Hiç de hoş değil…

Evet, hiçbir şekil ve koşul altında, Samsun’da Ahmet TÜRK’e yapılan saldırı hoş karşılanamaz. Öncelikle bunu ifade etmem ve kınadığımı da belirtmem gerekir.

Sıcağı sıcağına internetten geçilen haberde bu konuda şu bilgiler veriliyor.

“Saldırıya uğrayan Türk'ün dudağı patlayarak kanarken, milletvekilleri ile saldırı yerine gelenler arasında kavga çıktı. Ahmet Türk, milletvekilleri ve diğer partililer tarafından arabaya bindirilirken Sakık saldırgana tekme attı. Polis kavgayı bastırmakta zorlandı. Sakık, tepki gösteren yaklaşık 20 kişilik gruba, “Bunun hesabını vereceksiniz” diye bağırdı. Güvenlik güçleri milletvekillerini otomobillerine bindirirken polisler 2 kişiyi gözaltına aldı.”

Olayın başlangıç noktası, Muş’da DTP’nin kapatılmasını protesto edenlerin, bir vatandaşın dükkanını tahrip etmeleri üzerine silahla karşılık vermiş ve 2 kişi hayatını kaybederken, iki kişi de yaralanmış. İşte bu olayın davası, güvenli olmadığı gerekçesi ile Samsun adliyesine alınmış. Başta Ahmet TÜRK olmak üzere bir kısım BDP’li milletvekili, davayı takip etmek üzere Samsun adliyesine gitmişler.

Neresinden bakarsanız bakın, iki ucu da b.klu değnek.

Saldırganı kınıyorum. Çünkü hem doğru değil, hem de BDP’nin eline koz veriyor. Muş’da güvenli olmadığı için Samsun’a alınan davayı, olanca yoğunluğunuz ile takip etmek üzere Samsun’a gelmek de provokasyon değil mi?

Bence provokasyon…

Sonra…

Sırrı Sakık’ın “Bunun hesabını vereceksiniz” diye bağırıp önüne geleni tekmelemesi, ayrı bir provokasyon biçim… Geç oradan, olaylar sonrası Demirtaş’ın “Van’daki yumurtalı saldırıda ciddi bir olaydır. Bu ciddiye alınmazsa tavrımızın CHP gibi olmayacağını Sayın Başbakan’ın bilmesi gerekir” demesi ayrı bir provokasyon…

BDP olarak hem dürtüp şey ettireceksin, sonra da kafa tutacaksın, insanların sabırlarını zorlayacaksın.

Buna hakkınız yok…

Nasıl ki hiç kimsenin bir diğerini uluorta yumruklamaya hakkı yoksa bir siyasi parti olarak hastanız arabayla, sağınız koltuk değneği ile Samsun’a gidip ateşe benzinle yaklaşmanızın da gereği yok.

Zaten yaptığınız siyaset değil, bölücülük…

Bu ülkeyi de bölmenize kimse izin vermez, vermeyecektir de.

Muş’da şu veya bu şekilde bir olay olmuş ve yargı bu işe bakıyor, senin iş,in ne orada cümbür cemaat? Hadi gittin, basın açıklaması yapmaya kalkmakla neyi amaçlıyorsun, önce bunlara cevap vermelisiniz.

Tekrar edelim, Ahmet TÜRK’e yapılan saldırı, kabul edilir saldırı değildir.

Ancak BDP’nin de yaptığı, kabul edilebilir yanı yoktur. İnsanların da sabrının sınırı bir yere kadardır, zorlarsanız işi zora sokarsınız…

12 Nisan 2009