Kim bunlar?” diye sordu. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Bu, senin kardeşin İsâ ve Yahyâ (Aleyhisselâm)’ dır! 

“Selâm ver onlara” dedi. 

Peygamberimiz selâm verdi. 

Onlar da Peygamberimizin selâmına mukabele ettiler ve: 

“Hoş geldin, Safâ geldin? Salih kardeş!Salih Peygamber!” dediler. Ref 2 (s. 2/340-341) 

3. kat aynı ritüel Yusuf Peygamber “kardeş” diyor. Ref 2 (s. 1/300-301) 

4. kat aynı ritüel İdris Peygamber “kardeş” diyor. Ref 2 (s. 1/82) 

5. kat aynı ritüel Hârûn Peygamber “kardeş” diyor.. Ref 2 (s. 2/92-93) 

6. kat aynı ritüel Musa Peygamber “kardeş” diyor. Ref 2 (s. 2/117) 

7. kat 

Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâm, Mirac gecesinde, Cebrail Aleyhisselâm’ la birlikte yedinci kat göğe yükseldiler. 

Cebrail Aleyhisselâm, göğün kapısını çaldı: 

“Sen kim’ sin?” denildi. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Cebrail’ im!” dedi. 

“Yanında kim var?” diye soruldu. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Yanımda Muhammed (Aleyhisselâm) var!” dedi. 

“O (Mirac için) gönderildi mi?” diye soruldu. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Gönderildi.” dedi. 

Göğün kapısı açılınca, orada, İbrahim Aleyhisselâmla karşılaştılar ki, kendisi, sırtını Beytülmâmur’ a dayamış, Beytülmâmur’ un kapısının önündeki bir kürsü üzerinde oturuyordu. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Selâm ver ona!” dedi. 

Peygamberimiz, selâm verdi. 

O da Peygamberimizin selâmına mukabele etti ve: 

“Hoş geldin, Safâ geldin? Salih oğlum! Salih Peygamber!” dedi. 

Kendisi çok yaşlı, Ulu ve Heybetli bir Zat idi. 

Peygamberimiz , Cebrail Aleyhisselâm’ a: 

“Ey Cebrail! Kim bu?” diye sordu. 

Cebrail Aleyhisselâm: 

“Bu, atan İbrahim Aleyhisselâm’ dır!” dedi. Ref 2 (s. 1/227-229) 

Beytülmâmur: “Mâmur ev” veya “mâmur mâbed”, mâmur ise imar edilmiş anlamındadır. İslamî kaynaklarda Beytülmâmur’ un Tufan’ dan önce bugünkü Kâbe’ nin yerinde olduğu, Tufan’ da göğe yükseldiği, günde 70.000 melek tarafından tavaf edildiğini anlatılmaktadır. Tasavvufta ise Beytülmâmur’ un zahiri anlamının yedinci semâda melekler tarafından mâmur hale getirilen bina, batınî anlamının da Hakk’ ın tecelli ederek mâmur eylediği mümin kalbi olduğu anlatılır. 

Dikkatlice okunursa Hz. Adem ve Hz. İbrahim peygamberimize "oğlum" diye diğerli "kardeşim" diye hitap etmektedirler. 

İbrahim (Abraham) milletlerin babaslamındadır ve Peygamber Efendimiz Hz. İsmail soyundan yine Hz. İbrahim'e bağlanmaktadır.