Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '13

 
Kategori
Özel Günler
 

Hıdrellez kutlaması ve inanışlar

Hıdrellez kutlaması ve inanışlar
 

Hıdrellez kutlamasında ateşin üzerinden atlama


Uzun yıllar önce Hıdırellez’i Afyon’da kutlamıştım. Afyon’da yedi güzel yılım geçti. Öğretmen arkadaşlarım bize geldiler Hıdrellez  bayramı hakkında konuştuk, birbirimizi bilgilendirdik.  Hıdırellez Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır. Hıdırellez günü halk arasında 6 Mayısta kutlanmaktadır. Fakat bu yıl  6 Mayıs Pazartesiye geldiği için 5 mayıs Pazar tatili kutlanacak. i Hıdırellez Bayramı’nı ve Hızır inancını tek bir kültüre mal etmek doğru değildir. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Yunanistan ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle ilgili bazı tanrılar adına çeşitli tören ve ayinlerin düzenlendiği görülmektedir. Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu yada peygamberdir. Hızır’ın hüviyeti, yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür.  İnanca göre: Hızır, zor durumda kalanların yardımına koşarak insanların dileklerini yerine getirir. Hızır’ın uğradığı yerlerde bolluk bereket olduğu  yaygındır. Hastalara şifa vereceği, kalbi temiz, yardım sever, adil, sevecen insanlara yardımını esirgemeyeceği, uğur getireceği, evlenmemiş kişilerin kısmetini açacağı, şans getireceği, çok güzel mucizeler gerçekleştireceği, bitkilerin yeşerip güzel ürünler vereceği, insanların üremesini sağlayacağı inancı yaygındır. O gün en güzel giysilerimizi giydik, daha önce evlerimizi temizlemiştik, çünkü bu Hıdrellez bayramının bir kuralı idi. Arkadaşların her biri evlerinde çeşitli yiyecekler hazırlayıp getirmişlerdi.  Afyon’a has bükme, ağzı açık, çökelekli, kısır, katmer, kaynamış yumurta. Ben de irmik helvası ve börek yapmıştım. O sabah erkenden namaz kılıp, eşimin dedesi ve yakınlarının mezarını ziyaret ettik, inançlarına göre erkenden mezarların ziyaret edilmesi gerekiyormuş. Arkadaşlarımızdan bazıları avuçlarının ortasına bir tutam kına koymuşlardı. Yemeklerimizi alıp hep birlikte Bahçemizdeki gül ağacına önceden kâğıda yazdığımız dileklerimizi birer renkli kurdele ile bağladık. Evi olmayanlar gül ağacının altına ev veya araba resimleri çizdiler. Bazı illerde, örneğin: İzmir ve çevresinde dilek kâğıtları Hıdırellez sabahı denize bırakılırmış. Her yörede Hıdrellez Bayramı değişik adet ve törenlerle kutlanır. O gün aç,  fakir kişilerin  doyurulması, dargınların barıştırılması, üzüntülü olanların sevindirilmesine çalışılır. Hıdırellez’de içki içilmez, kumar oynanmaz. Yemeklerimizi neşe içinde yiyip maniler söyledikten sonra, komşunun bahçesinde yakılan ateşin üzerinden atlayanları izledik. Neşe ve kahkahalar içinde güzel bir gün geçirdik. Hıdrellez Bayramınızı kutlar, selam ve saygılar sunarım.

 

NAHİDE ÇELEBİ

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..