Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ismail hakkı özsarı

http://blog.milliyet.com.tr/ihozsari

13 Eylül '12

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Herşey onlar için

Herşey onlar için
 

Yakından tanıdığım bir dostla konuşuyoruz. Yana yakıla ve iç çekerek şunları anlatıyordu.
 - “Oğlumu okutmayı çok istedim. Maalesef tahsilini yarıda bıraktı. Kendisine iş buldum. Eş buldum. Ev verdim. Ancak bir türlü istediğim gibi olmadı. Evine, çocuklarına karşı ilgisiz! Bağımlılık derecesinde alkole düşkün… vb.”
 Anladığım kadarıyla bu baba evlâdına verebileceği herşeyi vermişti. Bir şey hariç! O da SORUMLULUK.
Birçok anne-babanın ağzından şu cümleleri duyarsınız. Şahsen ben çok işitiyorum. 

- Ne yapsak çocuklarımız için
- Çocuklarımız için yapıyoruz.
- Biz çok sıkıntı çektik. Onlar çekmesin istiyoruz. Ceketimi satarım okuturum.
- Mutlu bir çocukluk dönemleri olsun. İleride nasıl olsa sıkıntı çekecekler.
- Biz gençliğimizi yaşayamadık onlar doya doya yaşasın.
 Böyle davranılınca ve çocuklar biraz büyüyünce de bu kez anne-babalar şunları söylemeye başlıyor;
- Herşeyleri var, neden çalışmadıklarını anlayamıyorum.
- Hiç sıkıntıya gelemiyorlar. İstedikleri hemen olsun istiyorlar.
- Her istediğini yerine getiriyoruz ama o bunların farkında bile değil.
- Çok iyi çocuktur ama arkadaşlarına uyuyor.
- Böyle giderse nasıl yapacak bilemiyorum.
Yukarıdaki söylemlerin hepsi de birbiriyle bağlantılıdır. Bu sözlerin oluşturduğu merdiven basamak basamak çıkmaktadır. Sonuçta ulaşılan nokta hiç kimsenin arzu etmediği bir yer olmaktadır.
 Sizler böyle davrandıkça; çocuk ve ergen sahip olmakla – çalışmak arasındaki ilişkiyi kuramamakta ve de tüketim toplumu ideolojisinin esiri olmaktadır. Cep telefonu istemekte, araba istemekte, bilgisayar istemekte, bunları elde etmek için çalışmak ve beklemek yerine, bütün bunları sağlamanın ana-babanın görevi olduğunu düşünmektedir.
Ne yazık ki yaşam kültürümüzde ‘çocukları aşırı korumak’ ve ‘çocuklarla gurur duymak’ ön plana çıkmaktadır. Bu tutumlar da tüketim toplum ideolojisiyle birebir örtüşmektedir.
Sevgili ana-babalar,
Neden hayatlarınızı çocuklarınıza adıyorsunuz?
Çocuklarınızı hayatınızın ortağı değil de refahınızın ortağı yapıyorsunuz? Neden?
Neden çocuklarınıza sorumluluk vermiyorsunuz? Ya da vermekte geç kalıyorsunuz?
Çocuklarınızın yanlışlarını sonuçlarıyla neden karşılaştırmıyorsunuz?
Sizler böyle davrandıkça;
Çocuklar ve ergenler ailelerinin kendilerini her koşulda koruyacaklarını biliyorlar.
Çocuklar ve gençler geleceklerinin aileleri tarafından hazırlanacağını biliyorlar.
Onun için de, kendilerine güvenmiyorlar.
Sorumluluk almıyorlar.
Kendilerini hiçbir şeye zorlama gereği duymuyorlar.
 Lütfen biraz düşünür müsünüz?
 Yapılması gerekenler yapılmaz, yapılmaması gerekenler yapılırsa nasıl bir sonuç alınır? 
 

 
Toplam blog
: 291
: 1113
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Emekli öğretmenim. Kitap okumayı ve düşüncelerimi paylaşmayı çok severim. Tarih özel ilgi alanımd..