Herşey çok fazla bulanık!

Bugün işten eve erken gelip, hiiç dışarı çıkmadım. Balkonu saymazsak tabii! Ne yaptın evde diyeceksiniz. Açıkçası bol bol dinlendim ve az işle ilgilendim. Genel olarak, koşuşturmalarım bugün bende fren etkisi yaptı. Hayatımı ağırlaştıran bir gün geçirmemi sağladı. Ne yapalım, hayat bu! Bazen aşırı yorulursun, bazense çok dinlenirsin. Çok yorulup hiç dinlenemeyenler, sonunda sürmenaj olup yatmak zorunda kalıyorlar. Bunu çok gördüm. Ben her zaman çalışmayı da dinlenmeyi de eşitliyorum. Eğer eşitlemezseniz ya grip, ya da başka bir rahatsızlık gelip, yakanıza yapışabilir.

Sevgili dostlarım, bugünlerde genel bir olumsuzluk havası var. Ama bazıları için gidişat son derece olumlu olabilir.Ülkemiz bölünmüş, bölünmemiş umurunda bile olmayanlar, demokrasi diye Cumhuriyetimizin yara almasına göz yumanlar, bir takım menfaatleri uğruna sıkı partizan kesilenler el birliğiyle ülkemizi kaosa sürüklüyor. Bu aldığımız yara kimseye iyi gelmez. Ama kim dinliyor.

Gazeteler desen artık ağzını açıp iki kelime yazamıyor. Bugünkü gazetelere göz attınız mı? Hiç doğru düzgün habere rastladınız mı? Beni üzecek ne kadar gelişme varsa iyi habermiş gibi sunuluyor. Artık gazete bile almak istemiyorum. Hatta ekmek bile almayıp pasta ile yetinmeyi düşünüyorum.

Ülkemiz elimizden hızla kayıyor ve ben sadece “imdat!” diyorum. Sanırım benim gibi düşünen çoğu kimse, tüm dünyaya sıçramış halk ayaklanmalarına benzememek adına sadece bu çığlığı atıyor.

Nasıl düzelir bilmiyorum ama sular durulduğunda dünyanın yaşadığı genel tsunamiden çok ülke yara almış olacak. Umarım en az zararla kapatırız bunu.

Fakat derin bir faşizm boyutlarındayız artık. Dünyaca! Bu derin çukurdan çıkmamız neredeyse çok zor. Çünkü dikta öyle bir şeydir ki; şiddetin dozu artmadıkça halk ayaklanmaya hazırdır. Bu yüzden biz sesimizi çığırdıkça, onlar başımıza tokmaklarla vuruyor. Öyle bir haldeyiz ki, çığırmasak olmaz, onlar tepemize vurmasalar bu halk durmaz.

Ne diyelim her şey yoluna girsin ve daha güzel olsun artık. Dileğimiz bu!

Beklemek ve görmek!

SABIR; SABIR; SABIR!

Berrin Aksu