Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Heykelleri Kırarsınız da Ya Türküler?

Heykelleri Kırarsınız da Ya Türküler?
 

Atatürk’e saldırmak moda oldu. Daha doğrusu saldırılar sistematik bir şekilde artarak sürüyor. Biri eline bir balta alıyor, heykellerine saldırıyor, diğeri laf ustalığı yapıyor, heykeller üzerinden hakaretler yağdırıyor, bir diğeri eline bir molotof alıp büste atıyor, öteki büstü boyuyor, beriki heykeli söküp ormana atıyor… Say say bitmez.

Birileri medyada bunlara bir çift söz edecek olsa içerleyip cevap yetiştirenler de cabası. Onları geçiyoruz.

Atatürk düşmanlıklarını Atatürk büstlerine, heykellerine saldırarak dışa vuranların durumu gerçekten hüzün verici.

Heykellerine, büstlerine saldırarak, kırarak, atarak, kirleterek ne yapmaya çalıştıklarını anlamaya çalışıyorum, şaşıp kalıyorum.

Yani Atatürk’ün heykellerini bir bir ortadan kaldırsanız, bütün resimlerini yok etseniz, kitaplardan, dergilerden, gazetelerden çıkarsanız…

Estirdiğiniz terörle, şiddetle, hakaretle, küfürle Atatürk’ün adının anılmasını dahi imkansız hale getirseniz ne olacak?

Atatürk’ü bu milletin gönlünden çıkarabilir misiniz?

Atatürk’ü unutturabilir misiniz?

Yapamazsınız! Neden mi? Bakın, dilim döndüğünce anlatıvereyim, belki boşa çabaladığınızı görür, vazgeçersiniz.

Bu Atatürk isim eşsiz kahraman var ya, O’nun heykelleri nerede, biliyor musunuz?

Milletin ta kalbinde…

O heykeller oraya nasıl dikildi, onu da biliyor musunuz?

Türkülerle, ağıtlarla, destanlarla…

Bak heykel düşmanı güzel kardeşim…

Değil gecenin karanlığında yakalanma korkusuyla ödlekçe saldırdığın o büstün, heykelin kanadını, kolunu kırmak, Atatürk’ün bütün heykellerini bir gecede yok etsen de O’nu en çok sevdiği ve O’nu da sonsuz seven Ulus’unun kalbinden neden sökemezsin biliyor musun?

Bak anlatayım.

Diyelim, Atatürk’ün bütün heykellerini yok ettin.

Peki Nazım Hikmet’in “Kuvvayı Milliye Destanı”ndan şu dizeleri nasıl yok edeceksin?

Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: "Üç" dediler,
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı.

Diyelim ki, bütün heykelleri parçaladın, un ufak ettin. Peki, Mahzuni Şerif’in yediden yetmişe milyonların dilinde olan şu türküsünü belleklerden, dillerden nasıl kazıyıp alacaksın, düşündün mü?

Sana hasret sana vurgun gönlümüz
Neredesin mavi gözlüm 
Nerde nerde nerdesin dost
Bu gemi bu karadeniz

Sarı saçlım mavi gözlüm 
Nerde nerde nerdesin dost

Ararım izini Dolmabahçe'den
Bir daha dönmez mi bu yola giden
İçimde sen gözümde sen

Sarı saçlım mavi gözlüm
Nerde nerde nerdesin dost

Kurban olam yürüdüğün yollara
Kara peçe yakışmıyor kullara
Uyan bak bizim hallara

Sarı saçlım mavi gözlüm
Nerde nerde nerdesin dost

Bulutlar terinden dağlar kokundan
Sarhoştur sevdiğim Mahzuni bundan
Bir daha gel gel Samsun'dan

Sarı saçlım mavi gözlüm
Nerde nerde nerdesin dost

Olmaz ya. Hadi diyelim Atamızın heykellerinden hiçbir iz bırakmadın memleketin tek santimetrekaresinde. Peki Aşık Veysel’in Atatürk’e Ağıtını nasıl yok edeceksin?

Ağlayalım Atatürk'e 
Bütün dünya kan ağladı 
Başbuğ olmuştu mülke 
Geldi ecel can ağladı 

Şüphesiz bu dünya fani 
Tanrı'nın aslanı hani 
İnsi cinsi cem'i mahluk 
Hepisi birden ağladı 

Doğu batı cenup şimal 
Aman tanrım bu nasıl hal 
Atatürk'e erdi zeval 
Yas çekip nevsen ağladı 

İskender-i Zulkarneyn 
Çalışmadı bunca leğin 
Her millet Atatürk deyi 
Cemiyet-i akvam ağladı 

Atatürk'ün eserleri 
Söylenecek bundan geri 
Bütün dünyanın her yeri 
Ah çekti vatan ağladı 

Fabrikalar icad etti 
Atalığın ispat etti 
Varlığın Türk'e terk etti

Bak, Atatürk heykellerine saldıran canım kardeşim, ister elinde balta, ister dilinde kem söz, saldırarak, kırarak Atatürk’ün bütün heykellerini yeryüzünden tamamen sildin diyelim. Artvin’in tüm ulusa mal olmuş gururu Ata Barı’nın milletin gönlünde Atatürk’le özdeşmişliğini nasıl yok edeceksin. Ege’nin Atatürk’ten yıllar önce vücut bulmuş Sarı Zeybek’inin efelerin yüreğinde yarattığı Atatürk duygusunu ve heyecanını nasıl yok edeceksin? Atatürk’ün Gülbenklerde, Bektaşi dualarında Hz. Muhammed’le, Hz. Ali’yle, Hacı Bektaş-ı Veli’yle bir arada anılmasının önüne nasıl geçeceksin. Geçtik bütün bunları, Atatürk’ü ta dünyanın öte ucundaki Çin’in ders kitaplarından nasıl çıkarttıracaksın da unutturacaksın?

Atatürk heykeline saldıran biçare kardeşim, farkında mısın? Neyle kavgalısın?

Ve senin şu çaresiz çırpınışlarını gördükçe inan haline ağlayasım geliyor.

Allah kimseye çaresiz dert vermesin.

 

 

Kenan IŞIK

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..