Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '10

 
Kategori
Sinema
 

Hiç düşünmeden ‘Yine Mi Sen’ demek…

Hiç düşünmeden ‘Yine Mi Sen’ demek…
 

Kavgalarla paylaşılamayan dünyada, herkes kendi açısından haklıdır aslında! Ezilmişliğin ya da başarısızlığın dayanılmaz ağırlığını yaşamamış olan var mıdır aramızda? Hele de, özgüvenin en az hissedildiği lise yıllarında… Kadınlar, erkeklerden daha ileridedir bu konuda! Lisenin geçmişte kaldığını düşünmeden girişirler aynı yarışa her yaşta… 

Senarist Moe Jelline de, lisede olumsuzluk yaşayanlardan! O, bu deneyimlerine ağabeyini de katıp bir öykü yaratarak paylaşma yolunu seçmiş. Öyküsü dört yıl önce hazırlanan YİNE Mİ SEN(You Again), yapımcı Eric Tannenbaum’un da dikkatini çekince ortaya harika bir aile komedisi çıkmış! Lisenin ezik kızı Marni, başarılı bir halkla ilişkiler uzmanı olmasına karşın geçmişin yarattığı aşağılık duygusunu hala içinde taşımaktadır. İşinde terfi eden kahramanımız, daha bunun keyfini süremeden lisedeki ebedi düşmanı Joanna’nın abisiyle evlenecek kız olduğunu öğrenir… Gelişen olaylar zincirinde kendini okulun gardiyanı olarak gören Joanna’yla savaşa girişen Marni, büyükanneden anneye herkesi saran bu rekabet kavgasında komik durumların gelişmesine sebep olacaktır… 

‘Lisedeki can düşmanları’nı deşmeyi heyecanlı bulan yönetmen Andy Fickman, yarattığı eğlenceli ve bir o kadar da sevgiyle örülü aile ortamında, tam bir işbirliği örneği sergilemiş! Romantik komedilerin sevileni Kristen Bell’e eşlik eden Altın Küre ödüllü Jamie Lee Curtis ve Sigourney Weaver da, duyguyla komediyi harmanlayan eserin başarısında oldukça etkili. Kadın ağırlıklı içeriğinde, ‘kadınları anlamada güçlük çeken’ erkekleri konu mankeni olarak araya sıkıştıran yapım, bu yönüyle ‘Şeytan Marka Giyer’i andırmakta! ‘Dallas’ dizisinden Patrick Duffy’e mini bir rolle sinema deneyimini yaşatan filmde, ‘yılların acımasızlığı’ çok net görünmekte... Yakışıklı aktörün bu hali belki de filmin en dramatik sahnesi!  

YİNE Mİ SEN, hayatın içinden gelen bir konunun akıcı anlatımla ve komedi gereği abartılarla süslenerek seyirciye sunumu! Fickman, tiyatro kökenli olmanın avantajını kullanıp karakterlerin gerçekçiliğini artırmayı çok güzel başarmış. Yönetmen ve oyuncu samimiyeti, YİNE Mİ SEN’de seyirciyi içine çeken ve öykünün bir parçası haline getiren havanın doğmasına sebep olmuş! Bu da silahların susmaksızın patladığı, uzaydan gelen yaratıkların beyinleri emdiği hayal ürünü yapımlardan gerilen ruhları sakinleştirmeye birebir… ‘Herkesin ikinci bir şansa hakkı olduğunu’ vurgulayan yapım, kin tutmanın ağır yükünü hatırlatmakta! ‘Ezik’ olmadan, düşman bellediğimizle konuşmanın pişmanlık ve yanlış anlamaları açığa çıkartacağını gösteren filmde, iki günlük izin sürecine o kadar olayın nasıl sığdığı, karınca ısırıklarının nasıl birdenbire kaybolduğu gibi ayrıntılar da havada kalmakta… Güldürmeye odaklanıldığı için böylesi mantık hataları gözden kaçmış demek ki! Yine de, YİNE Mİ SEN diyerek bu aile komedisine gitmekte fayda var. İzleyeceğiniz samimiyet kafanızı dinlendirecektir. Tabii, kadınlar arasında yaşananlara kafa yormamak kaydıyla!  

Anibal Güleroğlu 

 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..