Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '08

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Herşey marka giymek için...

Herşey marka giymek için...
 

Herhangi bir pazar yerinde öbek öbek yığılmış giysileri karıştırmak, herhani birini almayacak olsa da hanımların hoşuna gidebilen bir eylem. Burun kıvıranlar olsa da, zengini yoksulu, çoğu insan mutlaka bu şekilde alışveriş yapabiliyor. Ben kendim için memnuniyetle söyleyebilirim bu tarz alışverişi sevdiğimi.

Bir sürü giysi içinde uygun olanı seçmeye çalışırken aklımdan her şey uçar, gider. O an hipnotize olmuş bir şekilde, aldığım malzeme poşete konulduğu anda fark ettiğim bir kopma hali yaşarım. Bu kitap seçerken de olur, giysi seçerken de, hediye seçerken de. Bir de ciddi bir hasta ilgilenirken her şey kafamdan uçar gider, hastaya odaklanırım ki, bu halin kalbi yorucu etkisi vardır o ayrı.

Dün de klasik hafta sonu gezmesine çıkmıştım ve özel bir şey aramadığım halde, mağazaları geziyordum. Özel bir marka ile tanınan bir mağazaya girdim, % 50 indirim ilanları vardı her yerde. Öylesine bir hanım kalabalığı vardı ki, ya sırt sırta, ya da yan yana bakabiliyordunuz giysilere. Aslında hemen çıkıp gitmek vardı ama, illa bu heyecana bende katılmalıydım. Açıkçası bu marka giysiyi giymemiştim ama örnekleri görünce de neden giymediğimi de anladım. Çok samimi söylüyorum, pazar yerinde bile olsa almaya çok tereddüt edeceğim giysilerdi. Gri, bej, siyah ve kahverengi ağırlıklı renkler ve uçuk kaçık kesimler. Bazı kumaşlar çok ellenmekten şimdiden tüylenmiş, hatta düğmeler kopmuş. Ama ciddi marka ya! Almak lazım ya! şuradan aldım diyeceğiz ya! Hadi itiraf edeyim, kırmızı bir kaban bulup bende denedim, üzerime olmasına oldu ama kolları kısa bir modeldi, fazla giyme olanağım olmaz diye alamadım. Yani sırf marka diye kollarının neden kısa olduğunu açıklamak zorunda kalacağım bir giysiyi de giyemezdim ki.

İnanın abartmıyorum, çeşit çeşit hanım, özellikle bolca bakımlı ve ağızlarını yaya yaya konuşanlarla dolu bir dükkan. Ve nice pazar yerlerini aratmayacak bir ortam, ama oralardaki kaliteyi bile tutturamamış giysiler. Kaliteli ve özenli giyime itiraz olmaz zaten, hatta hayranlık da duyarım. Ama marka diye de, yoksul yardımı diye verilen giysiler gibi giysileri almayı anlayamıyorum. Alışverişin de adabı olmalı, sırf indirime girdi diye özelliği olmayan giysilere saldırmak garip geliyor bana. O mağazadan insan kalabalığını yarıp, elimde hiçbir şey olmadan çıkınca mutlu mutlu gülümsedim. Mağazanın çıkışında yakınlarını beklerken oflayıp, sızlanan erkek kalabalığını da söylemeden geçemeyeceğim.

Bu gün alışveriş yok, semaverle çay içip, gazete okuyacağız. Sizlere de zevkli alışveriş zamanları ve mutlu bir pazar diliyorum, sevgilerimle.

Resim adres
http://meilife.blogsome.com/category/fashion/

 
Toplam blog
: 196
: 6404
Kayıt tarihi
: 30.03.07
 
 

Uzman doktorum, kendimi bildim bileli çalışıyorum. Kendi adıma  yaşamdan beklentim, huzurlu ve ko..