Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '12

 
Kategori
Kültürler
 

Hey sen ! Öteki !

Hey sen ! Öteki !
 

Hey sen ! Öteki !


Pc yi açıp internette gezinmeye başlamıştım ki Facebook'da bir paylaşımın başlığı dikkatimi çekti. Tıkladım.

Açılan başlığın yazısı kızımın bloğundaymış meğer ve okuduğumda içindeki duygular içimi burkmuş olsada, dik duruşu ve kararlılığı hoşuma gitti doğrusu.
Paylaşım yaptığım sayfaların arasında milliyet bloğun da olmasını istediğimden yazıyı buraya da aktarmak istedim.

Ötekileştirme, kendimizden farklı gördüğümüz kişileri dışlama, yabancılaştırma, düşman haline getirmedir.

Birgün bir yere sadece adımını atarsın, sana bakıp öteki ilan ederler ve öyle de kalırsın. Sebebini belki hemen, belki yıllar sonra, sadece anlarsın. Ya da hiç anlamazsın. Sana açıklayan olmaz, zaten seninle konuşan olmaz..

Çalıştığım işyerlerimden en az birinde başıma gelen, 8 yaşındaki büyük oğlumun yuva, kreş yaşamından beri yaşadığı, eşimin ise gündelik yaşamı haline gelmiş bir durumdur öteki olmak. Sadece farklı olduğumuz içindir olanlar.

Eşim Afrika kökenli benim, iki melez erkek çocuk sahibi bir anneyim. Hırslarımı törpüleyeli yıllar oldu. Çalışmaktan tek amacım gelir sahibi, bağımsız bir kadın olmak. Bir de önem verdiğim, dikkat ettiğim, özel yaşamım ve iş yaşamım birbirine karışmadan, hem iyi bir eş, hem iyi bir anne hem de iyi bir çalışan kadın olmak.

 Hep farklıydım aslında.. Annem ve babamın yetişmemizde baskın tuttuğu yönler; dürüstlük, haklarını arama, haklarını koruma, ve iyi insan olma üzerineydi. İş yaşamımda bu yönlerim bana pek kolaylık sağlamadı işin aslı. "Öteki" oldum her zaman. Yalnız hep şaşırdığım konudur; anneler, babalar mı çocuklarını bu kadar topluma uygun yetiştiriyor, toplum mu çocukları bu hale getiriyor?

 "Nasıl olmuş, beğendiniz mi?" sorusuna bile verecek cevapları olmayan, beğenmediği halde "iyi olmuş, güzel olmuş" diyen bir toplum karşısında cevapları birden fazla olan bir ben. Ne kadar yaşayabilir ki öteki olmadan?

 Kime, Neye göre öteki olursun? Anlamaz, anlayamazsın. Derin üzüntü duyar geçmesi için hergün dua edersin. Bazan sen de onlar gibi susup oturmak, tepkisiz yaşamak istersin. Ama o zaman da yaşamın anlamını yitirir, mutsuz olursun.

Ben benim. Ama Öteki değilim!

Ötekileştirmenin en basit halidir bunlar. Engellilerle alay etme vardır bir de bizim en belirgin özelliğimiz, defalarca yollarda karşılaştığım. Bacağı tekleyen biri karşıya geçmek ister, takılır düşer, karşıdan gençler kahkalarla katılır güler.

Yabancı ülke vatandaşlarına yaptığımız abuk sabukluklar vardır bir de yıllardır gözüme batan. Konuşmuş olmak için "what is your job" ile başlayan cümlelerle gelirler. Adam zaten yabancı bir ülkede, iş kaygısı kesinlikle var, ve sen sıcak bir merhaba yerine "işin ne?" ile başlıyorsun cümlene. Ne kadar daha yaralayabilirsin o insanı acaba?

Çocuk gözlük takar, dört göz der alay edersin, Ne kadar zordur o gözlüğü takmak artık anlamazsın.

Kadın, genç kız, kısa etek, şort giyer, "xx" kadın imajı yapıştırırsın. İstediğin lafı sallamakta, elle tacizde özgürsündür artık. Ne bilirsin, nerden bilirsin? Sana ne ayrıca?

Özgürüm istediğimi konuşur, istediğimi giyer, istediğimi yaparım. Sen bunlara benim için karar veremezsin.  Beni öteki ilan edersin. Bilmezsin ve düşünmezsin!

 

Temmuz 2012
 DilekOrdjh


 http://dilekordjh.blogspot.com/2012/07/hey-sen-oteki.html?spref=fb 

 
Toplam blog
: 285
: 1333
Kayıt tarihi
: 09.12.06
 
 

Zonguldak doğumluyum. AÖF Mezunu olup, üç çocuk annesiyim. İki de torunum var. Şiir, doğa yürüyüş..