Hikayen bedeninde nasıl saklı?

Hikayelerimizi bedenimizde nerelerde sakladığımızı biliyor musunuz? Bu beyin ve bedenden oluşan mekanizmamızı anlamaya çalışmak şahane bir duygu ama en çok da kayıt sistemi şaşırtacak sizi.

 

Yaşadığımız her şeyi beyin kutumuzun “bilinçaltı” denilen yerinde tuttuğumuzu sanıyoruz. Oysaki olay hiç öyle değil!

 

Yaşadığımız bir hikayeyi beynimizde hipokampus hafıza kaydı olarak tutsa ve nöral tanımlar ondan olma kavramlar yaratsa da sadece orada kalmıyor. Özellikle duygusal konularımız, inançlı ve inatçı düşüncelerimiz ayrıca bedendeki kayıt yerlerine de kopyalanıyor. 

Bir de uzun süre sonra keşfedip ilginç bulduğum “boş alan” durumu var. Kadın hastalıklarından meme, rahim ve yumurtalık bölgesine dair sağlık sorunları bunlardan kaynaklanıyor mesela. Memede süt bezleri, yumurtalık içleri, rahim havuzu bunlara hizmet ediyor. Kadınlık, annelik, cinsellik, onur ve gurur konuları ile ilgili her şey buralarda kayıtlı. 

 

Bacaklarda mesela kas ve kemikten geriye kalan alanda çok boşluk var, varis ve selülitler bu yüzden başımıza geliyor. İşte aynı yerler sadece görselimiz için önemli olmakla kalmıyor, içimize attığımız söyleyemediğimiz şeyleri, affedememe konularını burada biriktiriyor.

Mide mesela duygusal yeme ve stres olarak çok ele alırız ama neden doldurduğumuzu düşünün bir de. İşte bu mide havuzu da duyguları yiyip şişirerek kendimizi kilitlemek istediğimiz zamanlarda görev alıyor. Adeta duygu yiyoruz bazen.

 

Bence bunu öğrenmek harika, her detayını bil ya da bilme. Gel bir örnekle yola çıkalım. Hayal et şimdi, ilişki geçmişinde güvenin zedelenmişti ve bu yüzden artık karşı cinse güvenemiyorsun. Bedeninde olası kayıtları anlatıyorum sana bak:

 

Beynin her bölümünde ondan olma aksiyon var diyip orayı genelleyelim.

 

Bedene geçersek, 3.göz bölgende karşı cinse güvenmekle ilgili aşırı izleme ya da duyma yapıyorsundur, baş-göz-kulak hassasiyetin olabilir. Burda sadece bu konu bazında dışarı nasıl bakıyorsun, nasıl davranıp nasıl beynine aktarıyorsun, bunları her bir hücrenden okuruz.

Çenede karşı cinse karşı inançsızlık, boğaz çakranda ve ses tellerinde iletişiminde gard alma, boynunda aksi fikre kapalılık ve inatçı inanç vardır. Sırtının üst kısmında sevilmekle ilgili negatif bir geçmiş hikaye tam kemiklerin üzerinde yazılıdır, alt kuluncunda ise kendine o hikayeden sebep kızgınlıkların ve pişmanlıkların ya da belki keşke’lerin vardır. Kalp çakranda kırıldığın o hikaye ve kendine sevmekle ilgili baskın, sakral çakranda kadınlık onurun/ eril gururun ve gardın, ailende ya da genetik hikayende benzeri varsa kök çakranda uzantısı vardır. Muhtemelen ilişki-flört durumlarında bağırsak ya da üreme organı sorunları yaşıyorsundur. Kalça kemiklerinin alt kısmında duygusal karar alma zorluğun yazılıdır ve popo biraz aşağı doğru kilo almaya meyillidir.

 

İçinde kalmış sözler varsa üst ön bacakta, geçmişteki kişiyi affedemediysen bacak içinde yumuşaklık, hassasiyet ya da katılık vardır. Dizlerinde kesin bir uzantı yakalarım mesela, gurur ve ego yapmış ya da bir daha başına gelmesin diye kendini katılaştırmış olabilirsin. 

Ayak bileklerin bu zorlamadan nasibini almıştır ve denge baskısından yoruluyordur. Sabahları bacakların dinlenmemiş halde kalkarsın örneğin, sürekli bir esnetme ihtiyacı duyabilirsin. 

Ellerini radar gibi kullandığından kesin orda bir x-ray kurduğunu görürüm ve dirseklerini bir flört esnasında ne kadar kastığından emin bile olurum.

 

Yalnızca güvenmekle ilgili bir konunun sadece beyninde olmayıp benliğinin her yerinde uzantısı olduğunu düşün. İç organları, kan ve hücreleri, cildini vs saymadım bile.

Her şeyi beyninde sanma yani, hepsi her yerinde ve bıraktıkça da her yerinde kalmaya devam edecek. Sana bir kötü bir iyi haberim var, önce kötüyü söyleyeyim. Bu kayıtlar silinmedikçe duruyor ama bir taraftan da halaya tutuşur gibi tutuştukça artıyor, çoğalıyor ve seni çözemeyecek şekilde keskinleştiriyor. İyi haberse artık bunu biliyor olman, çünkü bilgiyi kullanırsan bunu engellersin. Arada tüm bedenine odaklanıp her bir zerreni temizlediğini hayal ederek kendine bir güzellik yap derim ben. Çok zor değil, e artık öğrendin her kemik her kas ve her zerre yazıyor işte. Aklına geldikçe gözünle süz bedenini ve ona “sil” de en azından diyorum ben de.

 

 

Betül Yergök 

İnstagram: @betulyergok

Youtube: @mentalizasyon