Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '13

     
    Kategori
    Psikoloji
     

    Hikikomorililerin sayısı gittikçe artıyor!

    Siz hiç hikikomorili gördünüz mü? Görmüşsünüzdür mutlaka! Çünkü sayıları gittikçe artıyor. Nee? Sizde mi hikikomorili misiniz yoksa?

    Hikikomori Japonca bir kelime, elini ayağını çekmek anlamına geliyor. Görünmez olmak yani. Korkmayın korkmayın hortlaklardan bahsetmiyorum. Ortada görünmez olmak, insan içine çıkmamak, asosyal olmak demek hikikomori.

    Bir yakınınıza misafirliğe gittiğinizde çocukları yanınıza çıkmadılar mı? O evde hikikomorililer var demektir. Ne kadar yazık değil mi bir hoş geldin bile diyemeyen çocuklar yetiştirmek!

    Doğuştan gelen bir hastalık mı bu? Hayır insan sonradan hikikomori oluyor. Peki insan nasıl hikikomori olur?

    Hayatın lezzetleri ile büyütülen, üzerlerine düşen sorumlulukları başkaları tarafından yerine getirilen çocuklar zamanla gerçek hayattan kopmaktadır. Anne babaları tarafından gerçek olmayan bir dünya kurulmaktadır onlara. Sorumluluklarını gerçekleştirmek zordur onlar için. Çünkü hayatın lezzetlerine alıştıklarından lezzet almadıkları işleri yapmak istemezler. Hem  işlerini yapan birileri de vardır zaten yakınlarında. Bu arada bazı becerileri de gelişmemektedir bu çocukların. Sorumluluk alma, insan ilişkileri, problem çözme becerileri gibi sosyal olmanın geliştirdiği becerileri.

    Böyle bir çocuk  bilgisayarla, internetle tanışırsa ne olur? İşte hikikomorili böyle üretilmektedir. Böyle bir çocuğun bilgisayarla tanışması hikikomorili üretiminde, hazırlanmış yemeğin fırına verilmesi aşamasıdır. Bilgisayarla tanışan çocuk orada çoğu  şeyi gerçek hayattakinden daha kolay yapabilir. Kimse ona karışmaz. İstemediği yönlerini daha kolay saklayabilip, diğer çocuklara kendisini istediği gibi tanıtabilir. Artık bilgisayarı onun her şeyi olur. Bilgisayarı varsa o kendine yeten bir canlı gibidir. O yüzden siz evlerine misafirliğe gittiğinizde sizi görmese de olur. Hatta siz onun için rahatsızlık kaynağı bile sayılabilirsiniz.

    Başka insanlarca kale alınma, onaylanma, değer verilme ihtiyaçları sanal alemde karşılanmaya çalışılmakta, gerçek hayatta bu ihtiyaçların karşılanamayacağı düşünülmektedir. Böylece her bir ilişki ortamından kaçılmakta, sosyal izolasyon artmaktadır. Bağımlı kişilik böylece sanal aleme hapsolmaktadır.

    Hikikomorililerden nasıl kurtulabiliriz? Neden kurtulalım ki diyebilirsiniz. Ne zararları var ki kendi hallerinde insanlar diyebilirsiniz. Ama hiç te öyle değil. Üzerlerine düşen sorumlulukları yapamayan, üretmeyen, meslek edinmeyen, bağımlı kişilerle yaşamak ister misiniz? İsterseniz bir hikikomorilinin annesi ya da babası ile konuşun da bir hikikomorilinin çıkardığı sorunları duyun.

    Bir kahraman çıksa bizi kurtarabilir mi? Hani bir Cüneyt Arkın gibi kahraman. Sanmıyorum. Çünkü her eve bir tane kahraman gerekiyor o zaman. İşte o kahramanlar önce anne ya da babalar olacak. Öncelikle hikikomori üretmeyecek bu anne babalar. Ürettilerse,  hikikomoriliyi sanal alemden kurtarıp gerçek dünya ile tanıştırabilmelidirler. Gerekirse profesyonel yardım almalıdırlar. Her bağımlılıktan kurtulmak zaman aldığı gibi zaman alacaktır hikikomoriden de kurtulmak. Adımları bilinçle atmak ise ancak bu zamanı kısaltabilir.

    Hikikomorili ikna edilerek sorunun çözümü birlikte hayata geçirilmelidir. Sonra atılacak adımlar önceden birlikte planlanmalıdır. Sanal alemden uzaklaştırmak için sanal alemin zararları anlatılmalı, gerçek hayatın zor olmadığı gösterilmelidir. Bilgisayara ayrılacak süre zamanla azaltılmalı, boş zamanları iyi planlanmalıdır. Gerekirse önceleri kontrollü diyaloglar ve insan ilişkilerine sokulmalı, yapılacak etkinlikler keyifli ve kolay olanlardan seçilmelidir. Hikikomorililere öncelikle kolay işler yaptırılıp onların işe yaradığını görmeleri sağlanmalıdır. Hata yaptıklarında eleştirmemeli, destek olunmalıdır.

    Allah bizi hikikomoriden korusun!

     
    Toplam blog
    : 1
    : 90
    Kayıt tarihi
    : 04.04.13
     
     

    Oktay KURT'un yalın hali : insan e hali : ayna             O'na nasıl davranırsanız size ..