Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '18

 
Kategori
İlişkiler
 

Hey! Sol Yanımdaki Çocuk! Cevap Ver Bakayım! Sahiden Garip Biri misin Sen?

Hey! Sol Yanımdaki Çocuk! Cevap Ver Bakayım! Sahiden Garip Biri misin Sen?
 

Hey! Sol yanımdaki çocuk! Cevap ver bakayım? Sahiden garip biri misin sen? Bak, Sennur Ablan senin için neler dedi. Gerçekten öyle bir çocuksan, yaşadın gitti oğlum! Bu dünyada, hiç değilse insan olmayı başarmışsın. Daha ne olsun?

Dik kafalılığın net. Onu biliyoruz. Ona itiraz istemiyorsun. Asi tavırlı, dikenli dilli olmasan; bugün bambaşka yerlerdeydin… Bunun, seni yakından tanıyan herkes farkında… Ama hep sol yanımda, yani bence kalbimin üstünde, çoğunlukla da içinde duran, oturan “ garip bir çocuk muydun “ sen? Öyleyse, çok sevindim senin adına! Şu yeryüzünde, garip olmamak ne mümkün? Kalbinden bağımsız hareket edebilir mi insanoğlu? Sen olduğun yerde kalmaya devam et en iyisi. Orası en güvenli yer senin için.

Savaşlar olağanlaştırılıp, sıradanlaştırılıp; kan ve gözyaşı cisimleştirilirken, anlamsız nesnelermiş gibi gösterilirken insanlığa… Hani, belki de milyarlarımızın oyuncak sandığı, televizyonla bilgisayar başında, internetten izlerken artık neredeyse hiçbir şey hissetmediğimiz o ölüm kusan, o can alan savaş canavarı öldürmatik silahlar var ya… İşte onlar, her gün bebeleri, ihtiyarları, kadınları/adamları, tüm doğayı katlederken… Zaten garip bi çocuk olmasan, yüzüne tükürürdüm. Sana her gün bin bir türlü hakaret banyosu yaptırır, her an, yakası açılmamış küfürlere boğardım seni… İyi ki garipsin. İyi ki başkalarına benzemiyorsun, insanlığımdan utandırmıyorsun beni.

Bakalım başka ne demiş senin için Sennur Ablan?

Çalışkanlık ve dürüstük, evet; becerebildiğim, olabildiğim kadar. Merhametli olup olmadığın konusunda, yıllardır yazdığın yazılar, bir fikir verebilir insanlara.

Ve, “ bu dünyanın adamı olmadığın “ tartışmasız… Değer verdiğin şeyleri şöyle bi sıralasan… Darılmaca gücenmece yok. Ben bile aptalın teki olduğuna inanırım. Öyle saf salak hallerin oluyor bazen yani. Kendini akıllı sananların/sayanların asla yapmayacağı işler…

Neymiş mesela? Para her şey değilmiş! Sus aptal herif, sus! Napolyon Amcan duymasın dediğini. Senin gibiler yüzünden yeniden yazılacak değil ya dünyanın kitabı! Para, her şeydir bugün... Aksini iddia eden, külahıma anlatsın! Külağım da çok akıllıdır haaa! Ona göre!..

“ Bonkörüm, ” demen; hiç yakışık almaz çocuk. Varsa gerçekten öyle bir özelliğin… Onu başkaları, bırak, seni iyi bilenler anlatsın.

Savaşçılığınsa, belki de doğuşundan, taaa gayrubeladan beri ruhunda… Tanırım seni kerata! Ne de olsa şah damarından daha yakınız birbirimize. Seni ayakta tutan, sırtının yere gelmesine/değmesine asla izin vermeyen en temel, en sağlam özelliğindir o. Savaşçılığın, karakterinin tek sözcüklük bir özeti gibi… Nefes aldığın sürece yanından ayrılmayacak olan…

Eeeveeet! Öp bakayım şimdi Sennur Abla’nın elini çocum! Seni bu kadar iyi tanıdığı, sana bu satırları yazdırdığı için… Sevgili Sennur Ablan’dan öğrenmiş oldun ki, bir insanı yalnızca yazılarını okuyarak da gerçeğe en yakın haliyle tanıyabilirsin. Bu kuşkusuz, okurun marifeti… Çünkü kişi çoğunlukla özünü objektif, tarafsız bir anlayışla dile getiremez. Kişiliğini dışardan, karşıdan göremeyen gözleri, ona sadece aynalardan yansıyan yalancı suretlerini tarif ettirir. Sadece cama yansıyanı anlatır aynalar… Artık o da ne derece doğru olursa…

 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..