Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '11

 
Kategori
Eğitim
 

Hiçbir bahaneye sığınmadan, her koşulda "iyi insan" olmalıyız...

"Zaman; aynı zaman, ama insan aynı insan değil!.." sözünü çok duydum; sizler de duymuşsunuzdur. Üzerinde düşünülmesi gereken bir söz ve düşünce... Zaman hep aynıdır dünyanın her yerinde... Saat farkı vardır, bir de mevsim... Dünyanın her yerindeki zamanın aynılığı şundandır: Zaman, canlıyı türetir, yaşatır ve öldürür... Yerküredeki zamanın işlevi bu, gerçekliği de bu!..

Acı çeken tek tek insanlar, kavimler, uluslar, emek grupları zamana iyi değerler yüklemezler... Zaman, onlar için (zulüm gördükleri insanlardan dolayı) hep kötüdür... Bir de dünyada, insanların insanlara hayatları kararttığı dönemler olmuştur. Günümüz dünyası da böyle...

Öğretmenler sınıflarına çok rahat giremiyor, çok tat alarak ders yapamıyor... Öğretmenin ve kitabın, sanat, kültür, edebiyat ve estetiğin yerini cepte taşınan telefonlar ile kucakta taşınan bilgisayarlar almış vaziyette... Gençler; gülmeyi, alaya almayı, her şeye karşı koymayı, giyinip kuşanıp süslenmeyi, argo konuşmayı bir doğru işlev sanarak ve yaptıklarıyla da eğlendiklerini zannederek okullarına gidip geliyorlar... Bu şartlarda öğretmen ne yapacak?!.. Tıpkı Sıdıka Avar gibi, Süleyman Edip Balkır gibi çok iyi bir öğretmen olacak; ısrarla ve inatla... "Bu çocuklarla bir yere varılmaz." demeyecek... Anne babalar ne yapacak?!.. Öğrenci olan evlatlarına kitabı sevdirecekler; sanatı, kültürü, edebiyatı, estetik değerleri, insan sevgisini, tüm canlıları sevme aşkını, ağaç dikmeyi, zamanın değerini bilmeyi sevdirecekler... Anne ve babalar evlatlarını akıntıya bırakmayacaklar...

Otobüslerde büyüklere yer verilmiyor... Ben; büyüklere de, Erzurumlu 70 yaşındaki bir dedenin körpecik de olsa bir kız evlada yer vermesi gibi, kız evlatlarımıza da ve hele de kadınlarımıza yaşı ne olursa olsun yer veriyorum... Oğlum da, kızım da aynısını yapar... Gerekirse yolculuklarımızın tamamında ayakta gideceğiz...

Sizler de genellik kazanan bu olumsuzluğun kanıksanmasının aksine, tüm büyüklerinize yer vereceksiniz...

Hiçbir bahaneye sığınmayacağız ve yeni bahaneler uydurmayacağız... Her koşulda, tek başımıza kalsak da doğru olan davranışı yapacağız...

Herkes güneşe bakarken, biz insanlara bakacağız... Herkes insanlara bakarken, biz güneşe bakacağız...

Ve her akşam sorgulayacağız kendimizi; "Bugün; ben, dünden daha "iyi insan" olabildim mi?!.." diye.

Ekmek kuyruğundayız, ani bir kıtlık başgöstermiş ve kuyruk çok uzun... Bizden darda olanlar (bebeği olan anneler, yaşlılar, hastalar, hastası olanlar) var bu uzun kuyrukta. Sıramızı bunlara vermeliyiz, sıranın bize hiç gelmemesi pahasına da olsa... Bittiğini sandığımız insanlık, belki de bitmemiştir; bir komşumuz muhakkak ki ekmeğini bizimle paylaşır... Çünkü varken biz de onunla paylaşmıştık...

Ortalık karışık, deprem, afet, kargaşa vs meydana gelmiş... Çok insan ganimet avcılığında; ama sen merhamet yarışında olacaksın...

En iyi insan; en kötü koşulda, iyi insan olmayı eylemiyle uygulayan insandır...

Her acılı insan, her aç insan, her dertli insan sığınabilmelidir; betimlediğimiz o iyi insana; biz iyi insansak bize...

Hiçbir bahaneye sığınmadan; hiçbir bahane uydurmadan, insanlar için en dayanılmaz koşulların olduğu süreçlerde, iyi insan olmalıyız...

"Hele de bu zamanda, insan kaldı mı ki; iyi insanı bulasın... Ne iyi insanı!.. Kim iyi insan!.." gibi konuşmaları hemen her ortamda ve herkesten duymuşsunuzdur... Bu zamanda bir tek iyi insan yoksa; o bir tek "iyi insan" sen olacaksın!..

Yeni bir şey yazmış ya da söylemiş değilim; insanlığın insanlaşanları bunları kimbilir kaç kez dile getirmiştir!..

İnsan insana hayatı güzel eylesin; has eylesin, hoş eylesin!.. İnsan, insanın kurdu olmasın!..

Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..