Hido “the magic”

Bu sabah erken saatte uyandım ve birazda şansımın yardımı ile televizyonda NBA play-offlarının çekişmeli mücadelesi ve aynı zamanda NBA’deki başarılı temsilcimiz Hidayet’in maçını yakaladım. Normalde bugün maç olduğunu biliyordum ama sabah sabah Hidayet ile günüme bu kadar güzel başlayacağımı hiç düşünmemiştim.
Genelde sabahları gazete okuyorum ve ülkemizden ne yazık ki her zaman acı yada terör ile ilgili onlarca haber karşıma çıkıyor. Her defasinda ulkemi bugün insanlara nasıl anlatacağım diye kara kara düşünüyorum. Neyse Allahtan bugün Hido’ya denk geldim de pazartesi gününe daha mutlu ve gururlu başladım. Tayvan’da yaşadığım için Hido’nun maçını sabah 9 gibi yakaladım ve maça kitlendim kaldım. Yayını Çince izledim ve Çinli spiker Hido’yu öve öve bitiremedi. Ne zaman Hido olumlu bir haraket yapsa spikerin dilinden Türkiye kelimeleri döküldü. Hido sayıları arka arkaya sıralamaya başlayınca spikerde çoştu ve LOVE FROM TURKEY ( Türkiye’den selamlar) demeye başladı. Bir Türk olarak inanılmaz gururlandım. Basketboldan çok anlayan biri değilim ama Hidayet’in kendine bu kadar güvenerek top kullanmasına bayıldım. Özellikle arkadaşlarını oyuna hazırlama rolünü tek başına üstlendi ve maçın 4. periyodunda neredeyse her verdiği pas basket ile sonuçlandı. Normalde kısa boylu oyuncuların oyun kurucu olduğunu biliyorum fakat Hido bugün beni inanılmaz etkiledi. Oyun kurucular kısa olurlar ve daha esnek haraket ederek arkadaşlarını oyuna hazırlarlar. Fakat Hidayet o kadar uzun boyuna rağmen sürekli top ile oynadı ve Celtic oyuncularını hep zorladı. Arkadaşlarının sırtından yükü alıp adeta “ Bırakın ben bu maçı alıcam.” dercesine topu kendisinde tuttu. 3 sayılık gerektiği yerde 3 sayılık basket attı. İçeri girip pota altını zorladı. Sayılar buldu, faul yaptırdı. Kısacası tek başına Orlando’yu aldı ve finale taşıdı. Spiker de Hido ile beraber coştukça coştu ve maçı Orlando Magic farklı kazandı. Geçen senenin şampiyonları olan Boston Celtics’i evinde yenmek hem de farklı yenmek sanırım büyük bir başarı. Kevin Garnett’in olmaması ise Celtics için büyük kayıptı ama sahada olanlarda ondan aşağı oyuncular değillerdi.
Hidayet 25 sayı ve yanılmıyorsam kariyerinin en yüksek asist rakamı olan 12 asist ile maçı tamamladı. Türk olarak gurur duymamak elde değil. Özellikle spikerin ağzından Türkiye kelimelerinin dökülmesini hiç unutmayacağım. Bundan sonraki maçları ve Hidayet’in başarılı performansını dört gözle bekliyorum. Dilerim yolu açık olur ve spikerlerin ağzından daha çok Türkiye kelimeleri dökülür. (Bu tarz başarılarda olmasa Türkiye’miz inanın hiç düzgün bir haber ile anılmayacak. Ülkemiz hakkında ne yazık ki dış dünyada çok olumlu haber yok. Ülkemiz içinde zaten yaşanan kaos ve gerginlik dışarıya da aynı şekle yansıyor. Konumun dışında olduğu için parantez içinde yazmak istedim hemde çok ama çok üzülerek.)
Her yeni güne bir başka acı haber ile başlayan güzel ülkemin haline her geçen gün daha çok üzülsem de en azından bizleri biraz olsun sevindiren yurt dışında Türkiye’yi temsil eden tüm sporcularımıza bizi kısa sürelide olsa mutlu ettikleri için teşekkür ediyorum. Dilerim ülkemiz sabahları daha mutlu uyanır. Tayvan’dan sevgilerimle.