Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '22

 
Kategori
Felsefe
 

Herşey Bir Bütünün Parçasıdır

Resmin bütününe bakmak önemlidir. Peki kaçımız resmin tamamını görebiliyor yada olayları bütünsel bakış açısıyla degerlendiriyor. Yapılan bir arastırmaya göre kelimelerin içindeki harflerin yerini değiştirseniz bile ilk ve son harfleri aynı kaldığı sürece kelimeyi doğru okuyabiliyormuşuz. Bunun nedeni kelimeleri harf harf değilde bir bütün olarak okuyor olmamızmış.

            Sicim kuramı, Werner Heisenberg tarafından 1943 yılında başlatılmış bir araştırma programının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmış. Sicim teorisine göre evrendeki her madde titreşen atomaltı düzeydeki ipliklerden oluşmaktadır. Hepimiz annelerimizin yaptığı örgü ve dantelleri görmüşüzdür. Ne hikmetse aynı iplikler farklı şekillerde örülüp farklı desenler ve örnekler ortaya çıkar. İşte sicim teorisi biraz buna benzetilebilir, Herşeyi  oluşturan örülmüş iplikler. Bu alan içinde yapılan her şey, her türlü hereket sistemin bütünü tarafından algılanır, hissedilir ve buna göre ona bir cevap verilir. Bu bir kelebeğin kanadını çırpmasından tüm kainatın haberdar olması gibidir. Düşünmemiz gereken önemli bir konu,  belki de şikayet ettiğin yanlış olduğunu düşündüğün günümüz dünyasındaki yapısal örüntülerde senin de bir katkın olmuş olabilir.

            Bilincimiz bilgi formu olduğu gibi aynı zamanda bilgisizlik içindedir. Belirli günlük sosyal sorumlulukların içindeki kuralları uygularken inanılmaz derecede önemli şeyleri atlarız. Temelde gerginliğimizi ve korkularımızı giderecek bilgileri dışarıda bırakırız. Döngüsel süreçlerde hersıkıntıdan sonra bir ferahlık vardır. Gündüz ve gece, soğuk sıcak, aydınlık ve karanlık vb. bu ikiliklerin birbirinden tamemen zıt şeylerin bir birini nasıl tamamladığının  farkına vararak yaşamdaki rollerimizde yardımcı olacağı konusunda bize yol gösterecektir. Örneğin toprağa ekilen bir buğday toğumu  karanlıkta bir süre kalarak filizlenir ve aydınlığa çıkar. Bu döngü sonsuza dek böyle devam eder.

            Anlamaya çalışmak değişimdir. Değişimin dirençle karşılaşması son derece doğaldır. Değişim insanların güvenlik duygularını tehdit eder çünkü her değişiklik belirsizlik içerir. Bilgisizlik, değişime karşı direnci artırır. Direnç ortadan kalkmadan değişimi gerçekleştirmek mümkün olmaz. Geçmişte bir komedyen Bill Hicks in dediği gibi; Korkunun gözleri, kapılarınıza daha büyük kilitler vurmanızı, silahlar satın almanızı, kendinizi dünyaya tamamen kapatmanızı istiyor. Sevginin gözleri ise, aksine, hepimizi bir olarak görmenizi istiyor. İşte dünyayı daha iyi bir gezinti adına değiştirmek için yapabileceğiniz seçim, hemen şimdi...

            Şimdi seçim yapma zamanı... Korku ve sevgi arasında.

 
Toplam blog
: 8
: 72
Kayıt tarihi
: 23.05.22
 
 

Bilgiye ve bilime meraklı olmak, öğrenmenin, ileriye gitmenin, başarmanın ve bilimin en değerli a..