Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Hiç Şaşırmadım

Hiç Şaşırmadım
 

  • Şaşırmıyorum… Neden şaşırayım ki? Ama şaşıranlar var. Hem de hayli bol miktarda… Doğrusunu isterseniz ben bu şaşıranlara şaşırmak gerektiğini düşünüyorum.
  •  
  • Gaziantep’te patlayan bomba gerçekten de çoğu insana sürpriz tadında geldi. Oysa az buçuk gündeme göz ucuyla bakmış olsak, böyle bir sonucu önceden tahmin etmek mümkündü.
  •  
  • Bu denli yoğun bir gerginlik iklimini bu ülkenin taşıyabileceğini sananlar gerçekten de var mıydı? Oysa bir süreden beri her alanda sıkı bir gerginlik yaşanıyordu. Gerginlik başımıza bir şeylerin geleceğinin habercisiydi.
  •  
  • Ne içeride, ne dışarıda… Her iki yönde de siyasal iktidarın tökezlemelerine tanıklık ettik. Durup dururken Suriye ve diğer Ortadoğu ülkeleriyle aramızı bozduk… İçeride alabildiğine otoriter bir politika izlendi. Ülkenin yumuşak karnı olan Kürt Sorunu adına siyasal iktidar hiçbir adım atmadı… Ortamı gerdikçe gerdi… Sonuç, işte Gaziantep’te yaşanan dram…
  •  
  • Kimin yaptığını bilmiyoruz. İhtimal PKK yapmıştır diyoruz. Oysa PKK eylemi üstlenmedi.
  •  
  • İnandırıcı mı?
  •  
  • Doğrusunu isterseniz ben artık bu türden açıklamalara itibar etmiyorum. Daha önce de PKK üstlenmediği eylemlerin altından çıktı. Bir dolu eylem üstlenmedi ama bu eylemlerin sonradan kim tarafından yapıldığını öğrendik. Hatırlayın Taksim bombacısını… O zaman da PKK eylemi üstlenmemiş, sonrası malumunuz olmak üzere, PKK bağlantılı TAK denen örgüt eylemin altından çıkmıştı.
  •  
  • Devlet, henüz elinde kesin deliller olmadan eylemi PKK’nın yaptığını söylüyor. İtibar etmek mümkün mü? Böyle bir eylemin altında derin devletin olmadığının aksini iddia edebilir miyiz? Veya Suriye… Böyle bir eylemin Suriye bağlantılı olmadığını söylemek mümkün mü?
  •  
  • Evet…
  •  
  • Eylem her kapıya çıkıyor. Bu yüzden eylemle muhtemel ilişkisi olan çevrelerin açıklamalarına itibar etmenin bir esprisi yok.   
  •  
  • Artık Ortadoğu gerçeğini görmek gerekiyor.
  • Ortadoğu’da sınırların yeniden çizildiği bir sır değil.
  • Herkes bu yeni duruma göre pozisyon alıyor. Türkiye bu pozisyon alış sürecinde doğru bir politika izlemedi. Yumuşak karnı olan Kürt Sorununu çözmek yönünde gerekli adımları atmadı. Komşusu olan ülkelerle arasını bozdu. Kendisinin de hiç beklemediği bir akıntının içerisinde kendisini buldu. Oysa bu yeni süreçte bize gerçekten de lazım olan şey otoriterleşme değil aksine demokratikleşmeydi. İnsan haklarını merkeze alan demokratikleşme hamleleri Türkiye’de gerginlikleri azaltır, daha özgür, daha yaşanılabilir bir iklimin ortaya çıkmasına neden olurdu. Olmadı… Siyasal iktidar ve Başbakan demokratikleşme hadisesini sadece kendilerine yonttular. Sistemi kendi lehlerine çevirince, diğer kesimlerin demokratik taleplerini geri plana ittiler. Hatta yok saydılar. İşte Alevilerin durumu… Azınlıkların durumu ha keza… Sonuçlanamayan kilit davalar… KCK torbasının içerisine atılan onlarca siyasetçi… Bu şekil de mi ülkede bir barış iklimi var edilecekti?
  •  
  • Ülkenin şu an gelmiş olduğu durum için benim söyleyebileceğim şey şu ki, siyasal iktidar ya bilerek bu yola saptı, yada yukarıdaki satırlarda ifade ettiğim üzere, kendisinin de hesap etmediği bir akıntının üzerinde buldu kendisini, akıntıya karşı kürek çekmeye başladı…
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..