Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '15

 
Kategori
Edebiyat
 

Hiç bir kadını çok sevmeyeceksin.

Hiç bir kadını çok sevmeyeceksin.
 

Hiç bir kadını çok sevmeyeceksin,

Sevmeyeceksin işte...

Mesela gözlerine uzun uzun bakmayacaksın, sözlerini duymayacak ve sesine aşina olmayacaksın, hele ondan asla bir şarkı filan istemeyeceksin.


Başını omzuna koymayacaksın hiç ve hiç dizinde uyumayacaksın ve asla saçlarını ona okşatmayacaksın. En sevdiğin yemeği pişirtmeyeceksin ona, açlıktan mı öldün sanki, yoksa kıtlıktan mı çıktın... bir yumurta kırıp yiyeceksin hepsi bu..


Onunla ne gün doğumunu ne gün batımını asla izlemeyeceksin, hele hele o yanındaysa.. dolunaydan ve mehtaplı gecelerden azrail görmüş gibi kaçacaksın.


Dans mans istemez, asla onu dansa kaldırmayacaksın, aklını peynir ekmekle mi yedin sen dostum hele öyle mum ışığında beline sarılıp yanak yanağa dans filan etmeyeceksin.


Ona dair hayal kurmayacaksın, birlikte fotoğraf çektirmeyeceksin ve onun afilli bir fotoğrafını asla evinin duvarına asmayacaksın.


Hiç koklamayacaksın saçlarını ve onun saçının tek bir telini bile asla saklamayacaksın. ve dahi ona dair hiç bir hatıra biriktirmeyeceksin.


Elini filan da asla tutmayacaksın bir kadının, öyle çiçekli kırlar da ya da Arnavut kaldırımı sokaklar da el ele filan yürümeyeceksin. Yağmur yağarsa sarmaş dolaş aynı şemsiyenin altında cilveleşmeyeceksin. Vereceksin şemsiyeyi eline sen ıslanacaksın.


Dudağından hele asla öpmeyeceksin bir kadını...


Sevmeyeceksin dedik ya işte uzatma kardeşim sevmeyeceksin..


Asla bir kadını çok sevmeyeceksin..


Çünkü bir kadını çok seversen


ve bir gün giderse...


O gözleri, o efsunlu bakışları sana zindan olur.. Sesi, kulaklarından bir daha asla gitmez.. Sana söylediği şarkılar nerede kulağına çalınsa kahrolursun.


ve onun omuzundan sonra hiç bir omuz taşımaz bir daha senin başını, bir kez bile onun dizin de uyumuş isen ve bir gün giderse bir daha asla en güzel yataklarda uyku girmez gözüne..... hep o dizleri ararsın..


Onun yemeklerinden sonra, Hiç bir sofra doyurmaz bir daha seni, lokmalar her öğün boğazına dizilir.. günde üç öğün onu anarsın..

Yemekler "hatıra diyetine" dönüşür...


Aya ve güneşe düşman olursun, gökler ağlatır seni.. kara bulutları arar olursun..


Ne zaman dans eden bir çift görsen için yanar,

Mastika bile herkesin kanını kaynatır

ama seni bir güzel ağlatır...


Hayallerin öyle bir yıkılır ki... Hayata havlu atarsın

Duvarında ki onun fotoğrafı ile konuşmaya başlarsın, delirmeye az kalır..

Saçlarını okşamıştı ya hani.. Bir daha hiç bir tarak tarıyamaz senin saçlarını.


Hiç bir parfüm, hiç bir çiçek kokusu içini ferahlatmaz bir daha,

onun saçlarının kokusundan sonra...


Saklamışsan bir tek bile saç telini..

İdam sehpasındaki yağlı kement gibi boğar seni...


Sana aynı şemsiye altında sarmaş dolaş yürüme dedik dimi..

Çisi çisi bir yağmurda, artık en geniş şemsiye bile korumaz seni.. sele gidersin..


Dudakların, nasır tutar.. bayramda seyranda dedenin elini bile öpsen,

aklına öpüşmeleriniz düşer


Sevmeyeceksin işte..

Hiç bir kadını çok sevmeyeceksin..


ve bu acıları çekmeyeceksin..


Ya da öyle bir seveceksin ki..

Onu hiç kaybetmeyeceksin...

Muzaffer Alper

 
Toplam blog
: 63
: 4513
Kayıt tarihi
: 28.09.07
 
 

Fotoğraf sanatı, çevre ve siyaset, özel uğraşlarımdır. Manifestom'da sadece iki madde vardır, bir..