- Kategori
- İlişkiler
Hesap günü var
Bu çocuklar bizim ve geleceğini çalıyoruz onların
Geçtiğimiz hafta beni oldukça yıpratan gribal enfeksiyon sonucu şöyle bir hava değiştirmek niyetiyle dışarı çıkıyorum.
Sanki aylardır sokağa çıkmamışım neredeyse yürümeyi unutacakmışım gibi gelen zamanları geride bırakmanın şükrüyle sokaklardayım.
Neredeyse on yirmi adımda bir gördüğüm, kucağında bebeği çaresizce dilenen kadınların sayısı iyice çoğalmış durumda.
Minicik bedenlerini örten giysileri kir içinde mutsuz yüzleriyle, aç karınlarıyla parmak kadar çocukları ellerinde.
Çantamdan çıkarıp verdiğim üç kuruş birinin bir gününü kurtarmaya yeter mi acaba?
Herkes kendi telaşında kendi yaşam kavgasında.
Kimileri hayat mücadelesinde koşar adım;
Meydanlarda nutuk atanlara kulak verecek hal mecal kalmamış.
Yalanlara, dolanlara, bas bas bağıranlara, kendini haklı çıkarmak için masalara vuranlara bakmak bile istemiyor ne kötü.
''Adil değilsin dünya,
Bu ne devrandır dünya,
Allah sonumuzu hayır etsin dünya,
Yalanlar, dolanlar zulümlerin farkında değil misin?
Bu hayattan alacakları bir ders vardır elbet deme bana lütfen, ders mers almıyorlar, almıyoruz göz önünde yaşanan bunca haksızlıktan, yalan dolandan sonra sessiz ruhlar şehri olacağız be dünya!
Hepimiz bir yolcuyuz lâkin vakit lehimize mi?
Değil!
O nedenle eteğimizdeki taşları dökelim;
Hiçbir şey elden gelmiyorsa geçmişe bir yolculuk yaparak bu günlere nasıl gelindiğini hatırlayalım belki akıllarımızı başımıza devşirir ona göre şapkaları önümüze koyar düşünüz yön çizeriz.
Hesap günü var,
Doğrulma zamanı,
Doğma zamanı dünya’!