Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Herşeyin sahtesi, çakması çoğaldı, dikkatli olun

İşsizliğin, yoksulluğun kol gezdiği, geri kalmış, dar gelirli,  çağdaşlıktan yoksun olan ülkelerde, insanların sırtından geçinerek, haksız rekabet neticesinde zengin olma hayallerini gerçekleştirmek isteyenler, insanları kandırarak herşeyin sahtesini piyasaya sürerler.

Günümüzde sahtecilik, kopyacılık, korsan, çakma diye tabir edilen ürünlerin piyasaya sürülmesiyle; hem insanların sağlığıyla oynuyorlar, hem alın teri ve emeğin karşılığı olan, maddi anlamda paralarını gasp ediyorlar.

Piyasalarda aklınıza gelebilecek herşeyin sahtesi var.

Özellikle sahtesi olmaz denilen tam güvenlikli olduğu söylenen paralar sahtesi, Sahtekâr para kalpazanları, akla hayale gelmeyecek bin bir tür düzeneklerle paraların sahtesini çıkarıyorlar. Gerçeğinden ayırt edilmesinin çok olduğu sahte paralar, birçok insanın başın yakıyor, hayatını söndürüyor. Temiz, dürüst ve namuslu insanların, toplumda farklı gözle bakılmasına ve anılmasına sebep oluyorlar.  

Evet, sıkça kullanılan her türlü paranın sahtesi var.

Az da olsa kullanılan gümüşün sahtesi var.

Geleceğin garantisi olarak kabul edilen ve dar günün dostu diye tabir edilen, çoğu kez yatırım amacıyla yastık altı edilen, değişmez, vazgeçilmez alışkanlık olan altının sahtesi var.

“Öyle bir zamandayız ki; neyin sahtesi yok ki!” dediğinizden eminim.

Arkadaşın, dostun, komşunun, esnafın, işçinin, memurun, hocanın bile sahtesi var

Bitmez, tükenmez denilen sevginin sahtesi var, sevgi alan, veren insanların sahtesi var.

Ne zaman insan çıkar odaklı düşünceye, menfaat adaylı bir yaşam tarzına ve daha da zengin olma hayali ortaya çıkmışsa; gerçek, sağlam ve güvenilir olan her şeyin, sahtesi, çakması, korsanı ortaya çıkmıştır. 

Anlayacağınız günümüzde herşey çıkar odaklı, menfaate dayalı bir sistem üzerine kurulmuş sanki.

Siyasetin, siyasetçinin sahtesi var.

Dinlerin, dincilerin sahtesi var.

Din kisvesi altında, dini duygular istismar edilerek, dini kutsal kavramlar kullanılarak, dindar kesimler rencide ediliyor. Bu da dindar geçinen sahte dindarlar tarafından yapılmaktadır.

Din ticarete alet ederek çoğu milyarder olan, bazı sahtekâr kişilerin sahtekârlığı var.

Perişanlığın, işsizliğin, yoksulluğun kol gezdiği yerlerde, geri kalmış dar gelirlilerin yaşadığı bölgelerde, yeme, içme, giyme, barınma gibi daha bir alanda ve ürünlerde, herşeyin sahtesini çıkararak, insanların kanını emenler, olmadık fırıldaklıklar yaparlar.

Her geçen gün kıllı ve yağlı göbeklerini kaşıyarak zenginliklerine daha da arttırarak paraya para demeyen bu kan emiciler, sahte ürün pazarlayarak, sahtekârlık yaparlar ve mangalda kül bırakmayacak şekilde, yaptıkları konuşmalarla kaymak gibi hep üste kalmaya çalışırlar.

Marketlere, AVM’lere girdiğinizde; eğer dikkatli, bilinçli bir tüketiciyseniz; alacağınız her şeyin bir sahtesi, çakması olduğunu göreceksiniz. Özellikle Çin mallarında, özellikle Rus mallarında, özellikle her şeyin (GDO) genetiğiyle oynayan, zalim, gaddar, baş belası İsrail mallarında…

Eğer nefsinize yenilip, ucuzdur diye almaya yönelirseniz, sağlıksız, kalitesiz, garantisiz, hemen bozulabilen bu mallar alırsanız, hem sağlığınızdan, hem cebinizdeki helal paranızdan olursunuz.

Yani anlayacağınız,  günümüzde sahtecilik aldı başını yürüdü, herşeyin bir sahtesini, çakmasını çıkardılar.

Biraz daha dikkatli olalım. Hem canınızdan, hem malınızdan olmak istemiyorsanız, alacağınız herşeyde bin düşünüp, bir karar verin ve öylece her türlü alışverişinizde daha seçici olunuz.

Bilindik sözler vardır ya!

“Ucuz etin yahnisi olmaz”, “ucuz mal alacak kadar zengin değilim.”     

Son pişmanlık fayda etmiyor, bilesiniz!

 

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com 

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..