Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Hiç hayallerinizden sıfır aldınız mı?

Hiç hayallerinizden sıfır aldınız mı?
 

Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak
atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin
genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle
çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.
Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak
istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası..
Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine
sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir
kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000
metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı.
Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir
"0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı.
"Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk..
"Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal"
dedi, hocası.. "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun.
Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir.
Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da
alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi:
"Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden
yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.
"Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin.
Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!."
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir
değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına..
"Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi..
"Ben de hayallerimi..".....

O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki
1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde
çerçevelenmiş olarak asılı.
Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen,
geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.
Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine "Bak" dedi,
"Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken,
hayal hırsızıydım. O yıllarda
öğrencilerimden pek çok hayal çaldım.
Allah' tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın."

Bu öyküyü sayfamda çok göstermek istemiştim ve oldu da çünkü şunu çok iyi bilmemiz gerektiğine inanıyorum hayallerimizden vazgeçmememiz gerek çünkü belki o kurduğumuz hayallerin ileride sahibi biz oluruz..Herşey ilk önce bir hayal sonucunda gerçekleşir genelde.. Hayallerimizin izinden giderek onalrı gerçekleştirmak tabiki bizim elimizde..Kesinlikle 'Bu hayalin imkansız gerçekleştiremezsin' diyen kişilere kulak vermeyin ki o kişiler cumhurbaşkanı başbakan yada bir ÖĞRETMEN olsa bile....

Çünkü isteyerek ve de inanarak en zor olan bir hayali bile gerçekleştirmek mümkün....

(Hayallerimiz olmadan ideallerimiz de olamaz)

 
Toplam blog
: 46
: 1645
Kayıt tarihi
: 06.10.06
 
 

Hayatı en güzel şekilde yaşamaya çalışan ve aynı zamanda ailesine de yaşatmaya çalışan biriyim........