Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '13

 
Kategori
Gelenekler
 

Hey ihtiyar – gençler… Bir zamanlar hayat, yaşamak ne güzeldi...

Hey ihtiyar – gençler… Bir zamanlar hayat, yaşamak ne güzeldi...
 

habermrt.com


   Ah o altın günler; o güzel günler nerelerde kaldı. Hangi dağların tepelerin ardında. Altın saçlı analarımız, babalarımız nerelerde kaldı. Hangi serviliklerde; nerede?

Onlar ki bize en güzel yiyecekleri, giyecekleri sunmak için ellerinden geleni yapan güzel insanlardı. Şimdi neredeler? Bizleri bırakıp nerelere gittiler. Hele o güzel günleri bir kez daha  hatırlamaya çalışalım. Nasıl yaşardık, neler yiyip içerdik, çevremiz nasıldı?

(Bakalım aşağıdakilerden hangileri sizin de hatıralarınızda yer etmiş)

“ Çocuklar doğduğunda telefon başvurusu yapılırdı. ( Telefon sırası 8-10 yılda gelirdi) -

1970-80 Telefonun ve radyonun üzerine dantel örtü konurdu. - 1960

Gazocağı ve tel dolabımız vardı. Annem, tıkanan gazocağını, ucunda tel olan bir aletle açmaya çalışırken habire söylenirdi.- 1955

Banyoda tuhaf bir soba vardı ve tuhaf bir yakacakla ısıtılırdı. 1950- 60

Banyomuz kurnalıydı, hamam tasımız vardı. - 1950

Plastikleri çıkmadan önce tuvalette takunya bulunur ve herkesin ayağına olması için en büyük numara seçilirdi. -1950- 70

Okul kapısında ayva, şam tatlısı macun şeker, susamlı şeker, pamuk helva,   kestane satılırdı. 5 kuruşa ince bir dilim şam tatlısı alırdık.   1950-55

İlkokulda ABD yardımı sandviçler ve balıkyağı hapları dağıtılırdı.

Renkli patiskadan dikilme beli lastikli külotlarımız vardı. Artık yünlerden örülen fanilalara, nazardan korunmamız için muska takarlardı!  1945- 50-55

Okul açılacağı zaman Sümerbank ayakkabıları alınır, çok sevdiğim modeller için de bayram beklemem söylenirdi. - 1950- 60

Bayramlarda kıyafetlerimiz ve yeni ayakkabılarımız başucumuzda dururdu. Bazılarımız koynuna alır, yatardı. - 1955

Uyduruk oyuncaklarımız vardı. Hatırlı bir kişiden çok güzel bir oyuncak araba veya bebek geldiği zaman, bozulmaması için kaldırılır, bize verilmezdi! Biz ona, o bize bakardı. - 1950- 60

İlkokulda kızlar sepet kadar kurdele takardı. Ne kadar kabarık ve büyük olursa o kadar makbuldü.  - 1945-50-55 (Tafta kurdela; jan janlıydı...)

Babalarımızın gömlek yakaları, bizim okul yakalarımız, Pazar akşamları kolalanırdı. Balina korduk dik durması için. - 1950-60

Genellikle herkes Pazar günleri yıkanırdı! Banyo merasimle yanar, çamaşır değiştirilirdi! - 1955

Ecnebi filmlere aydın aileler, Türk filmlerine de fakirler ve eğitimsizler giderdi. - 1950-60

Akşam 18.00 seansı tercih edilirdi. - 1955- 65

Filmler, sokak sokak dolaşan arabalardan bağırarak duyurulur, reklamı yapılırdı. - 1955

Sokaklardan, yoğurtçu, yorgancı, kalaycı, dondurmacı, Bozacı, lehimci, baltacı, eskici, bileyici, sülükçü(!) geçerdi. - 1940-50-60

25 kuruşa bisiklet kiralar "Şans, kader, kısmet, talih, niyet 5 kuruş"   diye bağıran ve yuvarlak delikleri kazıtarak ilkel piyango çektiren çocukların peşine Fareli Köyün Kavalcısı gibi takılırdık. - 1955

Her evin en güzel ve en büyük odası misafir odası olarak ayrılır, kapısı kapatılırdı. Sonra tüm aile küçük bir odaya tıkılır, hayat geçirilirdi. - 1950-60

Radyo en kıymetli eğlencemizdi. Orhan Boran ve Yuki kaçırılmazdı.   

Uğurlugil ailesindeki Arap Bacı'ya herkes hayrandı. - 1960-65

Radyo tiyatrosu sayesinde tüm klasikler ezberimize girmişti. Haluk   Kurdoğlu, Semih Sergen ve Işık Yenersu'nun sesine âşıktık. 

Genellikle Kerim Afşar, Tomris Oğuzalp esas oğlan ve esas kız olurdu. - 1960

Türk Sanat Müziğini kentliler, T.Halk Müziğini de köylüler dinlerdi. - 1950-75

İlkokulda okuma bayramı, kurdele bilmezdik. Herkes okurdu, kimse de bayram etmezdi.......! - 1950-70

Aşı olunacağı zaman tek iğne ile neredeyse koca sınıf bitirilirdi. Aids henüz çıkmamıştı, eşcinsellik duyulmamıştı. - 1950-60-65-70

İsveçli sarışın güzeller güzeli May Britt ile çirkin kral zenci Sammy Davis Jr evlendiğinde yer yerinden oynamıştı.

Okulda Kürt, Türk, Ermeni, Yahudi, köylü, şehirli bilmezdik. Kimse kimseye aslen nerelisin diye garip sorular sormaz, merak dahi edilmezdi. - (Yarım yüzyıl öncesi)

Herhangi bir sebeple götürülen hediye paketini açmak, geleneklerimize aykırıydı, ayıptı. Misafir gidince ilk iş onu açmak olurdu. - 

Misafirlikte ne kadar aç olursanız olun, ikram tabağındakileri bitirmek de ayıptı. Görgülüler bir lokma mutlaka bırakır, görgüsüzler hepsini yerdi. -   1950-60

Dondurma Mayıs sonunda çıkar annem Temmuza kadar izin vermezdi. -   1945-55-65

Sokakta oynarken en sevdiğimiz yiyecek, bir dilim ekmek üzerine sana yağı ve toz şekerdi.1960-70

Kaçık çoraplar, çektirilmek için tuhafiyeciye götürülür, ertesi günü alınırdı. - 1955-60-65

Külotlu çoraptan önce tüm kadınlar jartiyer kullanır, yaşlılar baldırlarına lastik takardı. - 1950

60'lı yıllarda evlenen her genç kızın çeyizinde mutlaka 1 adet baby doll bulunurdu.

Fotoğraflarda gülmek laubalilikti. Pek çok kişinin düğün resimleri cenaze törenlerini andırırdı. Ağır, vakur ve ciddi olmak önemliydi....

Anneler, vapurda, trende, otobüste rahatlıkla bebek emzirirlerdi.

Yazlık sinemalara battaniye ve minderlerle gidilir, çekirdek çitlenirdi.   

Aralarda frigo buz, gazoz, sinema çıkışı sıcak açma satılırdı. 

Çarşıda, pazarda anne babamızdan bir şey istemek ayıptı. Ancak sorulursa yanıtlardık. Canımız çoook istediği halde çoğunlukla da ret ederdik. 

Her gencin en kıymetli eşyası Dual pikaptı. Plak almak için harçlık biriktirirdik....

Defter kitap kaplama kâğıtları ya kırmızı ya da mavi olurdu.

Gazete kâğıtlarından kese kâğıdı yapar, undan yapılmış tutkalla yapıştırılırdı....

"Bir maniniz yoksa annemler bu akşam size gelecek" bir teklif değil, bir kararın iletilmesi gibiydi. Bu soruya 'hayır' demek mümkün değildi, adetlerimize göre de ayıptı. Önemli bir program varsa (bilet, başka ziyaret vs) derhal iptal edilir, aile telaş yumağına dönerdi.

Ne güzelmiş değil mi...?

Bence güzeldi!.. Çok da mutlu idik sanırım…”  (Eyüp KARADAYI’dan aktaran Sezen Önal)

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..