Hiçbir başarı tesadüf değildir

“Hiçbir başarı tesadüf değildir” yazıyordu Fortis Türkiye Kupasında güçlü rakibi Galatasaray’ı saf dışı bırakan Sivassporlu futbolcuların tişörtlerine. On gün içinde aynı takımla oynayıp yenilmediği üçüncü maçın sonunda.

Dördüncü sezonları süper ligde. Lige çıktıkları 2005-2006 sezonunu sekizinci, 2006-2007 sezonunu yedinci ve son iki haftasına liderin 3 puan gerisinde girdiği 2007-2008 sezonunu da ikinciyle aynı puanla ve üçlü averajla dördüncü tamamlayarak ülkemizi UEFA kupasında temsil etme hakkı kazanmıştı. Son iki yıldır ilk yarıyı lider tamamlayarak dört büyük takımdan sonra bu unvana sahip ilk takım oluyorlardı.

Geçtiğimiz yıl kıl payı kaçırdıkları şampiyonluğa bu yıl sil baştan tekrar asıldılar. İnançla, azimle. Sezon başı, geçtiğimiz yıl ki başarının bir tesadüf olduğu ve bu yıl özellikle de kalburüstü futbolcularını satarak başlayacağı sezonda hüsrana uğrayacağını düşünüp, yazıp çizen bir sürü futbolsevere inat.

Dağılacağı tahmin edilen kadro korunarak ve hatta mantıklı takviyelerle girildi sezona. Devre arası da bir tekrarıydı bu, sezon öncesi yaşananların.

Sivas yine emin adımlarla yürüyor ligde. 18. Haftayı da lider kapatan Sivasspor, bugün Türkiye Kupasında bir büyüğü, Galatasaray’ı geçip son dörde kaldı.

Sezonu nerede, nasıl tamamlar kestirmek zor ülkem liginde. “Anadolu’dan bir şampiyon çıkarmazlar” mı(!) Bilemiyoruz. Bu klasik söylem birilerimizin federasyon, medya ve ötekilere yakıştırdığı bir ucuz iftira mıdır yoksa birilerinin bir bildiği mi vardır? Zaman gösterecek.

Futbol yetiyorsa, ülkem liginde şampiyon olmaya; şu an için Sivasspor’un şampiyon olmasına hiçbir engel yok. Tıpkı Trabzonspor gibi, Galatasaray gibi, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi.

Sivas’ın şampiyonluğu bir devrimdir ülkem liginde. Bir başlangıç ve bir itici güç diğerlerine. Özgüven en kuvvetlisinden ve bir hegemonyanın son buluşu.

Ve en büyük rakip bu yolda yine kendisi. O acemiliğin, kendilerinin bile buna inanamayışının dersi geçen yıl alınmıştır artık. Bu sezon yere sağlam basmanın ve hedefe emin adımlarla ilerlemenin vaktidir. Yönetim, teknik ekip ve futbolcular için. Camia için.

Başarılı teknik direktör Bülent Uygun, ne havaya girmeli ne de havaya girmemek adına iddiasız eylem ve söylemlerde bulunmalıdır. Zor zanaat. Ama teknik direktörlük; yalnız, tahtaya taktik çizmekle olmuyor ne yazık ki.

Evet hiçbir başarı tesadüf değildir ve alkışlanmalıdır. Başarı inananların ve hak edenlerindir.

Neden olmasın?