Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '12

 
Kategori
Futbol
 

Hezimet yazmak her zaman zordur / PSV: 4 – Trabzonspor: 1

Hezimet yazmak her zaman zordur / PSV: 4 – Trabzonspor: 1
 

Hani bazen olur ya, bir şeyi yapmaya hiç başlamak istemezsiniz… Eliniz gitmez, yada ne bileyim içinizden gelmez de türlü türlü bahaneler uydurursunuz… İşte PSV – Trabzonspor maçını yazmamak için de 2 gündür ben öylesi bahaneler uyduruyorum ve unutmuş gibi yapıyorum…

Çünkü yazmak istediğim şeyler genelde olumlu düşünceler oluyor bizim takımlarımızla ilgili… bu tür hezimet yakıştırması yapılabilecek, hali pür mealimizi yüzümüze tokat misali vuran mağlubiyetlerin ardından susup oturmak ve futbolumuzun halini kara kara düşünmek istiyorum…

Düşeyim uzun uzun, düşüneyim de bizi düştüğümüz bu zavallı hallerden kurtaracak bir kaç umutkar yol bulayım istiyorum… Am futbolumuzun tepesindeki isimler birbirlerini kedi köpek misali yerken, hiç dekolay olmuyor bu tür zorlama beyin fırtınaları…

Maça gelecek olursak dostlarım… Vallahi ilk maçı sahamızda kaybetmiş olmanın moral bozukluğu ile çıktığımız deplasman maçında, hiç bir varlık gösteremeden, kendi öz mü öz sımsıcak anamızın ligine dönmüş olduk… Takke düştü kel göründü, kral çıplak, biz bize yeteriz, futbolumuzun içler acısı hali, bizden her açıdan üstündüler…

Yani adını ne koyarsanız koyun PSV ile Trabzonspor arasında hem futbol mantalitesi olarak hem de böylesi üst düzey maçlara moralman ve fiziksel açıdan hazır olmak anlamlarında fersah fersah farklar vardı ve bu uçurum en kör gözlerce dahi çırılçıplak görülebilecek netlikteydi…

Diyeceksiniz ki, hakem bir çok takdir hakkını PSV lehine kullandı… Kazandıkları penaltıdan tutunda, çalınan faullere kadar alınan her karar aleyhimizeydi… Ben de size diyeceğim ki, bunlar aleyhimize olmasaydı ne yapmasını bekliyordunuz ki Trabzon ‘ dan…

Zaten kafaca elenmek için geldikleri sahada, olmayan sihirbaz şapkasından 3 kulaklı tavşan mı çıkaracaklardı… Elbette ki hayır olmalı bu sorunun cevabı… Maç içinde Trabzonlu oyuncuları dikkatle izlemeye çalıştım en gerideki kalecisinden en ilerideki sözde forvet oyuncusuna kadar…

Akıl almaz bir yılgınlık ve anlaşılmaz bir boş vermişlik içindeydiler… Bitsek de gitsek anamızın ligine dönsek de rahat etsek havasındaydılar her hareket ve mimikleriyle… Bu zihniyet ve tavırla nasıl tur atlamayı, haydi onu geçtim en azından maç kazanmayı bekliyebilirdinizki Trabzonlulardan…

Yani uzun lafın kısası, özetle ilk maçı kaybetmiştik, bu maça da turu kafada kaybetmiş olarak çıktık, elendik ve geldik… Oldu olacak ve söylenip söylenecek her şey bu aciz 3 5 kelimeden ibaret olacaktır maç hakkında… Haydi gelin, beni son derece üzen maçı bir de siz izleyin ve yorumlarımın doğru olup olmadığına karar verin tarafsız gözlerle…

Sevgi ve Saygılarımla… Fırat ÖÇAL

 
Toplam blog
: 700
: 694
Kayıt tarihi
: 24.03.11
 
 

Üniversite mezunu, eğitim alanında çalışıyor, yazı çalışmaları yapıyor, hayata ve insana dair cid..