Herşeye rağmen affedebilmek.

Vicdanın susmayarak sesini duyurmasıdır barış,

Kör gözlerin görmesi, sağırlaşan yüreklerin duyması, katılaşan kalbin yumuşamasıdır barış,

Kem düşünceye direnmek, içinde büyüttüğü şeytanlarıyla savaşabilmektir barış,

Ve kim bilir belki de içindeki zeytin dallarını sağa sola uzatabilmektir barış….

Barış esasen Yüce Mevla’nın settar isminin tezahürüdür.

Ayıpları, hataları, günahları, kusurları örten, setreden Settar ismiyle barışı emretmektedir.

Biliyorum ki hariçten gazel okumak, bekârın karısını boşaması kadar malayanidir.

Bu işin içinde taraf olmak hep zordur.. acıdır.

Çok zordur barışı gerçekleştirmek.

Zira ailelerin ciğerleri yanmış, evleri yangın yerine dönmüştür.

Barış yemeklerinin yeneceği saate kadar ne badireler atlatılmıştır kim bilir?

Haksızlığa uğrayıp, affedene sormak lazım.

Barış nedir diye?

“Barış; nefs-i enanesiyle savaştır.

Özgürlüklerin korkuyla yer değiştirmediği, aydınlığın zülmata üstün geldiği umut kıvılcımlarıdır barış.

Yüreğimde büyüttüğüm nefret ve kini,

Zihnimde beslediğim intikam duygusuna gem vurmaktır barış”…..

Diyebilendir affeden….

Sebep, sonuç ne olursa olsun,

Olayın gelişimi nasıl akışırsa akışsın bugün barışın kalbi Karlıova’da attı.

Barış meleklerinin aylar süren çalışmaları,

Husumet ve kine galebe çalmıştır.

Çirkinlik güzelliğe;

Hak barışla sonuçlandığında,

Batıl bir kez daha zail olmuştur…..

Bingöl halkının öteden beri şeytanla olan husumetini biliriz aslında.

Biliriz de istenmeyen olayların sonunda oluşan husumetin, daha vahim facialar doğurmadan son bulması Bingöllünün büyüklüğünü kanıtlamıştır.

Acısını sosyal dinamizme, barış havarilerinin hatırına, içine gömen kaç millet var ki bu dünyada?

İçindeki ateşi küllendirip, barış meleklerinin uzattığı eli geri çevirmeyen başka bir millete rastlayanımız var mı?

Unutulurken hatırlanmak,

Sevenleri için ölümü değil, yaşamayı göze almak,

Herşeye rağmen affedebilen kaç millet….

Bugün Karlıova’da herşeye rağmen;

Affedildiler.

Affettiler..

Helalleştiler…

Güzel ve huzurlu bir sabahla uyanma adına uzatılan elleri geri çevirmedi Karlıova’lılar.

Ve bugün Karlıova’lılar, küskünlüklerin tatlıya bağlanması, ayrılıkların olmaması için ellerini ebeddiyyen birleştirdiler.

İçindeki kötücül güçlerin hâkimiyetini engelleyip,

İyicil güçlere davetiye çıkarıp, uzlaşma ve barışı ön plana çıkardılar.

Ahlaki öğretilerle yarınlarımıza yönetim ortaklarımız olan gençlerimize umut ışığı oldular.

“Ey iman edenler! Hepiniz barış ve selamete girin de şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o sizin aranızı açan belli bir düşmandır.” Ayetinin harfiyen sahnelendiği Karlıova’nın Taşlıçay köy sakinlerinden barış aileleri iyilik mirasıyla yarınlarımızı da şekillendirmiş oldular..

Rahmetin sağnak sağnak yağdığı Karlıova Taşlıca köyünde husumetin yerini kardeşlik almıştır. Kardeşlik esasları üzerine inşa edilen bir yapılaşmada husumete, kine, nefrete yer yoktur., Kur’an ve Sünnetullah şemsiyesi altında akit imzalayarak Barış ile taçlandılar. Zira hak, hukuk, adalet yaşarsa, barış içinde yaşar… Barış içinde büyür ve ancak barışla gelişir, serpilir, güzelleşir. Karlıova bugün, dünyanın tüm renklerinin buluştuğu insanlığın ortak bayrağı olan barışın etrafında halka oluşturarak, hayatımızı, dünyamızı mutlu bir geleceğe taşıdılar. Tebrikler Karlıova’lılar Tebrikler Taşlıçay köy sakinleri. Tebrikler ve teşekkürler barış akdine imza atan aileler.

Tebrikler ve teşekkürlerin en büyüğü;

Bingöl’ün Kanaat önderlerine.

Devlet Bakanına,

Milletvekillerine,

Vali ve Belediye Başkanına

Emeği geçen herkese.

Zira “Kardeşlerin arasını bulun. Onları barıştırın. Allah ancak barışla size rahmet yağdırır.”.. gerçeğine mazhar oldular..

Saygılarımla….