Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '14

 
Kategori
Siyaset
 

Hey biraz Siyaset

Hey biraz Siyaset
 

“Kobani ‘de neler oluyor.” --  “Niçin Kobani’yi savunmalıyız.” – “Kürtler Kobani’yi niçin istiyor” – “İŞİD Kobani’yi niçin istiyor” – “Kobani düşecek mi?” Kaç günlerdir bu başlıkları, bu tür makaleleri okumuşsunuzdur. Bugün bu Kobani oldu. Yarın belki başka bir yerleşim yeri, belki bir Türk Köyü, kasabası olacak.

Çünkü biz kendi sınırlarımızın içindeki gerçekle yaşamayı öğrenmezsek, bizim üstümüzden prim yapmak isteyen, aleyhimize çalışan devletler olacak. 

Putin 22 yıldır. Sosyalist Rusya ‘nın başında. Halkın yüzde 86 gibi bir destek almış. Avusturya 28 yaşında bir Bakana sahip ve Bakan kendi ülkesinin gerçeğinin farkında. İngiltere, Amerikan, Fransa, Almanya, Japonya vahşi kapitalist ama, demokrasi ve fikir özgürlüğü yönünde yönetenler oldukça istikrarlı ve demokratik.

Yani sorun şu anda Kobani değil. Ama Kobani için doğru tavrı sergilersek, bir başka Kobani‘nin olmasına izin vermeyiz, ve olursa da ne yapmamız gerektiğini biliriz. Bizim topraklarımızda herkesin bir fikri var. Ufacık çocukların bile. O fikirlere inanan insanların oluşturdukları bir sürü, etnik, dini kökenli, farklı milletlere ait topluluklar var. Şimdi hal böyle olunca, yönetenlerin aradaki nüans ayrılıklarına dikkat etmesi gerekir.

Çünkü bugün bu topluluklar ile birlikte sadece grup olarak hareket edenler, ileride karşımıza bir güç, otoriteye karşı bir güç olarak çıkabilir. Bu şu veya bu grup değil, topluluk değil. Herhangi bir hedef de yok. Sıkıntı yok. Erk sahibi olanlar erki halk içinde etnik, dini, veya sair ayrılıklara sebeb olacak şekilde kullanırsa bugün İŞİD ile birlikte hareket edenler gibi, neye ne için karşı çıktığını bilmeyen ve yeni bir güç olmaya çalışan ve dünyaya Amerikan Emperyalizmine karşı geliyoruz mesajları vermekten zevk alan bir başka hareket çıkar.

Israrla söylüyorum, idareci olmak ile, idare-ci olmak arasında çok ciddi farklar var. Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız ise onlar da ısrarla “çözüm sürecini baltalıyorlar” diyor. Hayır başlamış bir çözüm süreci yok. Düğümü çözmek için ipi daha çok çekmezsin. Çekersen düğüm olur, kesmek zorunda kalırsın. Biz o noktaya doğru gidiyoruz. Bizim kendi topraklarımızla, topraklarımızda sorunlarımız var. Biz demokratikleşme sürecini henüz bitirememişiz. Bizi yönetenlerin, bu ülkenin coğrafyasını ve bu milleti iyi okumaları gerekir. Henüz emekleyen bir halka, yeni ve dogmatik kurallar koyup yürümesini beklersen, yere düşer. Kobani’ye yardım edersen, Kürt gerçekliğini dışarıda tanımış olursun ki bu içte hem Kürtleri, hem Türkleri memnun etmez. İşte böyle sevgili arkadaşlarım. Hiçbir şeyi dayatmamak lazım. Halk deyip küçüksememek lazım.

Saygılarımla.

   

 
Toplam blog
: 96
: 369
Kayıt tarihi
: 05.09.07
 
 

Size hikayeler anlatmamı beklemeyin, halen büyümek istemeyen birisiyim. Daha çocuk, daha yaramaz ..