Hıç-kırık

Kıçı kırık bir hıçkırık tuttu bugünlerde, birileri beni anımsıyor. Kesilen her nefesimde sana dua ediyorum. Tapılması
gereken tek varlıksın çünkü. Bir istavroz daha çekiyorum üzerine şarap eşliğinde ve bu gecelik ibadetimi tamamlıyorum.

Öyle bir öksürüksün ki boğazımda, ilaçlar kar etmiyor ciğerlerimden gelen bu iniltiye. Kalbim kan pompalamaktan sonsuza kadar vazgeçmek istesede bedenim izin vermiyor. Nasıl bir acısın sen ? Nasıl bir yükün var ki bende ? Nasıl yasaksın bana ? Kimsin ulan sen ?

Ah çekerim ilelebet... Geçmez bu illet.

En sevdiğim yalansın, en sevmediğim gerçeksin.

Biraz masumiyet yüklemek gerek kaçak gözlerine, fazlasıyla s...ex aşılamak gerek şu saftirik oyuncağına. Görüşlerinide değiştirmek gerek şimdi. Nasıl mutsuz olacaksan o şekilde dizayn etmek istiyorum seni. Koynunda farklı tenler gezinirken kasıklarında ağrımalı. Belinin her ileri geri sürtüşmesinden sonra bir defa ölmelisin !

Cesaret ve aşkı ben idrak etmeliyim b'aşk'a b'aşk'a yerlerde... Ben mutlu olmayım senden aldığım her intikamda.

Her koku ayrı dünyamda.
Her buğdayın tadı apayrı.
Her sarılış farklı.
Her zevk sigarası yakışım ayrı.
Her 'yalan' ayrı.
Her 'sen' ayrı...

Karanlıkta yürümeli ve açmalıyım içimi dolunay gecesinde. Belki bir kurt adamla sevişirim yine. Sakallarını okşayıp
kırbaçlarım kim bilir... Seviyor olmalıyım böyle geceleri. Doldurmalıyım ruhumu pislik ve fahişelikle. Yapmadığım
şey mi ? Becermeliyim işleri, altından kalkabilmeliyim bunca kendini adam sanan yetmelerin. Aldatmalıyım bende, belki vicdanımı paklayabilirim böylece.

Yol yok, yordam yok, kafa patlatmak yok, racon kesmek yok. Biraz içki biraz sohbet ve sadece biraz et !

Ah çekerim ilelebet... Geçmez bu illet.

En sevdiğim yalansın, en sevmediğim gerçeksin.