Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hımmm… Kafası karıştı adamın…

Hımmm… Kafası karıştı adamın…
 

Geçen günden ertelediğim bir konu vardı…

Hani, hamilelikle birlikte kadınların anne statüsüne geçmesiyle ilgili, eşlerinin gözünde…

Bu konudaki gözlemlerim biraz eskilere dayanır, yeni nesil metropol insanı için geçerliliğini çoktan kaybetmiş olabilir muhtemelen, ancak yine de bana göre toplumsal bir olaydır, ülkemizin yüzde bilmem kaçını kırsal kesimin oluşturduğunu düşünürsek eğer…

Annelik her toplumda kutsaldır! Bildiğim kadarıyla…

Bence baba olmak da kutsaldır, gerçek anlamıyla, gerçek sorumluluğuyla algılanırsa…

Diğer toplumlar içinde yaşamadıkça kulaktan dolma bilgilerle ahkam kesmenin ne anlamı ne de gereği var.

Bize gelince…

Anne kutsal!

Kadın zaten korunması gereken bir varlık…

Uzun uzun yıllarca, toplumsal görevi doğurmak ve dişi kuş görevini yerine getirmek olan kadının, gerek kendisine erkek egemen bir toplumun biçtiği rolce, gerekse de tek yatırım yapabildiği ve yaptırım gücünü kullanabildiği alan çocukları, özellikle de erkek olanları olunca…

Gerek toplumun baskısı, gerek annenin hayatını adaması sonucu, anne olgusu toplumuzda bir çeşit dokunulmazlığa sahiptir…

Hepi topu geleneksel bir küfürdür, herkes de bunu bilir ama, anana diye başlandığında elde avuçta ne varsa, ama bıçak, ama tabanca ama bilek, hemen devreye giriverir…

Ah… Kaç ana sırf bu yüzden uğurlamıştır gencecik oğullarını mezar altlarına…

Durum böyle olunca, eş anne sıfatı kazanmaya başladığında, hemen kendi annesi ile aynı kefeye konuverir, ki, zaten evlenirken de sevgili kavramından çıkarılmıştır kadın, o nedenledir ki şen şakrak haline aşık olan adam, karısına nedense yakıştıramamıştır…

O nedenledir ki, kadın da şaşırmıştır, beş ay önce aşığım bu gülüşüne diyen adamın, şişşttt biraz yavaş ol deyişine…

Aslında adam o haline aşık oldu ya, sanıyor ki herkes aşık olacak karısına…

Bir de, eş demek, bizim toplumda, ağır başlılık demek!

Ağır başlı kadına da yakışmaz öyle kikir kikir gülmek! Sakın ha…

Eş şimdi kutsal ana kavramına bulandı ya, eee, adam annesine yan gözle bakabilir mi ki?

Eee… Eş de şimdi bir anne…

Hımmm… Kafası karıştı adamın…

Bence en çok karışan yer de, eşim anne iken sevişiyorsa benimle, annem de sevişti babamla elbette…

Ohha…

Küfürler böyle edep içerdikçe, şahsı değil de cinselliği hedef aldıysa…

Bu adam bunlarla büyüdüyse…

Cinsellik yorgan altlarında… Cinsellik ayıp… Hele ki ana!... Tövbe tövbe…

Hımmmmm….. Offf….

Bu karmaşadan sonra adam yalnızca rahatlamak için sevişiyor karısıyla…

Kaçamak kaçamak…

Kendinden kaçarak…

Annem de mi… Off ya… Yok ya… Hay Allah…

Sonra…

Hımm… Kafası karışınca bir adamın, eh biraz uzaklaşmak ister…

Şöyle eğlenceli bir ortam olsa… Kahkahalar patlasa… Ama, kahkahalardan dolayı toplumsal baskılar altında olmasa…

Eee… Nasıl olacak…

Kahkahasına aşık olduğu kadının kahkahası geriyor artık adamı, sorumluluğu var, çok ağır… Hem de çok ayıp!...

Hem de artık o üstelik bir anne…

Haydi gidelim erkek erkeğe eğlenmeye…

Ah… Şurada şen şakrak kadınlar da var, çağırsak ya masamıza…

Özlemişim yahu gülmeyi, eğlenmeyi…

Geceyi bir yerde geçirelim mi…

Tam da sevişilecek hatun… Üret üretebildiğince fantezi…

Eşe mi? Tövbe… Ayıp lan bunlar… Ana o ana!...

Bebeğini büyüt evde Ayşe…

Hanım hanımcık kadın ol…

Yut kahkahalarını, ucuz algılanıyorsun sanıyor kocan…

Yatağın az biraz soğuk mu?

Anlamadın mı şekerim, anne oldun artık sen!

Yakıştıramaz ki sana bazı şeyleri adamın!...

….

Bu da maalesef burada bitmez… Kim bilir, belki bir başka yazıda…

Gülgün Karaoğlu

Mart,25/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..