Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '16

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Heykeltraş

Heykeltraş
 

Caner Kaya'nın Yönetmenliğini yaptığı Heykeltraş bir kasabadaki değişim serüvenini anlatıyor.


Pazar günü saat 17’de ve 20’de Gölcük Değirmendere Cafe Yakut’ta farklı bir gösteri vardı, Değirmendereli Caner Kaya’nın hazırladığı ve yönetmenliğini yaptığı bir belgesel. Aslında belgesel olsa da sinema tadında bir belgeseldi. Belgeselin Türkçe adı “Heykeltraş” İngilizce adı ise “How to shape a town? – Bir kasaba nasıl şekillendirilir?”.

Eser hem Türkçe, hem de İngilizce altyazılı hazırlanmış, çünkü şimdiden bir belgesel yarışması için yurt dışına yola çıkmış bile… Bunu diğer uluslar arası belgesel yarışmalarının takip edeceğini de rahatlıkla söyleyebilirim. Değirmendere’deki çocuklar için heykeltıraş, aslında dışarıdan gelen ve belki de marangozluk yapan birileri olarak algılanabilir. Oysa ahşap sempozyumuna bir yabancının gözüyle veya evrensel olarak olayın etkilerine bakıldığında bir kasabanın sanatla nasıl şekillendiği harika bir şekilde anlatıyor. İşte bu nedenle Kaya, Türkçe ismini Değirmendereli bir kişinin bakış açısıyla adlandırırken, İngilizce ismini aslında olayın evrensel boyutundaki izlerine bakarak koymuş.


Gösterimin hem öncesinde, hem de sonrasında Yönetmen Caner Kaya ile sohbet ettik. Fikrin nasıl doğduğundan, nasıl geliştiğinden ve ne kadar sürdüğünden söz etti. Belgeseli izlediğinizde Uluslararası Değirmendere Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu’nun hangi evrelerden geçtiğini ve nasıl bir değişime sebep olduğunu öğreniyorsunuz. Yani bu düşünce “hadi bir festival yapalım” diye ortaya çıkmıyor. Bu fikrin nasıl olgunlaştığını adım adım izliyorsunuz.


Temel olarak Değirmendere’deki uluslar arası sempozyumun dünyada özel bir yeri olduğunu, aslında buraya gelen heykeltıraşların bir kasabanın kültürünü nasıl etkiledikleri öğreniyorsunuz. Şimdiye kadar eserlerini gördüğünüz heykeltıraşların kendi duygu ve düşüncelerini de öğrenme fırsatı buluyorsunuz.

Bundan sonraki gösterim 6 Mayıs tarihinde Kocaeli Doğa Sporları Kulübü’nde (KODOSK) saat 19’da yapılacak. Benim özellikle Gölcük ve Değirmendere Fotoğraf Sanatçıları Derneği’ne tavsiyem mutlaka bu belgeseli izlemek üzere Caner Kaya’yı davet etmeleridir. Hatta birçok kurumun, derneğin bu gösteriyi mutlaka izlemelerini ve izletmelerini öneriyorum. İzleyenler arttıkça belgeselin etkisiyle Değirmendere’nin ve sempozyumun etkisi giderek artacaktır. Hatta etkisinin ilk sempozyumda görüleceğine ve Değirmendere’ye diğer yıllardan daha fazla canlılık geleceğine yürekten inanıyorum.


Depremde kaybolan heykellerden birinin İstanbul’da ortaya çıktığını ve sonrasında neler olduğunu bu belgeselde izleyebilirsiniz. Ayrıca depremle ilgili olan eserin hikayesi de belgeselde yer alıyor. Gerek yerli, gerekse yabancı heykeltıraşların sempozyumla ilgili duyguları, düşünceleri, yaşadıklarını kendi seslerinden dinleyebilirsiniz. Prof. Meriç Hızal’ın söylediği bir sözle belgesel bitiyor; “Masal gibi bir yer anlatıyorum size, değil mi? Öyle bir yerdi orası”…


Çok açık olarak şunu iddia ediyorum; Sanatçıların, toplumbilimcilerin ve siyasetçilerin “sanatın toplumdaki etkileri”ni görmeleri açısından bu belgeseli bir ders olarak izletmeleri gerekiyor. Bu nedenle baştan sona bu sempozyuma inanan, destekleyen ve meydana getiren Değirmendere Eski Belediye Başkanı Ertuğrul Akalın’ın yaptığı işin büyüklüğü ancak bu belgeselle ortaya çıkıyor.

Belgeseli size maalesef anlatma şansım yok, ancak 25 Yıldır Değirmendere’de yaşayan bir kişi olarak Değirmendere’yi neredeyse hiç bilmediğimi, bildiğimi zannettiğim bazı şeylerin ise perde arkasındaki bilgilerin çok daha derin olduğunu öğrendim. Açıkçası sadece Değirmendere’de yaşamanız önemli değil, eğer sanatın toplumu nasıl bir etkilediğini görmek ve anlamak istiyorsanız, bu masal tadında belgeseli mutlaka izlemenizi öneriyorum.

 
Toplam blog
: 64
: 968
Kayıt tarihi
: 28.10.07
 
 

Mülkiye İşletme mezunuyum ve aynı zamanda Sakarya Üniversitesi Maliye Bömlümünde doktora öğrencis..