Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '10

 
Kategori
Siyaset
 

Hiç kimsenin “Ben yaptım oldu” lüksü yoktur.

Hiç kimsenin “Ben yaptım oldu” lüksü yoktur.
 

Bu kişi "Hukuçu", "Türk Dili ve edebiyatcısı" değil...


YÖK'ün son Genel Kurul toplantısında onaylanan sonbahar dönemi ALES kılavuzundan “Aday, başı açık ve kılık kıyafeti ilgili mevzuata uygun bir şekilde gelmemişse sınava alınmayacaktır. Başı örtülü adaylar sınava alınsa bile sınavları geçersiz sayılacaktır” ibaresi çıkarılmış, bu kararı da YÖK başkanı “Kaldırdım” diye açıklamıştı.

Bu açıklama üzerine tartışmalar sürerken, Yargıtay C. Başsavcısı bir açıklama yaptı…

Açıklamada, ''Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de laiklik ilkesini ilgilendirir. Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur. Yasama ve yürütme yargı kararlarına uymak zorunda. AIHM kararına göre türban yasağı zorunlu tedbirdir. Gerek iç hukuk, gerekse uluslararası hukuk boyutuyla değerlendirildiğinde türbanın koruma görmediği ve laiklik ilkesiyle bağdaşmadığı görülmektedir. Siyasilerin beyanları politik çıkara dayanmakta'' denildi.

Yargıtay'a Ak Parti'li Hüseyin Çelik’ten jet yanıt geldi. Çelik, ''Bir savcı tek başına neyin doğru olduğuna karar veremez. Kimse Meclis'in iradesini yok sayma hakkına sahip değil'' diye cevap verdi…

Başsavcının “Siyasilerin beyanları politik çıkara dayanmakta'' sözü yerine “Cuk” diye oturuyor.

Çünkü…

“Meclis'in iradesi” siyasilerce “Nalıncı keseri gibi” kullanılmaktadır.

1983 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olan Hüseyin ÇELİK’in “Hukuk bilgisi” de olmadığı için “…politik çıkara dayalı…” ifadeler kullanması kaçınılmazdır.

Aslında AKP Genel Başkanı ve Başbakan’ın, “İstediğin kadar anayasa profesörü ol…” derken, dönüp partileri adına açıklama yapanlara da “Hukuktan anlamayanlar, hukuk adına konuşmasınlar” demelidir.

Devletin “Mihenk taşı” yasalardır, bir başka ifade ile “Hukuk”dur… Hukukun olmadığı yerde demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden ve daha da önemlisi “Düzenden” söz etmek mümkün değildir.

Düşünce ortaya koymak ayrı bir şeydir, hukuku tanımamazlık bir başka şeydir.

Elbette “Meclis iradesi” çok önemlidir. Bu irade, “Millet” tarafından o “Meclise” verilmiştir ve verildiği amaç doğrultusuna “Millet iradesini” yansıtmalıdır.

“Meclisi iradesi”ni tartışmayız, ama o iradenin “Mutlak” olduğunu da söyleyemezsiniz, o iradenin üstü de “Millet iradesi” olarak ortadadır.

Bir başka anlatımla “Tek ve mutlak irade” sahibi milletin ta kendisidir.

Ne başbakandır, ne de Hüseyin ÇELİK ve onun gibi beyanda bulunanlardır. İster “İktidar” isterlerse “Muhalefet” olsunlar…

“Tek ve mutlak irade” sahibi olan milletin hak ve özgürlüklerini düzenleyen de hiç kuşkusuz yasalardır. Yasaları kendi düşünceniz ile yorumlama hakkına sahip olabilirsiniz, ancak “Karar verici” makam yargının ta kendisidir.

Kararlarını beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz…

Ama “Mevcut yasalara” uymak boynunuzun borcudur, “Ben yaptım oldu” davranışı hukuk devletinin ilkelerine aykırıdır ve düzeni de bozar.

Aslında bozmaya da başladır bile…

Önceki gün bir televizyon kanalında izlediğimiz habere göre, ilköğretimde okuyan bir kız öğrenci “İnancı gereği” başını örttüğünü ve bu şekilde öğrenim görmek istediğin belirterek okuluna girmiş ve okula alınmamış…

Velisi, kızının okula alınmamasını gerekçe göstererek yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunmuş…

Hep söylediğimiz şeydi…

“Bir gün biri çıkar da ilk ve orta öğrenimde de isterse ne yapacaksınız” dediğimizde “Olmaz öyle şey” diyorlardı. İşte oldu, n’olacak şimdi?

Yarını biri çıkar da çarşafı veya burkası ile sınava girmek isterse, girecek mi?

Girdi ve kazandı, okula da kabul edilecek mi?

Hadi edildi…

Mezun olunca “Kamu görevinde” çalışabilecek mi?

“Millet iradesi” bu durumu kabul edecek mi?

Şunu iyi bilmek ve anlamak gerekir…

En üstteki “İrade” milletin iradesidir. O iradenin yansıması, yasalar yoluyla olur ve kimsenin “Ben yaptım, oldu…” gibi bir lüksü de yoktur…

20 Ekim 2010

Dip not: Türbanla ilk öğretimine devam etmek isteyen Mersin'deki öğrenci "Bugün" okula alındı ve bu durum okul yönetimi tarafından tutanak altına alındı!...

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..