Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '11

 
Kategori
Deneme
 

Herşeyden sıkılabilirsin. Bırakıp gitmek istersin o “an”ı kendi haliyle…

Herşeyden sıkılabilirsin. Bir bakarsın içinde bulunduğun “an” seni sıkar, bırakıp gitmek istersin o “an”ı kendi haliyle baş başa bırakarak… sen kaç git, o kalsın yerinde. Bunu istersin. Bazen bana da bu olur. Bakarım önüme, arkama, sağıma, soluma, canım sıkılır. Bunun için üzülürdüm eskiden ama şimdi kanıksadım. Bulunduğum yerden kaçasım gelir bazen… Ama kaçıp gittim mi hiç ? ekseriyetle sanmam, kaçmaya çalışmak benimki, kendi olduğu yerde çabalamak…

Her şeyden sıkılabilirsin, bunda özgürsün de... ama ne zaman, nasıl, ne şekilde sıkılacağın önemli… mesela ben Pazar günlerini oldum olası sevmem, hep içim sıkılır, canım sıkılır, o uyuşukluğunu sevmem Pazar gününün. Bu hep böyleydi, küçükken de, şimdi de… hafta içi çalışmaktan fırsatım olmuyor demek ki böyle şeyler hissetmeye, ne zaman kendini dinlemeye başlasa insan belki, kendi sesine kulak tıkıyor.

Herkesin harcı değil, radikal, marjinal kaçışlar, bulunduğu yeri, işi, evi, hatta belki ülkeyi bırakmak istemeler, istemekle kalmayıp yapabilmeler… başka ufuklara yelken açabilmeler… hem kaçıp gitse de insan, üstad Montaigne’nin dediği gibi, gittiği yere kendi kafasını da götürdüğünde mutluluğu bulamayacaktır. Kendinden kaçma isteği insanın, her şeyin yetersiz geldiği duygusu, kendini sevmemesi belki de… Sanki bırakıp gittiğinde herşey değişecek.

Rutinlik mi bunu hissettiren, olduğu “an” da tıkılıp kalmak mı, her zaman aynı şeyleri yapmanın verdiği ağırlık mı, hayattan bir sürpriz beklentisi mi, başarısızlık hissi mi, sadece flimlerde olan bir köşeden biri, diğer köşeden diğeri yürüken çarpışan iki insanın saçtığı aşk kıvılcımları mı görme hissi mi, birşeylere heveslenen insani bir duygu mu ? Bu başka bir şey, insanın nereye gitse, kiminle konuşsa kendisinin çözmesi gereken bir havuz problemi… Su dolarken havuzun bilmem kaçına, bir yerde de bilmem kaçı boşalırken, nasıl dolduracağız o zaman bu havuzu, hadi bakalım diye soran ama öğretmenin “hayat” olduğu türden bir problem bu!

Herşeyden sıkılabilirsin… ama sıkıldığın için de kendini suçlama, olabilir de geç, kendini rahatlatmayı kendine armağan et. Debelenme, direnme o hissinin üstünde, geçmesini bekle, bırak bir müddet sonra gidecek, sen sıkıntıyı sadece misafirliğe gelmiş çokta samimi olmayan bir komşunmuş gibi düşün… o gelir öyle habersiz.. Gelir, biraz oturur ve gider.

Sıkılmaktan da sıkılabilirsin bir zaman sonra, hissettiğin anda savunmanı alırsın, seni fazla etkileyemez, ne konuşacağını, ne söyleyeceğini bildiğin dedikoducu bir kadın olur karşında, fazla etkilenmezsin. Ama hayatta her zaman sıkıntı var. Nasıl kurtulacağını bilmek lazım. Aldırmamak lazım bu duygunun seni fethetmeye çabalamasına, kaleni ele geçirmesine izin vermemek lazım. Nasıl yaparsın onu bilemem, kendi kendine yapman gereken bir şey bu… Ben de araştırıyorum hala tam çözebilmiş değilim.

Her şeyden sıkılabilirsin. Sıkılmaktan sıkılabilirsin. Kendinden sıkılabilirsin. Başkasından sıkılabilirsin. Ortamdan sıkılabilirsin. İzlediğin bir filmden sıkılabilirsin. Etrafındaki insanlardan sıkılabilirsin. Arkadaşından, eşinden, dostundan, sevgilinden, patronundan sıkılabilirsin. İstediğin anda olmayan şeylerden sıkılabilirsin. Duymak istediklerini duymadığında sıkılabilirsin. Yaşadığın  yerden sıkılabilirsin. Beklediğin haber gelmediğinde sıkılabilirsin. Sıkılır da sıkılırsın. Boşver ya sıkma kendini, bırak geçsin gitsin.

Hiçbirşeyden sıkılmayabilirsin. Hayat güllük gülistanlık gelebilir gözüne… Yüzünde güller açabilir, neşen daim olabilir, kahkahaların çınlayabilir, sevgi kelebeği olabilirsin, beklediğin fırsat gelip kapını çalabilir, aşk gelip seni bulabilir, hep istediğin elbiseyi alabilirsin, aşık olabilirsin, indirimde güzel bir ayakkabı alabilirsin, istediğin bir şarkı istediğin bir anda radyoda çalabilir, durakta fazla beklemezsin otobüs hemen gelebilir, taksi beklediğinde anında bulursun, çok sevdiğin bir arkadaşın sana iki güzel söz söyleyebilir, istediğin bir işi yapabilirsin. İşte sıkılmaz da sıkılmazsın. Onun için boşver kasma kendini, yaşa gitsin. Benim bu sıkıntı işinden anladığım işte bu kadar !

Hadi byee..

 
Toplam blog
: 36
: 1049
Kayıt tarihi
: 03.09.10
 
 

Merhaba, Kadıköy doğumluyum. Beş yaşında başladığım ilkokul serüvenim ana kucağından ayrılan ..